People say that traducir turco
3,112 traducción paralela
Then there is a reason that people say that I am worth nothing.
Yani, ortada insanların benim hiçbir şey etmediğimi söylemeleri için sebep var.
People say that.
İnsanlar böyle derler.
'cause a lot of people say that, but they don't mean it.
Çünkü bir sürü insan böyle söyler ama hiçbiri ciddi değildir. Hayır.
Some nights, people say that you can still hear their cries on the wind.
Bazı geceler, insanlar diyor ki rüzgârda onların ağlayışlarını hâlâ duyabilirmişsin.
People say that He lives in temples.
İnsanlar, onun tapınakta yaşadığını söylüyorlar.
- People say that.
- İnsanlar bunu söylüyor.
I feel like people say that it's a huge deal, but how big a deal are these things actually?
Herkes aynı şeyi söylüyor ama gerçekten o kadar zor mu ki?
I sort of don't know how to answer when people say that.
İnsanlar böyle dediklerinde ne cevap vereceğimi bilmiyorum pek.
And people say that's hocus pocus, but it isn't.
İnsanlar buna hokus pokus der, ama değil.
Why would people say that?
İnsanlar neden böyle söylüyorlar ki?
Some people say that having Asperger's can sometimes be a bad thing, but I'm glad I have it, because I think it's my greatest strength.
Bazı insanlar Asperger'e sahip olmanın bazen kötü bir şey olabileceğini söylüyor, ama buna sahip olmaktan memnunum ben, çünkü bence bu benim en güçlü yönüm.
It's just something people say that they don't mean, like, "how was your day?" Or, "we'll stop if it hurts."
Bu insanların, "günün nasıldı" ya da "acıyorsa, yapmayım" demesi gibi öylesine söylenmiş bir şeydi.
They were very awkward, they still lived at home at 23, half of them virgins and I tell you, the amount of those people who got laid from these protests happening, is in the thousands, that would not have, for years probably.
Çok gariplerdi, 23 yaşında hala evlerinde yaşıyorlar, ve yarısı bakirdi. Ve şunu söyleyeyim, bu protestolar sayesinde ilişkiye giren sayısı, binlerde falan, belki yıllarca yapamayacaklardı.
Another of the reasons, though, was that people in Anonymous had been arrested before for taking part in such attacks, say on the Church of Scientology and other targets that there had been before.
Bu nedenlerden diğeri de Anonymous'taki insanların bu Scientology Kilisesi ve ondan önceki hedeflere, yapılan saldırılara katılmadan önce tutuklanmalarıydı.
I mean, I know people always say that... But she really is.
Biliyorum hep öyle derler ama gerçekten öyle.
I don't think I could say hello to that many people.
- Bir sürü insana "merhaba" diyebileceğimi sanmıyorum.
Wow. That's a lot of people.
Fazla sayıda insan.
Great, that's two less old people to worry about,'cause I'm done with my dad.
Harika, böylece endişelenecek yaşlı sayısı iki azaldı, çünkü babamla işim bitti.
I think the jury's still out on that one but I think it's safe to say these people would stop at nothing to snaffle up a bargain.
Bence jüri hala bu konudadır ama sanırım bu insanların pazarlık yapmaktan çekinmeyeceklerini söylemek yanlış olmaz.
And I do believe I speak for the entire human race when I say that people like her should not be building robots.
Tüm insanlar adına konuştuğuma inanarak, şunu söylüyorum onun gibiler robot icat etmemeli.
We are all going to discuss it, and discuss it, until I say that... our people... have never resorted to violence before the white man gave us no choice but to pay him back in the only currency he understands.
Hepimiz bunu tekrar tekrar tartışalım ta ki insanlarımız şiddete başvurmadan beyazlardan önce halkım fırsat verdiğinde anladığı şekilde hesabı ödetilecek.
Say that to the National Association for the Advancement of Colored People, huh?
Renkli insanların devamı için bunu Ulusal Birlik'e söyle.
Well, let's just say that Kevin Creed has some very influential people invested in what he and Urthstrike are doing.
Senin olabilir. Kevin'nın o ve Urthstrike'ın yaptıklarına yatırım yapan bazı etkili tanıdıkları var diyelim.
If I didn't know you any better, I'd say that you're one of those stubborn people who are not open to suggestions.
Sizi bu denli tanımasaydım, sizin de o öneri kaldıramayan inatçı insanlardan biri olduğunuzu düşünürdüm.
That's it. Limited amount of breaths. People, let's use it.
Sınırlı sayıda nefesiniz var, unutmayın.
Joy, there's some people that want to say hi to you.
Neşe, sana selam vermek isteyen birkaç kişi var burada.
People got upset that a scientist should have anything to say on matters of religion.
Merak eder, cevaplar ararız. Peki soruların en büyüğüne cevap verebilecek miyiz?
So I had 49 years before that of, people might say, failure. But it didn't feel like failure to me.
Dolayısıyla Glee'den önce, "başarısızlık" diye nitelendirilecek onlarca yılım vardı.
That's just something people who don't have safety nets say.
Bu güvenlik ağları olmayan insanların söylediği bir şeydir.
In the Popol Vuh is very much like a manual. It is something that you want to give to the people and say, this is what we, our ancestors, have decided together with the gods, and this is really what you should keep in mind for the next few centuries up until the moment in Mme when the gods return.
Bu, insanlara vermek ve söylemek istediğimiz bir şey bu bizim atalarımızın, tanrılarla birlikte aldığı karardır, ve bunu Tanrılarımızın döneceği güne kadar, aklınızda tutmalısınız.
I'd just like to say that, like Leslie, I don't have people do my work for me.
Benim de aynı Leslie gibi işlerimi yaptırdığım birileri yok.
After a while, I figured, if people keep thinking I'm this bad guy, why do I keep trying to convince them that I'm not?
Bir süre sonra, düşündüm ki, madem insanlar kötü biri olduğumu düşünüyor ne diye onlara kötü birisi olmadığıma inandırmaya çalışayım ki?
You pushed me. Why? And don't say that people do things for complicated reasons.
Sakın insanların anlaşılması güç nedenlerden ötürü bazı şeyler yaptığını söyleme.
I mean, isn't that what you people say?
Yani, insanların söylediklerini değil ne olduğunu?
I have an "Isn't That Ironic" app that usually buzzes when people say stuff like that.
'Ne Kadar İronik'programımın normalde insanlar böyle şeyler söylediğinde ötmesi gerekiyor.
Of course, most people would say that they want to be with their dad all the time.
Elbette birçok insan hep babalarıyla olmak istediklerini söyleyebilirler.
Well, there's nothing really that I can- - Well, I have a cousin who works for an insurance company- - he can find people.
- Yapabileceğim bir şey sayıl... - Bir kuzenim var. Sigorta şirketinde çalışıyor.
I can't really say stuff like that at this school, because people kind of laugh at me, and they kind of bully me a bit.
Böyle şeyleri bu okulda söyleyemem... ... çünkü insanlar bana güler ve bana sataşırlar.
A suspicious person might say that only a handful of people are knowledgeable enough to program this device to backfire on him...
Şüpheli birisi o programı geri tepmeye ayarlayabilecek kapasitede bilgisi olan insanların bir elin parmağını geçmeyeceğini söylerdi.
I-I didn't say anything to anyone because I find that people tend to treat you differently if they think you're rich.
Kimseye söylemedim. Çünkü insanlar zengin olduğunu düşününce, sana karşı davranışları değişiyor.
I think it's empowered a lot of people to realize that one individual can make an impact and I actually want to demystify and say here are these really simple tools :
I think it's empowered a lot of people to realize that one individual can make an impact and I actually want to demystify and say here are these really simple tools :
- I've asked around and people say you don't belong here, that you could be making a lot more money as an analyst at Goldman.
- Etrafa sordum, dediler ki buraya ait değilmişsin, Goldman'da analist olarak çalışsan daha çok para kazanırmışsın.
That's not a thing people really say, is it?
İnsanlar genelde böyle söylemez, değil mi?
Well, I just wanted to say that people make mistakes, And when they do, you should forgive them.
Şey, şunu söylemek istiyorum ki, insanlar hata yapar, ve yaptıklarında, sen onları affetmelisin.
And you say he's a con artist, but I'm not so sure other people are gonna see it, and I'm not so sure anymore that this video is worth our time.
Onun düzenbaz olduğunu söylüyorsun ama insanların bunu göreceğinden pek emin değilim. Ve artık bu görüntünün harcadığımız zamana değeceğini düşünmüyorum.
Although a couple people did say that they saw her come in with another girl.
Yine de birkaç kişi, yanında başka bir kız daha gördüklerini söylediler.
But even that... People would say, "lt was his guilty conscience." "He was a traitor."
Ama öyle yapsam bile insanlar "Vicdanen suçlu hissetti, o bir hain" diyecekti.
Lay off. I thought that only self-confident people could say that.
Git başımdan. onu söylerdi.
You know, people always say that city girls are much hotter than Long Island girls, but I'm not about to be agreeing with that.
Millet hep şehir kızlarına Long Island kızlarından güzel derler ama pek katılamayacağım valla.
You say that, but... those six cases I found of you saving people...
- Unuttun mu? - Öyle diyorsun ama senin insanları kurtardığına dair altı dava buldum.
Can we say that we will talk about dating other people, but we won't actually date other people?
Diğer insanlarla çıkmak hakkında konuşabileceğimizi ama gerçekten çıkmayacağımızı söyleyebilir miyiz?
people say 68
say that again 344
say that 54
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
say that again 344
say that 54
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that all started with a big bang 89