Partying traducir turco
1,103 traducción paralela
World religious leaders have asked their followers... to prepare for the new millennium not with celebrating and partying... but rather with acts of kindness, compassion...
Dünya'daki dini liderler yeni yıla girişte çılgın eğlenceler yapılmamasını istiyorlar. Tam tersine bunun dua edilerek kutlanmasını istiyorlar.
And if you've been partying... or playing that satanic Kiss music... need I remind you of the consequences?
Ve geldiğimde sen parti yapıyor ya da... o şeytani Kiss müziğini çalıyor olursan... başına ne geleceğini sana hatırlatmama gerek yok heralde?
He's partying and I'm joining him!
Partide eğleniyor ve gidip onu bulacağım!
So while we're partying all weekend, what is she gonna be doing?
Yani biz hafta sonu parti yapacağız, peki o ne yapacak?
Maybe under this Sunday school venire lies a partying maniac.
Belki bu pazar okulu cilasının altında parti manyağı yatıyordur.
No school, partying with friends.
Okul yok, arkadaşlarıyla eğleniyor.
Will your friends be over here, partying and hanging out?
Arkadaşların buraya gelip, parti yapıp takılacaklar mı?
You'll have all you can drink when you're partying with my good friend, Slurms McKenzie.
Slurms McKenzie ile parti yaparken istediğin kadar Slurm içebilirsin.
I'm so tired of partying.
Partilerden çok sıkıldım.
By partying!
Parti vererek!
- What I do best- - partying!
- En iyi yaptığım şey... partidir!
As long as it doesn't deal with incest, Prozac, or partying, no.
- Aile içi zina, Prozac ve partileri içermedikçe, değildir. - Seks içeriyor.
We partying'with money we robbed from a motherfucker we killed.
Öldürdüğümüz bir ibneden çaldığımız parayla parti veriyoruz.
You call that partying?
Sen buna eğlence mi diyorsun?
Do some of that wild partying you did last year.
Geçen seneki aşırı eğlenmen gibi.
Like, is he in the ground rotting away somewhere, Or maybe he's up in heaven... Partying with jimi and janis.
Toprağın altında bir yerlerde çürüyor mu ya da belki cennette Jimi ve Janis'le parti yapıyordur.
I've got some serious partying to do here anyway.
Ben burda süper bir parti yapıyorum.
Sarge, let's make a break for it while the guards are partying with Jane Fonda.
Çavuş, korumalar Jane Fonda'yla eğlenirken bir ara versek.
THINK OF ALL THE FUN YOU'RE GOING TO HAVE, GOING TO NEW YORK, PARTYING WITH THE BIG BOYS.
Bütün o eğlenceler, New York'a gitmek, Büyük çocuklarla partiler...
Maybe the little minx left us a partying gift.
- Kapa çeneni! - Küçük canavarın elveda hediyesi mi?
No partying, please, no.
Lütfen parti olmasın.
He went partying.
Partiye gitmişti.
- I think a year of partying's enough.
- Haklı, bir sene eğlendiğin yeter.
You fuckheads would be ready if you weren't partying all night.
Eğer bütün akşam parti olmasaydı siz şimdi hazırdınız değil mi?
We're gonna do some partying!
İyi vakit geçireceğiz.
- If I have to die, I'll do it partying.
- Eğer öleceksem bu bir partide olmalı.
At least they went out partying.
En azından çok alkol aldıklarını öğrendik.
- Who was Fairmont partying with in that room?
Fairmont o odada kiminle eğleniyordu? - Bilmiyorum.
Roommate said she'd been out partying with two frat boys last night.
Odaya girer çıkardım. Birlikte olduklarında ne gördünüz?
Still partying, until Sydney left the room.
Sydney odadan çıkana dek partiye devam ettiler.
Just one of the girls partying.
Âlem yapan kızlardan biriydi.
YEAH, WELL AT THE RATE YOU'RE GOING, PARTYING, AND STAYING UP TILL 3 : 00 O'CLOCK EVERYMORNING, YOU'RE GONNA NEED A FACE LIFT
Bu sıklıkla gidip parti yapıp hergün sabahın altısına kadar kalırsan mezun olmadan önce yüz gerdirmen gerekecek.
All these older guys, Still partying way past their prime.
Bütün bu yaşlı adamlar, ilk çıkışlarından beri parti yaparlar
Even at your age, i suppose you're going to... be out partying every night.
Sanırım artık her gece partiye katılacaksın.
- And you've been partying your ass off!
- Ve sen eğleniyormuşsun! - Tamam!
And there's gonna be a little bit of partying just for the girls, know what I'm sayin'? - We're just doin a bit of drinkin'.
Ve kızlar için küçük bir parti olacak... dediğimi anlıyor musun?
and spending my nights around a bonfire partying.
ve akşamları şenlik ateşi etrafında partilerle geçiriyordum.
'Cause they were partying... you know, at the hotel that I'm staying at... and she needed a ride home, so... I gave her one.
Çünkü partideydiler... bilirsin, kaldığım oteldeydiler... ve eve dönmesi gerekti, bu yüzden... ben de eve getirdim.
Well, first of all, I'm gonna go to L.A... you know, see some friends... then I'm gonna do a little partying.
Önce Los Angeles'a gideceğim. Birkaç arkadaşımla birlikte biraz eğleneceğim. Sonra dinlenmek istiyorum.
She's been partying with the candy for 10, 11 days.
O 1 0, 1 1 gündür şekeriyle parti veriyor.
I admit I applied for this job... because I wanted to cut loose and shake my rump... but I do not believe that this dilemma will be solved by partying.
Bu işe talip oldum çünkü kıçımı serbest bırakıp sallamak istiyordum. Fakat bu ikilemin parti vererek çözülebileceğini düşünmüyorum.
- Nothing. I don't feel like partying.
Eğlenmek gelmiyor içimden.
You know how the sea air makes you disoriented and there was... the drinking and the partying and I slept with a man, Jerry.
Bilirsin deniz havası, içkiler. Bir adamla yattım Jerry.
I know you only think of me as a hard-partying old queen... but for your information, I spent 32 years in the Armed Forces... serving Her Majesty, the real Queen.
Beni sadece bir parti kraliçesi gibi görebilirsin ama ben İngiliz ordusunda 32 yıl görev yaptım. Majesteleri, gerçek kraliçeye hizmet ettim.
If the press gets aworth of that... our governor partying with a transsexual who ends up dead.
Basın, valinin, ölü bulunan bir transseksüelle parti... yaptığının ne denli değerli bir haber olduğunu anlarsa...
Mitch, I'm kinda through partying tonight.
Mitch, bu gecelik partiye doydum.
Too much partying, drinking, tricking.
İşleri güçleri parti, içki, eğlence.
hell, yeah! If y'all partying'...
Siz de katılırsanız tam olur!
She's partying.
Partide.
They said she was still partying at the Beta Lambda house when they left.
Al, canım.
She was partying.
Onları rahat bırakın.
party 591
party time 60
party tonight 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
party of two 19
party's over 181
party of one 25
party on 25
party time 60
party tonight 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
party of two 19
party's over 181
party of one 25
party on 25