Psychologist traducir turco

You're not really a licensed psychologist.

Sen gerçek, lisanslı bir psikolog değilsin.

Phyllis has decided to pursue her practice in the city, which leaves you the only psychologist in town.

Phyllis çalışmalarına şehirde devam etmeye karar verdi yani böylece kasabadaki tek psikolog siz olabileceksiniz.

A psychologist.

Bir psikolog.

A psychologist examined them. He says that, as she had no father, you were very important.

Bir psikoloğa incelettim ve ona göre babası olmayan bu çocuk sevgisini üzerinizde toplamış.

Let me see her mother, with a psychologist, if you want.

Annesini görmek isterim. Hattâ bir psikoloğun yanında. Eğer isterseniz.

She's the psychologist in charge of the seminar.

Seminerin sorumlusu, bir psikolog.

Alberto, should I see a psychologist?

Alberto, bir psikologa görünsem mi?

I have already contacted Dr. Greenblatt, our psychologist.

Psikiyatrımız Dr. Greenblatt'le görüştüm bile.

This Dr. Greenblatt is different from Turbit's prison psychologist.

Bu Dr. Greenblatt, Turbit'in hapisteki psikologundan farklı.

You're a psychologist, you're a nun.

Psikologsun, rahibesin.

I'm not here as a nun, not even as a psychologist.

Bir rahibe olarak burada değilim, psikolog olarak buradayım.

A psych... a psychologist?

Bir psiko... Bir psikolog?

I was afraid he'd see me and then he'd be drawing pictures for a child psychologist and nobody's happy.

Beni göreceğinden korktum, sonra psikologda garip resimler çizmeye başlar ve herkes mutsuz olur değil mi?

That afternoon in the office of Velma Rudin celebrated psychologist and author of In-to-me-see A Couple's Guide to Intimacy Samantha did her best not to say the thing she knew she shouldn't say.

Öğleden sonra ünlü psikolog ve "çiftlerin ilişki rehberi" kitabının yazarı Velma Rudin'in ofisinde Samantha söylememesi gerektiğini bildiğini şeyi söylememeye çalışıyordu.

It's not Iike that. It's taught by a well-respected woman psychologist. It's called "How To please A Man."

Bu dersleri çok saygı duyulan bir psikolog veriyor, dersin adı, "Bir Erkeği Memnun Etmek."

I've asked Dr. Galani, our school psychologist, to join us.

Okul psikoloğumuz Dr. Galani burada.

Yesterday, with the psychologist, how'd that go?

Dün psikolog nasıldı?

I'm not a psychologist but this is the best explanation for how that I've heard.

Bir psikolog olarak duyduğum en iyi açıklama bu olacak sanırım.

And that psychologist said it would be a good idea, but I don't know.

ve şu psikolog bunun iyi bir fikir olduğunu söyledi. fakat bilmiyorum.

- Psychologist.

- Psikolog.

He's a psychologist.

Bir psikolog.

Since I've been seeing a psychologist, Dr. Bilodeau, I feel much better.

Dr. Bilodeau'yu gördüğümden beri daha iyi hissediyorum.

I don't pretend to be a psychologist, but it's obvious that your boy's got a lot of anger in him.

Size psikolog numarası yapmak istemiyorum. Fakat çocuğunuzun içinde derin bir öfke olduğu ortada.

A neurotic young man asked a psychologist, "How can I find peace of mind?"

Psikologa bir sinir hastası genç "zihnin parçasını nasıl bulabilriz?"

"How can you lack," said the psychologist, pointing to his head,

"Nasıl eksikliğini hissedersin" dedi psikolog kafasını işaret ederek,

There's a psychologist, an archaeologist - a priest and an economist.

- O zaman sana ben söyleyeyim. Birimiz psikolog, birimiz arkeolog, birimiz de ekonomist olabiliriz.

You got the archaeologist and the psychologist wrong.

Aramıza yeni katılan birine göre hiç fena değildin.

I'm Dr. David Wheeler, child psychologist.

Ben Dr. David Wheeler, çocuk psikoloğuyum.

Maybe I can get a clinical psychologist to talk to you.

Size bir hastane ruhbilimcisi getirtebilirim.

Clinical psychologist?

Hastane ruhbilimci mi?

This is Dr Audrey Jackson, a forensic psychologist.

Bu Doktor Audrey Jackson, Adli Tıp Psikologu.

I'm a psychologist.

Aynı zamanda psikologum.

You'll be receiving your appointment times from our psychologist.

Bölüm psikologumuzdan randevu saatlerinizi alacaksınız.

You told the psychologist you slept with a suspect? What?

Psikologa bir şüpheliyle yattığını mı söyledin?

The doubts he put in my mind about being a nun, my effectiveness as a psychologist- -

Rahibe olmakla ilgili şüpheleri aklıma o düşürdü, psikolog olarak etkinliğimi...

You made me doubt myself as a psychologist, as a nun, as a woman.

Bir psikolog, rahibe ve kadın olarak kendimden şüphelenmeme neden oldun.

I am a psychologist.

Ben bir psikologum.

You're a pop psychologist as well.

Moruk bir psikologmuşsun da.

What's the difference between a psychiatrist and a psychologist?

Psikiyatristle psikolog arasındaki fark nedir?

That's that psychologist Hazel married.

Bu Hazel'in evlendiği psikolog.

Because of the nature of my work as a psychologist... I thought it would be a great, um... marital aid, so to speak, for Hazel to learn more about what I do.

Bir psikolog olarak işimin doğası gereği bunun evliliğimize faydası olacağını düşündüm.

Dr John Gottman, a psychologist at the University of Seattle, believes that when couples argue it's not what they say but what is shown on their faces that really matters

- Evet. Seattle Üniversitesi'nde psikolog olan Doktor John Gottman çiftler tartıştığında önemli olanın söyledikleri değil, yüzlerinde gösterdikleri olduğunu düşünüyor.

Not a psychologist.

Psikolog değil.

- Handsome, 30s, psychologist.

Yakışıklı, 30, psikiatrist.

Well, somehow it came up that you're a friend of mine... and Mr. Handsome Animal-loving Psychologist said...

Nasıl yani? Bir şekilde senin benim arkadaşım olduğunu öğrenmiş. Ve bay yakışıklı psikolog seninle tanışmak istediğini söyledi.

So Darren tells me you're a psychologist.

Şey Darren bana senin bir psikolog olduğunu söyledi.

I used to be an industrial psychologist.

Endüstriyel Psikologdum.

- I'm not a writer or a psychologist.

- Yazar ya da psikolog değilim.

Her mother, a psychologist saw it positively, as an innocent thing.

Bir psikolog olan annesi ilişkilerinin masum olduğunu düşünüyordu ve bu duruma olumlu bakıyordu.

He's a psychologist.

Psikolog.

And that school psychologist's report about your mom- - it's too bad.

Şu psikoloğun annenle ilgili raporu da.