Saw traducir turco
122,640 traducción paralela
I don't know what you ever saw in that girl. She's a hothead.
Şu kızda ne buldun, hiç anlamıyorum.
Gloria Steinem would be rolling over in her grave if she saw us here.
Gloria Steinem bizi burada görseydi mezarında kemikleri sızlardı.
I was born woke, Sam. The shit I saw growing up...
Ben doğuştan bilinçliyim Sam.
- I saw that.
- Bunu gördüm.
You saw it.
Onu gördün.
If I was in Britain and saw a pickup truck with a lawnmower,
İngiltere'de olsaydım Ve bir çim biçme makinesi olan bir kamyonet gördü,
I saw a 1966 Cadillac.
1966 Cadillac'ı gördüm.
If he were a heart surgeon, he would turn up with an old leather bag with a saw and hammer in it, wouldn't he?
Eğer kalp cerrahıysa, O eski bir deri çanta ile dönecekti Bir testere ve çekiçle, öyle değil mi?
- I just saw... did anyone else see that?
- Yeni gördüm... Bunu başka biri gördü mü?
You saw someone?
Birini mi gördün?
I saw something that looked like someone.
Birine benzeyen birini gördüm.
Though unlike the rest of her team, Dr. Shaw saw you as more than Dwarf Star property.
Dr. Shaw ekibinin aksine seni Dwar Star'ın bir malı olmaktan öte görüyordu.
Once I saw her, my android form, it just somehow felt wrong.
Onu ilk gördüğümde, yani android halimi bir şekilde, bunun yanlış olduğunu hissettim.
And my dad took my phone, and he saw a picture of the ship.
Ve babam telefonumu aldı... geminin fotoğrafını gördü.
I was the only one who saw it coming.
Bunun olabileceğini görebilen tek kişi bendim.
I saw him yesterday. Out by the market. He was looking a little sketchy, so I decided to follow him.
Onu dün pazarın dışında gördüm biraz farklı görünüyordu ben de takip ettim.
I saw it with my own eyes.
Kendi gözlerimle gördüm.
Ah, we saw an opportunity, so we took it.
Bir fırsat gördük ve bu fırsatı kullandık.
I saw another memory.
Başka bir anı daha gördüm.
I saw it in a dream.
Rüyamda görmüştüm.
- He's not thinking straight. You saw it yourself.
- Düzgün düşünemiyor, sen de gördün.
And you think this is related to what we saw outside?
Ve bunun dışarıda gördüğümüzle alakalı olduğunu mu düşünüyorsun?
We saw him.
Onu gördük.
You didn't see what we saw.
Bizim gördüğümüzü görmedin.
You saw what happened to Mikhail.
Mikhail'e ne olduğunu gördün.
The last time I saw him he was coming out of J Street.
Onu en son J Sokağında gördüm.
I'm telling you, the guy went full-on demon and I saw pictures of him when I was researching the Banneker folio.
Gerçeği söylüyorum, adam iblisti. Kitapta onun resimleri görmüştüm. Banneker yazılarına bakarken gördüm.
That Regent woke up, he saw me, and reached for his sword.
Naip ise uyanmış, beni görmüş ve kılıcına ulaşmıştı.
See, the moment I saw you fight, I knew you were that one-thousandth tattoo.
Seni dövüşürken gördüğümde 1000. dövmemin sen olduğunu anladım.
I made allowances for my brother till I saw that was going to get him killed.
Kardeşim için çok göz yumdum... ta ki kendini öldürmeye başladığını görene kadar.
Saw you at the meeting.
Toplantıda gördüm sizi.
Jeremiah saw what was coming.
Jeremiah olacakları öngörmüş olmalı.
He was the first one we saw like that...
Gördüğümüz ilk şeydi.
There was a woman in whose eyes I saw the sun rise and set every day.
Her gün gözlerinde güneşin doğuşunu ve batışını gördüğüm bir kadın vardı.
Where's Marco? These Librarians are just trying to make us question what we saw.
- Bu Kütüphaneciler, gözlerimizle gördüklerimizi sorgulamamıza neden oluyor!
But I know I saw something.
Ama bir şey gördüğümün farkındayım.
When I was a little boy, I was about your age, I saw one trying to get out.
Senin yaşlarında küçük bir çocukken kozadan çıkmaya çalışan bir kelebek görmüştüm.
When I first saw that thing outside, for a split second I thought I was hallucinating.
Bu şeyi dışarıda ilk gördüğümde, Saniyeliğine sanırım halüsinasyon görüyordum.
Look, those things you saw on Eros...
Bak, Eros'da gördüğün şeyler...
You saw what it did to those people in the lab.
Laboratuardaki insanlara yaptıklarını gördün.
But I saw it as a spot where I could work.
Ama burada çalışabileceğimi gördüm.
Everyone said I was crazy because I thought I saw you and Caroline on set.
Sette seni ve Caroline'ı gördüğümü sandım dediğimde... herkes bana deli misin demişti.
Why didn't you say something when you saw me?
Beni görünce neden bir şey demedin?
You were dug in the last time I saw you.
Onlardan farkımız olmadığını mı söylüyorsun?
And I want you to know that I would never refuse to accept a plea if, suddenly, I saw that to do so would be more fair.
- Görüşmenin ortasındayız. - Mafee dışarı! Ben de zaten şimdi çıkıyordum.
She saw through it.
Numarayı yememiş.
I never really saw it coming.
Bunu hiç beklemiyordum.
So he took me to Four World Trade, and I saw it immediately.
Beni 4 Dünya Ticaret Merkezi'ne götürdü. Her şeyi anında gördüm.
My boys. They saw the hustle coming.
Oğullarım onları kandırmaya çalışacağınızı fark etmiş.
The one we saw your herbalist in.
- Marco nerede?
You don't know what you saw.
Ne gördüğünü bilmiyorsun!