Professionally traducir turco
781 traducción paralela
she's... well, professionally, she's been my right hand.
Profesyonel biri. Benim sağ kolum.
I'm here professionally, Egbert.
Tamamen profesyonel olarak buradayım, Egbert.
Quite frankly, I came here professionally.
Açıkçası mesleki nedenle buraya geldim.
Started fighting professionally in 1928.
Profesyonel boksa 1928'de başlamış.
One out of a hundred fights professionally, one out of a thousand's worth watching, one out of a million is worth coffee and donuts...
Yüz taneden biri profesyonel oluyor, bin taneden biri izlemeye değer. Bir milyondan da biri, kahve ve çörek parana değer.
Kris, the state Supreme Court declared you to be Santa Claus and, personally and professionally, I agree with them.
Kris, tek diyeceğim, eyalet yüksek mahkemesi... senin Noel baba olduğunu ilan etti... ve ben de kişisel ve bir uzman olarak... onlarla aynı fikirdeyim.
Professionally.
Profesyonel olarak.
Not professionally, but he's a wonderful character.
Çok ilginç bir kişidir.
Did you race professionally?
Profesyonel yarışa katıldın mı hiç?
Now, um have you played professionally before?
Daha önce profesyonel olarak çaldın mı?
Possibly never again, professionally. Oh!
- Profesyonel olarak, tahminen asla. - Oh.
You do this professionally, or just to entertain friends?
Bunu profesyonel olarak mı yapıyorsun yoksa arkadaşları eğlendirmek için mi?
- Only professionally.
- Sadece iş icabı.
Of course, not professionally.
Profesyonel olarak değil, tabii.
It sounds good, but... I never sang professionally before. I don't know if I can.
Nasıl? İyi ama ben hiç profesyonel olarak şarkı söylemedim. - Dün akşam söyledin.
But if you're going to write a story, you have to do it professionally.
Ama bir hikaye yazacaksan bunu profesyonelce yapmalısın.
Professionally, I am interested to know if the admiral always behaves this way.
Mesleğim gereği bilmek isterim, Amiral her zaman böyle mi davranır,
We regretfully are not so professionally understanding.
Ne yazık ki biz, mesleki açıdan pek anlayışlı değiliz.
On every other page, the semicolon is followed professionally by one space...
Diğer sayfaların hepsinde, noktalı virgülden sonra bir boşluk bırakılmış.
Professionally he knows he's playing with dynamite. But he just couldn't turn down his closest friend, Swanee.
Çok tehlikeli bir iş yaptığının farkında ama en yakın arkadaşı Swanee'ye hayır diyemiyor.
Professionally, I am known as Madame Mijanou, but you can call me Estelle.
Mesleki olarak, Madame Mijanou olarak tanınırım ama bana Estelle diyebilirsin.
Speaking non-professionally, that is.
- Mesleğim haricinde konuşmak gerekirse böyle.
How much do I need to raise them professionally?
Onları profesyonelce yetiştirmem için ne kadar gerekiyor?
No, it's just that I am disappointed professionally.
Hayır, ben sadece profesyonel açıdan hayal kırıklığına uğradım.
Are you speaking professionally as an engineer?
Profesyonel bir mühendis olarak mı konuşuyorsun?
Not professionally, but he was very good.
Profesyonel değildi ama çok iyi çalardı.
Only the ones I was involved with, and I don't just mean professionally.
Sadece ilişkide olduklarım. Sadece profesyonel olarak değil.
I'm touching you professionally.
Size dokunuşum profesyonelliğin gereği.
- Not intimately, but professionally.
Şahsen değil ama işim gereği tanırdım.
You would be utterly ruined professionally if it were learnt... that you had experimented on your own family.
Eğer deneylerinde kendi aileni kullandığın duyulursa... Profesyonel kimliğin tamamıyla harap olur....
- Professionally.
- Profesyonelce.
- Ever thought of doin'it professionally?
Profesyonel olarak yaptığını bile düşündüm. Neyi?
I saved some Jews, if they were professionally qualified.
Profesyonel nitelikte olan bazı Yahudilerin hayatlarını kurtardım.
Professionally, I only helped you.
Mesleki anlamda, sana sadece yardım ettim.
- Professionally, yes.
Tanıyor muydun onu? - Profeyonel olarak, evet.
- Professionally, he kills people.
- Profeyonel olarak, insanları öldürüyor.
Professionally speaking, of course.
İş açısından konuşuyorum elbette.
Professionally?
Profesyonel olarak mı?
- Not professionally.
- Profesyonel olarak değil.
My statement is professionally bound, it's official.
Sözlerim kesinlikle profesyonel, bu yasal.
I'd say professionally, cocky-doody has very little to do with the future sexual development of the adolescent.
Mesleki açıdan diyebilirim ki, "büyükbaş" ın ergenlik çağındaki bir kişinin cinsel geleceğini çok az etkiler.
Not professionally, anyway.
Yani, profesyonel anlamda.
- Ever thought of singing professionally?
- Profesyonelce söylemeyi düşündünüz mü? - Hayır.
She's danced professionally in Houston and Santa Fe.
Houston ve Santa Fe'de çok profesyonelce danslar çıkardı.
Have you thought of singing professionally?
Profesyonel şarkıcı olmayı düşündün mü?
Listen : "Personnel responded swiftly and professionally, etc."
Dinleyin : "Personelin yaklaşımı sakin ve profesyonelcedir."
A tyrant needs a tyrant state, so he will recruit 1 millions smaller tyrants every single one of them executing their tasks professionally and without remorse... because nobody will ever remember which is the millionth part of the crime.
Zalim bir hükümdarın zalim bir devlete ihtiyacı vardır bu yüzden 1 milyon küçük zalimi işe alır her biri de işlerini profesyonelce ve pişmanlık duymadan yaparlar çünkü suç 1 milyona bölününce hiç kimse suçlunun kim olduğunu hatırlamayacaktır.
Professionally, things have really been...
Profesyonel açıdan, her şey...
- Not professionally.
- Profesyonel anlamda değil.
Lenore I'd like to see you again. - You mean professionally?
- Sizi tekrar görmek isterim.
Not personally, captain, professionally.
Kişisel değil, profesyonel olarak ilgimi çekiyor.