Prostitutes traducir turco
1,112 traducción paralela
The people nobody cared about : the prostitutes, the beggars, the poor.
Kimsenin umursamadığı insanlar : fahişeler, dilenciler, fakirler.
Leave me alone. I'm not- - I'm not one of those psychopaths... that kills prostitutes, I promise you.
Bak yanlış anlıyorsun, ben o fahişeleri öldüren manyak katillerden değilim, tamam mı?
Have you had unprotected sex with men, prostitutes?
Erkeklerle, fahişelerle korunmasız cinsel ilişkide bulundun mu?
Join in the liberation of prostitutes!
Fahişelerin özgürleşme hareketine katılın!
Prostitutes, atheists, runaways...
Fahişeler, ateistler, kaçaklar...
I wanna win my title and walk down the alleys with the wine-heads, walk with the dope addicts, the prostitutes.
Unvanımı kazanıp sokakta yürümek, şarapçılarla sohbet etmek bağımlılarla yürümek istiyorum ve hayat kadınlarıyla konuşmak.
You have given my country to gangsters and prostitutes.
ÜIkeme yaptığın tek şey..... onu, gangasterlerin ve fahişelerin ellerine bırakmak oldu.
There hasn't been a multi-territorial predator since Jean De Salle, 1921, eviscerating Paris prostitutes and strangling widows on the Riviera.
Jean De Salle'den bu yana, birden fazla bölgede etkinlik gösteren tek saldirgan. 1921'de Paris fahiselerini dograyan ve Riviera'daki dullari bogarak öldüren cani.
Sooner or later, it had to pop... and in Ken's case, it manifested itself... in his sexual conduct... with prostitutes, no less.
Er ya geç, bu öfke patlayacaktır. Ve Ken'in durumunda bu olay kişinin fahişelerle yatması şeklinde tezahür edecektir.
It's men like you who's responsible for prostitutes around Piccadilly.
Piccadilly'deki fahişelerin sorumlusu senin gibi erkekler.
Is it true the police aren't interested in finding the killers because the victims were prostitutes?
Kurbanların fahişe olmaları nedeniyle, polislerin katilleri bulmaya çalışmadığı doğru mu?
But when you get to the Restoration, women finally get a chance to go on stage but most of them are prostitutes.
Fakat bu restorasyonu yaptığında kadınlar sonunda sahneye çıkabilecekler fakat çoğu orospu olacak.
I guess they were prostitutes, but I don't remember paying.
Sanırım fahişeydiler, ama ödeme yaptığımızı hatırlamıyorum.
Like those guys on oprah who- - who get drunk And have disgusting sex with prostitutes, And then they go ahead, and they just say their vows.
3 gün boyunca, içip içip orospularla yatıp kalkan, sonra da bağlılık yemini eden Oprah'taki ayyaş herifler gibi takılacaksın.
Adam had a thing for... prostitutes.
Adam fahişelere ilgi duyuyordu.
Like there's no prostitutes.
Eminim fahişe de yoktur.
We got a tip that a lot of prostitutes had been turning tricks in the parking lot.
Otoparkta bir çok fuhuş olayına..,... rastlandığı haberini aldık.
Of course, my definition of monogamy includes sex with prostitutes.
Tabii ki, benim tekeşlilik tanımım fahişelerle seks yapmayı da kapsıyor.
Founded by prostitutes in 1849... and serviced by prostitute express riders... who could bring in a fresh prostitute from St.Joe in three days... Bloodbath Gulch quickly became known... as a place where a trail hand could spend a month's pay in three minutes.
1849'da fahişeler tarafından kurulan ve St. Joe'dan üç günde taze fahişe getirebilen atlı fahişe tacirleri tarafından hizmet verilen Kanbanyosu Vadisi, çavuşu tokatlayanların bir aylık maaşlarını üç dakikada harcayabildiği bir yer olarak tanınmaya başlamıştır.
- Lots of prostitutes in there.
- Zamanında çok fahişe varmış.
No prostitutes, if you were planning that, Finch.
Fahişelerle olmayacak yani. - Eğer bunu düşünüyorsan aklından çıkar.
" Prostitutes display the avenues
" Orospular caddelere dizilmiş
The owners made smaller apartments, and they rented them out to people from the villages, poor people, bums, drug addicts, prostitutes...
Sahipleri, küçük daireler yaptırıp.. köylerden gelenlere, fakirlere, serserilere.. bağımlılara, fahişelere kiraya verdiler.
Prostitutes dance with hoods
Neşenin kızları Hırsızlarla dans eder
Prostitutes dance with hoods
Neşenin kızları, Dans eder hırsızlarla
"At the pep rally, pseudo-prostitutes provoke men into a sexual frenzy, which, when thwarted, results in pointless athletic competition."
"Maç öncesi tezahüratlarında sahte fahişeler, erkekleri cinsel taşkınlığa teşvik ediyor. Bunun önüne geçildiğinde bütün spor müsabakaları anlamsız gelir."
We have reason to believe Tracy's attacker was targeting prostitutes.
Tracy'ye saldıran kişinin, fahişeleri hedef aldığına inanıyoruz.
Prostitutes?
Fahişeleri mi?
Two assault complaints by prostitutes, both dropped.
Fahişeler tarafından yapılmış iki saldırı şikayeti.
- Checking attacks on prostitutes against precincts where Ridley worked.
Ridley'in çalıştığı bölgelerle fahişelere yapılan saldırıları karşılaştırıyordum.
Wow, Costa Rican prostitutes!
Vay, Kosta Rikalı fahişeler.
Hey, look at the prostitutes you guys!
Şu fahişelere bakın çocuklar!
Imagine my surprise when several prostitutes recognized your photo... said you'd been coming around for months.
Sokak fahişeleri seni fotoğrafından tanıyınca nasıl şaşırdığımı tahmin et. - Oraya aylardır gidiyormuşsun.
- You use condoms with your prostitutes?
Fahişelerde prezervatif kullanıyor musun, Henry?
And the prostitutes- - What does that prove?
Ve fahişeler bu neyi ispatlar?
I've had no contact with prostitutes!
Daha önce orospularla hiç işim olmamıştı!
Averaging 20 renderings a day... for each high quality visitor... working full-time, we would need... 2,271 prostitutes?
Günde ortalama 20 sunum olacağını düşünürsek her bir kalifiye misafir kızı bütün gün çalıştırdığımızda bize tam... 2.271 fahişe mi lazım?
Does Pantoja have the authorities'consent... to enter quarters with prostitutes?
Yoksa Pantoja yetkililerin onayı ile mi orospuları ile birlikte karakollarda bulunuyor?
- Did you sleep with prostitutes?
- Hayat kadınlarıyla yattın mı?
You go to a brothel for prostitutes, why do you look for me?
Kerhaneye beni görmeye mi geliyorsun?
"To survive, she prostitutes herself on the streets of Paris..."
"hayatta kalabilmek için Paris sokaklarında fahişelik yapmaya başlar..."
The prostitutes don't mind it.
Hayat kadınları sorun etmedi.
This one's a case involving Chinese refugees who were being smuggled into the country as prostitutes and slaves.
Bu seferki de fahişe ve köle olarak ülkeye kaçak sokulan Çinli göçmenler hakkında.
I told you, no prostitutes when you're house-sitting.
Eve bakarken fahişe getirmek yok dememiş miydim? - Sen evlere mi bakıyorsun?
Are you going to bring prostitutes to Ben's new $ 3 million home?
- Ben'in yeni üç milyon dolarlık evine de fahişeleri götürecek misin?
In LA, house-sitters are somebodies and writers are prostitutes.
Belli ki Los Angeles'ta ev bakıcıları " önemli biri ve New Yorklu yazarlar fahişe.
I mean these OC pricks especially, with their goomahs and their prostitutes, emotional cripples.
Ben o mafya takımı pisliklerinden bahsediyorum. Bir de yanlarındaki metresler ve fahişelerden. Duygu özürlüler.
That's why I pays a lot for prostitutes!
Bu yüzden ben bir çok fahişeye ödeme yapıyorum!
Prostitutes!
Fahişeler!
Singing'about prostitutes to the children!
Çocuklara fahişeler hakkında şarkı söylüyorsun!
Prostitutes.
Fahişeler.