Robbed traducir turco
4,436 traducción paralela
Oh! You robbed the body.
Ölüsünü soydun demek.
The fact that these guys were wesen when they robbed the bank is gonna make it impossible to find them.
Bankayı Wesen hâlindeyken soymaları onları bulmamızı imkânsız hâle getirecektir. Parmak izi yok, kimliklerini tespit edecek kimse yok.
They were the ones that robbed the bank, man.
Bankayı soyan onlardı dostum.
You know they got robbed this morning?
Bu sabah soyulduklarını biliyor musun?
- When was the store robbed?
- Dükkan ne zaman soyulmuş?
They've robbed the main vault.
Ana kasayı soydular.
Why didn't you go to the police when he robbed you?
Sizi soyunca, neden polise gitmediniz?
Old Man Jenkins robbed the cookie jar again.
İhtiyar Jenkins yine kurabiye kavanozunu soydu.
To see one loved robbed of life is a heavy thing.
Sevdiğin birinin canından olduğunu görmek ağırdır.
Were the same not robbed of life in escape from Batiatus'villa?
Batiatus'un konagindan kaçarken de kadin ve çocuklari öldürmedik mi?
You robbed me of my husband.
Kocamı benden aldın.
You gave aid to the man that robbed you of husband's life, in order to save your own?
Kendi canını kurtarmak için kocanın canını alan adama yardım mı ettin?
But of those robbed of life by intemperate command.
Verilen ölçüsüz emirle hayatından olanlardan bahsediyorum.
Though robbed of glory.
Fakat şanına el konulmuş bir savaşta. Anlat.
It was the man himself that robbed Crixus'life?
Crixus'un canını alan o muydu? Crixus!
Give voice to slave that robbed him of life.
Canını alan köleden bahset.
To the soldier that robbed Crixus of life.
Crixus'un canını alan askerin ölümü için pişman olduğumu dile getiremem.
Unbeknownst to me, he's robbed a liquor store in Lynch.
Haberim yoktu ki, Lynch'te içki dükkanı soymuş meğerse.
And then I hear this loud boom and what sounded like gunshots so I thought the bank was being robbed.
Sonra bir gümbürtü koptu, silah sesleri falan gibiydi. Banka soyuluyor sandım.
Being 6 feet away from a cop getting robbed does not make you guilty of anything.
Bir polisin soyulduğu yerden 2 metre ötede olmak seni hiçbir şeyden suçlu falan yapmaz.
Clubbed a security guard over the head, then robbed a high-end jewelry store.
Güvenlik görevlisinin kafasına sopa ile vurup lüks bir kuyumcuyu soymuş.
All I know is Briggs robbed the wrong store.
Briggs yanlış dükkânı soymuş.
Was he robbed?
Soyulmuş mu?
Guy robbed and killed two of his clients.
Adam iki müşterisini soyup öldürmüş.
He robbed a jewelry store and made off with, like, a $ 1 / 2 million in merchandise.
Bir kuyumcuyu soyup 500.000 dolar değerinde malla kaçmıştı.
When a diamond merchant's home was robbed, and two men made off with... Two million in one-carat brilliant-cut diamonds.
Bir elmas tüccarı'nın evini soyduğu zamana iki adam ile sıvışmış... 2 milyonluk tek karatlı parlak kesimli elmaslarla.
Robbed?
Hırsız mı girdi?
Someone must have spotted a rich tourist, followed him here, robbed him, and killed him.
Birisi, zengin bir turisti gözüne kestirmiş buraya kadar takip etmiş, onu soymuş ve öldürmüş.
You just robbed my fucking drink, you scabby bitch!
İçkimi çalmışsın pis orospu!
Every time I've been beaten or robbed, it's been by immigrants.
Ne zaman dövülsem ya da soyulsam, yapan hep göçmenlerdi.
"My fear is, if I don't sleep with socks on, we're gonna get robbed. " And whoever has the gun is gonna look at my feet and they're gonna be like,
Korkum şu, çorapsız uyursam ve evimize hırsız girerse elinde silahı olan adam ayaklarıma bacak ve şöyle olacak :
My family is being robbed blind.
Ailem göz göre göre soyuluyor.
Never been robbed by people in their underwear before.
Daha önce iç çamaşırı ile gezen biri tarafından soyulmamıştım.
The register was robbed.
Kasayı soymuş.
I am so, so sorry that your little bar was robbed and that you're scared, but Eric and I have to deal with the small matter of killing a vampire god.
Küçük barının soyulduğu ve korktuğun için çok özür dilerim ama Eric'le ben vampir bir tanrıyı öldürmek gibi ufak bir meseleyi halletmeliyiz.
And robbed and raped if you keep calling that out.
Ve soyulmuş ve tecavüz edilmiş olacaksın böyle bağırmaya devam edersen.
Because of course you keep getting robbed!
Çünkü tabii ki sürekli soyulursun!
Why am I always getting robbed?
Neden hep ben soyuluyorum?
Today some lowlife robbed the sports shop.
Bugün bazı serseriler spor mağazasını soydular.
Gary owns the sports shop that was robbed today.
Gary, bügün soyulan spor... mağazasının sahibi.
You caught a serial killer, and found the thieves who robbed the New York museum.
Seri katili yakaladın ve hırsızları buldun New York Müzesi'ni soydun
Guys, you're being robbed.
Çocuklar, soyuluyorsunuz.
What about the man who robbed the store?
Dükkanı soyan diğer adama ne oldu?
A local sporting goods store just got robbed of one high powered cross bow.
Yerel bir spor malzemeleri mağazasından biraz önce güçlü bir tatar yayı çalındı.
They were gold merchants in Melbourne until his father got robbed and he lost everything.
Onlar Melbourne'da altın taciriydiler ta ki babası soyulup herşeylerini yitirene kadar.
They're already inside. We're being robbed.
Hepsi içeride.
They're saying he robbed a jewelry store, and I can't believe he would do that.
Mücevher mağazasını soyduğunu söylüyorlar bunu yapacağına inanamıyorum.
You chased a guy who just robbed a jewelry store.
Mücevher mağazasını soyan kişiyi takip ettin.
The one that robbed Crixus of his life?
Crixus'un canını alan?
Give me the phone. We're being robbed!
- Telefonu ver!
I only see one problem. Hmm? You're being robbed.
- Soyuluyorsun.