Prepare yourself traducir turco
464 traducción paralela
Prepare yourself!
Hazırla kendini!
"Prepare yourself for it, O-Take-San, in a couple of days your initiation as priestess will take place."
"Bunun için kendini hazırla, birkaç gün içinde bir rahibe olarak kabul edilişin gerçekleşecek."
Now prepare yourself for the best.
Şimdi daha iyisi için hazırlan.
Destry will be here any minute. Kent, you better prepare yourself.
Hazırlığını yapsan iyi edersin Kent!
- And prepare yourself for a shock.
- Ve şoke olmaya hazırlan.
Robert, prepare yourself for a shock.
Robert, kendini şoka hazırla.
Prepare yourself for a shock.
Kendinizi bir şoka hazırlayın.
In your heart, you know perfectly well. Your duty is to prepare yourself to do God's work in the world.
Kalbin, görevinin kendini Tanrının işini yapmaya hazırlamak olduğunu söylüyor.
Prepare yourself for a shock, GJ.
Kendini bir şoka hazırla G.J.
You'd better prepare yourself for a surprise, Mr. Halliday.
Kendinizi bir sürprize hazırlayın Bay Halliday.
Prepare yourself for the punishment that will fall for attacking this manor!
Bu malikaneye saldırmakla çarptırılacağınız cezaya hazırlanın!
Now, prepare yourself, Anna, I will dictate my prescription.
Hazırla kendini Anna, reçeteyi söyleyeceğim.
Vera, my dear, go and prepare yourself. Yes, yes.
Vera, tatlım, git hazırlan.
Prepare yourself, Dubenoit.
Dayan Dubenoit dayan!
- Prepare yourself, Davy.
- Dua etmeye başla, Davy.
I'm afraid you - you've got to prepare yourself for a bit of a shock.
Korkarım kendini bir şoka hazırlamak zorundasın.
You can want a thing for the right reason. But prepare yourself.
Bir şeyi geçerli bir nedenden dolayı isteyebilirsin.
Ginger, I want you to prepare yourself for a little shock.
Kendini küçük bir şoka hazırlamanı istiyorum, Ginger.
I'm waiting. Prepare yourself.
Bekliyorum, hadi hazırlan.
Prepare yourself, and step outside.
Kendini hazırla ve dışarı gel.
Prepare yourself!
Kendini hazırla!
Prepare yourself, my son.
Hazırlan evladım.
Prepare yourself tomorrow to receive 10 evacuees, arriving from the London area sometime tomorrow morning.
Beş odanız olduğu için yarın sabah evinize... tahliye edilen 10 kişi kabul etmeye hazırlıklı olun.
- Prepare yourself.
Hazırla kendini.
Madame, it is time to prepare yourself for the sale.
- Madam, satış için kendinizi hazırlayın.
I'll find out, that he is. And if he's who I think he is... Prepare yourself to be naughty.
Ve eğer düşündüğüm kişiyse,... kızmaya hazırlan.
So that you will be able to prepare yourself, we will allow you to see and hear what is now transpiring.
En azından kendinizi bu duruma hazırlayabilmek için, sizlere olup biten gelişmeleri görmeniz ve duymanız için izin vereceğiz.
Major, prepare yourself!
Binbaşı, hazırlanın!
Prepare yourself for the shooting
Yakınlaş!
Prepare yourself, Cable.
Kendini hazırla, Cable.
Prepare yourself I'm coming up to catch you
Hazırlan, geliyorum seni yakalamaya!
Prepare yourself, you blind bastard!
Kendini hazırlay, seni kör piç!
I you should prepare yourself for the fact that Tom is possibly dead.
Bence kendini Tom'un ölmüş olma ihtimaline hazırlamalısın.
Prepare yourself for eternity, witch.
Kendini ebediyete hazırla, cadı.
Today, Daniel, you start to assume responsibility and take your own decisions as you prepare yourself to make your own particular contribution in life.
Bugün Daniel, sorumluluklarını üstlenmeye, kendi kararlarını vermeye ve topluma katkıda bulunmaya başlayacaksın.
Prepare yourself!
Ölmeye hazırlan!
Give Susan some pills... get the body out of the basement... and mentally prepare yourself for this evening.
Susan'a hap ver... vücudu bodrum katından çıkar... ve gece için hazırlan.
A few hours before your expected death you were to go and prepare yourself in a mausoleum... below the main street.
Beklenen ölümünden birkaç saat önce ana caddenin aşağısında kendine bir anıt mezar hazırlıyordun.
Prepare yourself for a nice surprise.
Kendinizi güzel bir sürprize hazırlayın.
Prepare yourself for a journey into a world where each new step may give you a better understanding of your own reality, for l am sure you will gain a new perspective from the many faces of death.
Her adımında size varlığınızı daha iyi anlamanızı sağlayacak bir yolculuğa kendinizi hazırlayın ki eminim ; ölümün bu birçok yüzü size yeni bir bakış açısı kazandıracaktır.
Prepare yourself for a shock.
Şaşırmaya hazır ol.
Just the same, perhaps you should prepare yourself...
Aynı şey, ama kendinizi hazırlamalısınız.
Oh, you must prepare yourself for what is to come.
Olacaklara kendini hazırlamalısın.
It is time to prepare yourself.
Kendini hazırlamanın zamanı geldi.
I told you last night, Starbuck, that you had to prepare yourself for this is judgment day.
Sana dün gece söylemiştim Starbuck kendini bu yargı gününe hazırlaman lâzımdı.
David, I'd like you to prepare yourself.
David kendini hazırlamanı istiyorum.
Yan Bei, prepare yourself, to fight against Qin Wu Xin.
Yan Bei! Qin Wu Xin ile olan.... son savaşına hazır ol!
Prepare yourself for an evening that's destined to change your life.
Hayatınızı değiştirecek bir akşama hazır olun.
Prepare yourself for combat.
Dövüş için hazırlan.
Prepare yourself.
Hazır olun.
Prepare yourself.
Kendini hazırla.