Perish the thought traducir turco
52 traducción paralela
Perish the thought!
Aklına bile getirme.
- Are you suggesting I took credit... - Perish the thought.
- Başarıyı üstlendiğimi mi ima...
Oh, perish the thought.
- Ağzınızdan yel alsın.
Perish the thought, dear aunties.
Bir yere gitmiyoruz sevgili halalarım.
Ah, perish the thought.
Allah korusun.
No, perish the thought at its inception, kind sir.
Hayır, bayım düşünceniz daha en başından çürüdü.
Perish the thought.
Ağzından yel alsın.
Show you the way? Perish the thought.
Yolu göstermek mi?
Perish the thought.
Düşünce Perish.
Perish the thought, old boy.
Hiç düşünme dostum.
- Perish the thought.
- Öyle düşünürsen kahrolurum.
Perish the thought.
Düşüncesi batsın.
Perish the thought.
Bu düşünceyi kafandan at.
Perish the thought.
Allah korusun.
Perish the thought.
o düşünceyi yok et.
For example, if I were, perish the thought, under orders to kill you....
Mesela, düşüncesi bile kötü ama, sizi öldürme emri almış olsaydım...
Perish the thought.
Bunu duymamış olayım.
Perish the thought!
O fikri aklınızdan çıkarın.
I perish the thought.
Sorun degil!
No, I perish the thought. I even lent you that suit you're wearing today.
Asla, giydigin kostumu bile ben sana verdim.
I perish the thought.
Hayatimda hic olmadi.
Perish the thought.
Aklına bile getirme.
Oh, perish the thought.
Tamam unut gitsin.
Oh, perish the thought.
Yok canım. Huşu içindeyim.
Actually harm Peter Pan? Perish the thought!
Peter Pan'e zarar vermek mi?
Oh, perish the thought.
Yine kibirli olmaya başladın.
Perish the thought, ma bebe.
Aklına bile getirme, ma bébé.
- Perish the thought.
- Bu düşünceyi yok edin.
And before you ask, no, the wedding dress wasn't from Grace Brothers, perish the thought!
Ve sen sormadan söyleyeyim, hayır gelinlik Grace Brothers marka değildi, düşünme bile!
- Perish the thought.
- Aklından bile geçirme.
We'll provide'em with guns, so any of the slant-eyed bastards know what one is, or, perish the thought, know how to use one... we'll enhance our prospects.
Böylece... her çekik gözlü pislik, silah neymiş görecek ve dahası onu kullanacak. Hakimiyetimizi arttıracağız.
Certainly not. Perish the thought.
Michael Faber veya Laurence Raeburn.
Perish the thought, Murdoch. Most likely he was already interested in the victim.
- Kurbanla bir süredir ilgileniyor olması daha büyük ihtimal.
Perish the thought, mon ami.
Sakın yapma tatlım. Hotch, ismini bulduk.
Perish the thought.
- Dilini ısır.
Perish the thought.
- Düşüncesi bile kötü.
Perish the thought- - I just thought that you might know more.
Parish the thought- - sadece daha fazla bildigini dusundum.
Perish the thought he might actually be useful, Elena.
Ağzından yel alsın, o işimize yarayabilir Elena.
Perish the thought.
Allah korusun!
Perish the thought, mum.
Öyle şeyler düşünmeyin hanımefendi.
Perish the thought, Mrs. M!
- Haşa, Bayan M!
- Dissension, m'Lady, perish the thought.
- Çekişme, leydim, düşünceyi öldürür.
Oh, perish the thought.
Aman çok ayıp.
- Perish the thought.
Ağzından yel alsın.
No, perish the thought.
Estağfurullah.
The Bastille, perish the thought.
Bastille! Tanrı esirgesin.
Perish the thought.
Bu düşünceyi unut.
Perish the thought, James.
Ağzından yel alın James.
Perish the thought.
Tanrı göstermesin.
Thought it would perish in the cold.
Soğukta donar sandım.
Perish the vile thought. I couldn't possibly.
Alçakça düşünce ile can verdim.