Pins and needles traducir turco
120 traducción paralela
I could see he was on pins and needles... so I suggested that he go out into the open air for a while.
Onu tedirgin ve sinirli gördüm... ve bu yüzden biraz temiz hava almasını önerdim.
- I'm on pins and needles.
- Çok heyecanlandım.
Now I've got pins and needles
Harika! Bacağım uykuya dalmış bile.
Well, we're all on pins and needles waiting for that surprise.
Hepimiz diken üstünde şu sürprizi bekliyoruz.
- Pins and needles.
- Karıncalanma.
I've got feeling in this one, but the left is just pins and needles.
Bunu hissedebiliyorum, ama sol ayağım karıncalanıyor.
I've been on pins and needles waiting for you to get here.
Buraya gelmeni beklemekten dokuz doğurdum!
Got pins and needles?
Ayaklarım karıncalandı.
Our own wardrobe lady, Hilda, - Pins and needles.
Önce Kazablanka'dan Humphrey Bogart.
I'm on pins and needles. Did you win the $ 20?
Diken üstündeyim. 20 papeli kazandın mı?
My valet needs bleeding, he has pins and needles.
Hizmetkarımdan kan almak gerek, her yanı karıncalanıyormuş.
It feels like a zillion pins and needles.
Milyonlarca iğne batıyormuş gibi hissediyorum.
Yes, pins and needles.
Evet, uyuşma ve karıncalanma var.
The patient complains of pins and needles...
Hasta uyuşma ve karıncalanmadan şikayetçi.
I'll be on pins and needles till then.
Bunu sabırsızlıkla bekleyeceğim.
I'm on pins and needles all the time
Her gün diken üstündeyim.
I'm all pins and needles.
Şu anda diken üstündeyim.
I DON'T KNOW ABOUT YOU- - I WAS ON PINS AND NEEDLES THE ENTIRE TIME.
Sizi bilmem ama ben bütün bir hafta boyunca diken üstünde oturdum.
I've been on pins and needles.
Heyecandan ölmek üzereydim.
And you certainly had Eddie here on pins and needles.
Ve sen bizim Eddie'yi tedirgin ettin.
Like pins and needles?
Toplu iğne gibi?
- Like pins and needles?
- Karıncalanıyor mu?
Pins and needles, you're asking the wrong space man!
İğneler, yanlış uzaylı adama soruyorsun!
The polls back east close in less than an hour and we're all just on pins and needles.
Doğudaki seçimler bir saate kadar bitiyor, hepimiz diken üstündeyiz.
That's great, pins and needles, but I'm prepping a patient for surgery.
Harika, Elliot, aferin sana, ama bir hastayı ameliyata hazırlıyorum.
Everyone on pins and needles, dreading the moonrise then pop goes the werewolf.
Huzursuz insanlar ayın doğmasından korkarlar. Derken kurtadam ortaya çıkar.
I'm on pins and needles.
Diken üstündeyim.
Mrs. Druse presented yesterday... with pins and needles and numbness of the right arm.
Druse hanım dün karıncalanma ve sağ kol uyuşması gösteriyordu.
I've got pins and needles all up my right arm.
Sağ kolumda karıncalanma var.
Pins and needles, needles and pins.
Önemli nokta.
Ford how are you feeling pins and needles all over?
Ford nasılsın, iğneler falan bitti mi?
Pins and needles.
Sabırsızlanıyorum.
Shiren's waiting on pins and needles for you inside.
İçeride biri seni bekliyor.
I've got pins and needles.
Her tarafım uyuştu.
- You must be on pins and needles.
- Diken üstünde olmalısın. - Evet.
I'm on pins and needles.
Çok gerginim.
You know, pins and needles.
Bilirsin, iğneler ve çiviler batıyor gibi.
It will feel like pins and needles inside.
İçinde karıncalanma, batma gibi bir his.
Pins and needles.
Karıncalanma.
I've got pins and needles.
Nereden arıyor?
But still they begin. Those needles and pins, yeah.
# Ama yine başlıyor # o dikiş iğneleri ve toplu iğneler
Needles and pins, yeah.
# Dikiş iğneleri ve toplu iğneler, evet
Needles and pins, yeah.
# Dikiş iğneleri ve toplu iğneler
Needles and pins.
# Dikiş iğneleri ve toplu iğneler
Needles and pins, yeah, yeah, yeah, yeah.
# Dikiş iğneleri ve toplu iğneler yeaa, yeaa, yeaa, yeaa
"When the girl said she was going to take the path of pins the wolf hurried off down the path of needles and ate up the little girl's mother."
"İğne yolu" dedi küçük kız. Böylece kurt hızlıca iplik yolundan gitmeye başladı. Amacı büyükanneyi mideye indirmekti.
Needles and pins.
Karıncalanma.
Patient complains of needles and pins.
Hastalar, karıncalanmadan şikayetçidir.
I kind of have that pins-and-needles thing.
Her yerim karıncalandı.
You've been walking around on pins and needles for over a week now.
Artık bir hafta için işaretçilerine ve iğneler etrafında yürüyüş edilmiştir.
Is it a pins-and-needles kind of feeling?
Karıncalanma gibi bir his mi?