Other than that traducir turco
2,862 traducción paralela
Other than that, there's nothing in these boxes that say why they're with a guard or what the hell they're doing here.
Bunun dışında, neden bir gardiyanla beraber oldukları ya da burada ne işlerinin olduğunu gösterecek herhangi bir şey yok.
Other than that...
Kaldı ki...
But other than that, if there's anything else...
Ama bunun dışında, Başka bir şey varsa...
But other than that...
Bunların haricinde bir şey var mı?
I've been back by her hotel a couple of times, but... other than that, I don't know where to look.
Oteline birkaç kez gittim ama onun dışında nereye bakacağımı bilmiyorum.
So who else was in the building other than that old girl?
Binada o yaşlı kadıncağız dışında başka kim vardı?
Other than that, tres bien.
Bunun dışında, çok iyi.
Paralyzed, but other than that, fine. Yeah.
Felçli var ama onun dışında iyiyiz.
You may not say Mass, but other than that, you are the new Prior.
Törenlerde kutsal kitabı okuyamazsın ama bunun dışında başrahipsin.
And it popped out of gear a little bit, but other than that...
Ve birazcık vitesten attı, ama ondan başka...
Okay, well, other than that, what could happen?
Peki, bundan kötü daha ne olabilir ki zaten?
Other than that, nothing.
Bundan başka hiçbir şey yok.
Other than that, I don't know.
Gerisini ben de bilmiyorum.
Other than that, have fun.
Farklı olarak iyi eğlenceler.
Other than that he is an heir of great fortune and grew up in the States, not even his official name is known.
ABD'de büyüdüğü ve büyük bir servet sahibi olduğu dışında hiçbir bilgi yok.
But other than that, the dress was absolutely perfect.
Ama başka hiçbir kusuru yoktu.
Other than that.. No.
Bunun dışında, hayır.
Other than that, I...
Bir de, ben...
Other than that you stay the hell out of the way.
Onun dışında gözümüzün önünden kaybolacaksın.
Other than that, dad's finest is right here.
Bunun dışında, babaların en iyi burada.
And other than that?
- Bundan başka?
So begin there, paint the starting line and I'm guessing that you might have an actual relationship with something other than a piece of canvas. What do you say?
Başka birileriyle ilişkide ol
I don't know how other citizens feel but... do you think that's worse than those who are isolated?
Diğerleri ne hissediyor bilmiyor olabilirim. Sence içeride tutulan insanlardan daha mı kötü durumdalar?
That's the only thing that makes me different than all these other jabonies.
Bu beni diğerlerinden farklı kılan tek şey.
I do not want another child other than you, he smiled and said that we didn't need to get married, that he didn't need a piece of paper or the consent of a priest, to be with me for life
senden başka bir çocuk istemedi, gülümseyerek evlenmemiz için.. benimle birlikte yaşamak için.. bir rahip yada kağıt parçasına gerek olmadığını söyledi.
I would say that era is over and Anonymous more than any other sort of intervention is probably responsible for that change.
Artık o dönemin kapandığını söyleyebilirim. Ve diğer müdahalelerden daha çok bundan Anonymous sorumluydu.
It was fucked up, that we were watching people killed, for no reason other than leaving their homes, that these people had every right to freedom, that they had every right to choose their government.
Çok boktandı, bu insanların evlerinden dışarı çıkmak dışında başka bir şey yapmadan ölmelerini izlemek. Bu insanlar her türlü özgürlüğe sahiptiler, hükümetlerini seçmeye her türlü hakları vardı.
I guess I should generalise that to say that, you know, I would never just outwardly attack a journalist, other than, if I felt that there was a journalist in my mind, that was acting unethically.
Sanırım bunu genelleyerek söylemeliyim, yani, Asla bir gazeteciye dışarıdan saldırmam. Ama eğer bana göre bir gazeteci etik davranmıyorsa...
This hall is registered with estates that are official haunted landmarks. With the history of more paranormal sightings than any other on record.
Bu malikane tarihte kayda geçmiş paranormal olaylardan resmi olarak doğaüstü gerçekliği kabul edilmiş en çarpıcı örnekleriyle dolu.
It's also strange that you get more of these girls than any other center.
Yanisi, niyeyse diğer merkezlere göre siz, bu kızlardan daha çok barındırıyorsunuz.
Yeah, other than that.
Çok fazla gelişme var.
An ex-employee named Sean Murphy claims that Declan assaulted him with none other than a circular saw.
Sean Murphy adında eski bir çalışan Declan'ın onu taciz ettiğini iddia ediyor yine bir dairesel testereyle.
The only reason I say "other than you" is because homicide's gonna go after the deer that's already in their cross hairs, and when it comes to Gary, you're an easy target.
"Senden başka" diyorum çünkü cinayet masasının gözlerinin önündeki hedefin peşinden gideceğini ve mesele Gary olduğunda da senin kolay bir hedef olduğunu biliyorum.
You're gonna say horrible things, you're gonna make each other cry,'cause there's no one in the world that'll make you more miserable than your family will.
Korkunç şeyler söyleyeceksiniz, birbirinizi ağlatacaksınız çünkü dünyada sizi ailenizin getirdiğinden daha sefil hale getirecek kimse yoktur.
Look, that Noble taught me more about driving in that one day than any other car has ever taught me.
Bak, bu Noble daha önce hiçbir arabanın sürüş hakkında öğretemediği şeyleri bir günde öğretti.
I need you to swear to me that you never told anyone other than Lawrence Kemp about the flaws in his hood.
Kaportasındaki çatlakları Lawrence Kemp dışında başka birine söylemediğin hakkında yemin etmeni istiyorum.
I didn't draw that much from my parents'divorce, other than the little girl seeing her mother having sex with the man on the beach.
Küçük bir kızın annesini kumsalda başka bir adamla seks yaparken görmesi dışında annemle babamın boşanmasından pek bir şey çıkaramadım.
Well, other than the fact that you're in town to rob a museum and I'm supposed to keep an eye on you?
Bir müzeyi soymak için şehre gelmen... -... ve benim sana göz kulak olmam gerektiği dışında mı?
On the other hand, I have sources that have told me that you've been writing more prescriptions than Michael Jackson's doctor, which is odd, since all of your patients are dead.
Aksi takdirde, kaynaklarım bana Michael Jackson'ın doktorundan daha fazla reçete yazdığını söylüyor ki bu çok tuhaf çünkü hastalarının hepsi öldü.
... boxes over here, and that's while you guys do something, for God's sakes, other than staring at me.
Ayrıca bana bakmayı kesin de düzgün yapın şunu.
It turns out that Starfire Property Holdings is owned by none other than Dale Ridley.
Dale Ridley'in sahibi olduğu Starfire Mülk Holdingi tarafından bir hiçe alındı.
that in ten years, you're gonna walk into Dazzles, and find that swinging from a pole is none other than your little girl.
Bu onu sana karşı nefretle dolduracak ve on yıl sonra Pırıltı'ya adımını attığında o direğin etrafında dans edenin kızın olduğunu göreceksin.
There was a certainty that I've never seen before, and I don't know how to explain it other than to say I felt... for the first time
Daha önce... Hiç görmediğim bir kendinden eminlik vardı. Nasıl açıklasam bilmiyorum işin aslı bu zamana dek ilk defa kazanabileceğimizi hissettim.
Like so many birds, they have managed to prosper in a continent that we have changed more than any other.
Ve çoğu kuş gibi onlar da çehresini diğer kıtalardan daha fazla değiştirdiğimiz bu topraklarda gönenç içinde yaşamayı başarıyorlar.
The condor soars on wings that are larger than any other bird's.
Akbabalar kuşlar aleminin en geniş kanatları ile süzülüyor.
I think that there is a lesson here in relying on these dreams as anything other than dreams.
Bence bir rüyayı, rüyadan öte görmemekle ilgili bir ders var burada.
It's just that you're very different than all of the other... dates Andrew's brought home.
Özür dilerim. Siz Andrew'ün... eve getirdiği... diğer flörtlerinden çok farklısınız.
He had no ties to my parents other than the fact that he was blackmailing them.
Ailemi tehdit etmesi dışında onlarla bir bağı yoktu.
Come on, you guys gotta be packing something other than a baton and that accent.
Sizin de cop ve aksan dışında bir silahınız olmalı.
You know, it's just, other than when I was singing that song, I've just really never felt as amazingly wrong as I do here.
Sadece, o şarkıyı söylediğim an dışında, kendimi burada olduğum kadar hiç bu derece huzursuz hissetmemiştim.
Not that I'm any braver than any other cop in this room, but I'm luckier than most because things turned out okay for me and this little boy over here, and for that, I'm very grateful.
Bu odadaki diğer polislerden daha cesur olduğumdan değil, ama onlardan şanslı olduğum için, çünkü işler benim için ve şuradaki küçük çocuk için yolunda gitti, ve bunun için şükrediyorum.
other than me 25
other than you 19
other than 30
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
other than you 19
other than 30
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89