Pudding traducir turco
2,020 traducción paralela
Well, Shelley Boothbishopisn't about to let you over-egg this pudding.
Ben Piskopos Shelley Booth bunu berbat etmenize izin vermeyeceğim.
Look, pudding cups.
Bak, puding kapları.
- I like pudding.
Pudinge bayılıyorum.
Don't you like pudding?
Sen puding sever misin?
You cried when your dad poured whisky over the Christmas pudding.
Baban, Noel pudingine viski döktü diye ağladığını hatırlıyorum.
She'd been perched up there like some evil great pudding ever since you lot set off.
Yukarıda iğrenç bir puding gibi yayılmıştı. Sizler gitmiştiniz.
God created pudding and then he rested
Tanrı pudingi yarattı ve inzivaya çekildi.
Pudding of chocolate mana from heaven
Çikolatalı puding... Cennetin büyüsü.
All I want is chocolate pudding.. and you
Tek istediğim şey çikolatalı puding ve sen.
Chocolate pudding again?
Yine mi çikolatalı puding?
They... They have this horrible pudding here.
Buranın pudingi çok kötü.
Butterscotch pudding on Mondays. It's dreadful.
Pazartesi günü verdikleri karamelli puding berbat.
Now, if you'll excuse me, I want to sit here and finish my butterscotch pudding in peace.
Şimdi, müsaade edersen burada oturup huzur içinde karamelli pudingimi yiyeceğim.
He still hot over that pudding pop thing last month?
Geçen ayki muhallebi şakasına kızgın mı hala?
Big, hairy, sweaty Neanderthals pounding the pudding out of each other for giggles? For green. One of those fighters make a lot of money.
İriyarı, kıllı, terli mağara adamları sırf eğlence için birbirlerini yumrukluyor.
That coin has been baked, well, steamed actually, into every Mallard Christmas pudding since the 1850s.
Bu bozuk para, 1850'lerden beri yapılan her Mallard Noel pudinginin içine konmuştur.
Next year, Ducky, you and me- - we're going to make Christmas pudding.
Önümüzdeki yıl seninle beraber Noel pudingi yapacağız.
Hot pudding.
Sıcak puding.
Oh.... pudding!
Puding!
When i was 7, i loved bana pudding.
7 yaşındayken, muzlu puding hastasıydım.
Is our sex life gonna be like that bana pudding?
Seks hayatımızda tıpkı muzlu puding gibi mi olacak?
I think my bana pudding has more staying power than you are used to.
Sanırım benim muzlu pudingim seninkinden daha güçlü.
- Don't get annoyed but I just found out that I don't have some ingredients to make the rice pudding.
- Kızma ama sütlaç yapmak için malzemem olmadığını fark ettim.
You know very well Ishaan loves rice pudding.
Çok iyi biliyorsun ki Ishaan sütlacı çok sever.
Right, so I'm thinking of playing it between main course and pudding.
Pekâlâ, ana yemekle tatlının arasında çalmayı düşünüyorum.
Ski yoghurts for pudding.
Tatlı olarak meyveli yoğurt olsun.
You don't see the people who come before that, Earl of Pudding.
İnsanlara diğer açıdan bakmıyorsun, Pudding Earl.
You mean progress, don't you, Earl of Pudding?
İlerlemek demek istiyorsunuz, Pudding Earl.
Plum pudding, glass of port, claret?
Üzümlü puding, bir bardak kırmızı şarap, bordo şarabı?
Roast beef and plum pudding for everybody!
herkese fırında et ve puding!
Of course, the real proof of the pudding will be to see how you look on film.
Tabii bunun asıl kanıtı filmde nasıl görüneceğine bağlı.
"Make a pudding from the bones of Americans!"
"Amerikalıların kemiklerinden puding yapacağız!"
Who'd want a crunchy pudding!
Kim kıtır kıtır bir puding ister ki!
You spend half the morning talking about crunchy pudding,
Sabahın yarısını kıtır puding hakkında konuşmakla geçirdiniz...
- Pudding.
- Puding.
Far out! I found some double-chocolate layer cake and pudding, too!
Buralarda çift katlı bir çikolatalı pasta buldum, üstüne puding de vardı.
Banana instant pudding.
Hazır muzlu puding.
Tapioca pudding.
Tapyoka pudingi.
Quaking pudding!
Hay aksi şeytan!
"Damn!" Quaking pudding.
"Müthiş!" Hay aksi şeytan.
With pudding!
Pudingle!
She said that you guys should get together some night, with pudding.
İkinizin bir gece bir araya gelmesinin iyi olacağını söylüyor, pudingle.
That's delicious pudding, hon.
- Puding enfes olmuş tatlım.
"delicious pudding, hon."
Puding enfes olmuş hayatım. Kaymak gibi.
Brown rice pudding and organic oatmeal raisin cookies. Your mama would...
Kepekli sütlaç ve organik yulaflı, üzümlü kurabiye.
Any pudding?
Puding kaldı mı?
Yeah, just think of all the little boys that die eating their pudding directly from the container.
Evet, tüm o kaplarından puding yedikleri için ölen çocukları bir düşün.
If I could work my will, every idiot who goes about with "Merry Christmas" on his lips should be boiled in his own pudding and buried with a stake of holly through his heart!
Elimde olsa ağzından "Mutlu Noeller" lafı düşmeyen her budalanın kendi pudinginde boğulup kalbine bir noel süsü saplanmış şekilde gömülmesini isterdim!
I hear the pudding singing in the copper.
Kazandaki puding fokurdamaya başladı.
The pudding looks delicious!
Puding çok leziz duruyor!
I'll have a soy pudding.
Soyalı puding yiyeceğim.