English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ P ] / Protecting you

Protecting you traducir turco

2,784 traducción paralela
Were you protecting your friend?
- Arkadaşını mı koruyordun?
Your parents have been protecting you.
Ailen seni koruyordu. Kansere yakalanmış.
Protecting your family, your family's business, and your country- - you bet I'm proud.
Aileni, ailenin işini ve ülkeni koruyorsun, gurur duyduğuma emin olabilirsin.
He was protecting you, just like you thought you were protecting me.
O seni koruyordu tıpkı senin beni koruduğunu düşündüğün gibi.
I forgive you. You were protecting your son.
Seni affediyorum, sadece çocuğunu koruyordun.
But you need to think of me as a... As a wall that's protecting you, okay?
Artık beni seni koruyan bir duvar olarak görmelisin, tamam mı?
Madam President our primary concern should be protecting you.
Sayın Başkan, öncelikli ilgi odağımız sizi korumak olmalı.
I mean, you were just protecting yourself, right?
Kendini koruyordun, değil mi?
In so doing, I'm protecting you.
Anneni korurken seni de korumuş oluyorum.
He basically warned me that, if I was protecting you, he would take matters into his own hands.
Eğer seni koruyorsam, meseleyi kendi ele alacağı konusunda beni basit bir şekilde uyardı.
I was protecting you.
Seni koruyordum.
He is protecting you in more ways than you know.
Bildiğinden çok daha fazla yolla seni koruyor.
You're protecting your detective. No.
Dedektifinizi koruyorsunuz.
Yeah, well, maybe you should start protecting your own.
Evet, belki de önce kendininkilerden başlamalısın.
She's done protecting you.
Artık seni korumayacak.
It's just your brain's way of protecting you.
Bu zihninin seni koruma şekli.
You know, maybe you ought to ask yourself whether you're more concerned about protecting your hero's image than finding a cop killer.
Belki kendine, polis katilini bulmaktan daha çok kahramanının imajını mı koruma ile ilgilenip ilgilenmediğini sormalısın.
- I'm protecting you.
- Seni koruyorum.
You were a boy protecting your family.
Sen aileni koruyan bir çocuktun.
We both know that you bring a bad decision. I was protecting you.
Yalnız ve mutsuz olmamı mı yoksa iyi birini bulmayı denememi mi tercih edersin?
I imagine you would be, seeing as how you botched my trial, and from what Viv here tells me, protecting my interests.
Duruşmamı mahvedip Viv'in söylediğine göre çıkarlarımı gözetmenden şaşırırsın diye düşünmüştüm.
At a certain point you're gonna have to choose between protecting the future for your unborn family or protecting the future for yourself and those of us who are alive now.
Ve bir noktada, henüz doğmamış ailenin geleceğini korumakla kendin dahil şu an canlı olan diğer insanların geleceğini korumak arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaksın.
Your friend is a child-raping murderer - that's who you're protecting.
Arkadaşın, çocuklara tecavüz eden bir katil. Koruduğun kişi o.
Vincent, I'm protecting you.
Vincent, ben seni koruyorum.
You protecting them?
Onları mı koruyorsun?
You've been protecting him all along.
Tüm bu zaman boyunca onun koruyucusu oldun.
We both know exactly who you're protecting.
İkimizde kimi koruduğunu çok iyi biliyoruz.
I mean, you were just protecting me.
Sadece beni korumaya çalışıyordun.
Thank you for protecting me, again.
Yine beni koruduğun için sağ ol.
We'll protect you, But you have to make yourself worth protecting.
Seni koruyacağız ama korumaya değer biri olduğunu göstermelisin.
But who are you really protecting?
Peki gerçekte kimi koruyorsun?
But... you can stop trying to escape getting hurt by throwing all of your energy into protecting people.
Ama bütün enerjini insanları korumaya adayarak acı çekmekten kaçmaya çalışmayı bırakabilirsin.
There you go again, protecting it.
İşte yine yaptın, onu koruyorsun.
Are you sure this is about protecting Henry, and not yourself?
Bunun kendini değil de Henry'i korumak için olduğundan emin misin?
How could you let your petty squabbles get in the way of protecting the Valley of Peace?
Nasıl olurda huzur vadisini korumanız gerekirken Bu önemsiz tartışmaları yapabiliyorsunuz?
I think when you make things taboo even when feel like you're protecting it it's not for the greater good.
Bence, bazı şeyleri dokunulmaz hâle getirerek onları koruduğunuzu düşünüyorsanız bunun hiç kimseye bir faydası olmaz.
You were protecting me?
Beni koruyor muydun?
Well, shouldn't you be in the business of protecting a woman whose life is in danger?
Hayatı tehlikede olan bir kadını koruma işinde olmamalı mısınız?
Though I do think you might be protecting them too much.
Yine de senin onları çok fazla koruyor olduğunu düşünüyorum.
Why are you protecting him?
Neden onu koruyorsun?
Why were you hunting the turtles? - The ones known as the turtles are protecting The life form needed by kraang,
Kaplumbağa olarak bilinenler Kraang'den April O'Neil adlı bir yaşam formunu koruyor.
And it can make you want to spend the rest of your life protecting others.
Ve hayatınızı diğerlerini korumaya adamanıza sebep olabilir.
'Cause you need to know that whoever you're protecting is damn sure gonna be selfish once you and him are rocking matching outfits.
Çünkü şunu bilmelisin ki her kimi koruyor isen şu turuncuları giydiğinde ilk bencilliği onun yapacağından eminim.
I told you that Jack needed protecting.
Jack'in korunmaya ihtiyacı olduğunu söyledim.
So either you're the fox in the hen house, or you're desperately bad at protecting it.
Ya kümesteki tilki sensin ya da bunu yansıtmada son derece kötüsün.
You know what? It's time for you to stop protecting Goldie and start taking care of yourself.
Goldie'yi korumayı bırakıp kendine baksan diyorum.
So you're protecting him. No.
Yani onu koruyorsun.
We want to know why you're protecting this guy, April.
Bu adamı neden korumaya çalıştığını bilmek istiyoruz April.
It's being afraid and pushing forward anyway, whether that means saving a baby dragon, protecting those you love, or giving a special someone the butt kicking they so richly deserve.
Korktuğun halde her şeye rağmen ilerlemek bu bir yavru ejderhayı kurtarmak, sevdiklerini korumak veya özel birine çoktan hak ettiği kıçına tekmeyi basmak anlamına gelebilir.
You'll realise there are protocols protecting this place.
Bu mekanı koruyan bazı protokoller olduğunu göreceksiniz.
What do you mean, protecting me even as we speak?
Şu an konuşurken bile beni korumakla neyi kastediyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]