Seen what traducir turco
4,293 traducción paralela
I've seen what happens when a sibling develops schizophrenia.
Bir çocukta şizofreni çıktığında neler olduğunu gördüm daha önce.
But, remember, Stephen, you've seen what we do to rogue agents here.
Ama, unutma, Stephen... Bizim, işe yaramaz ajanlarla ne yapıtığımızı gördün.
You... You seen what they did.
Ona ne yaptıklarını gördün.
Have... have you ever seen what that kind of fun does to the human body at close range, Lenny?
Böyle eğlencelerin yakın mesafeden insan bedenine ne yaptığını hiç gördün mü, Lenny?
You should have seen what came out from between his toes.
Parmaklarının arasından çıkanı görmeliydin.
No offense, mama. I've seen what happens to your husbands.
Alınma ama hayatım kocalarının başına geleni gördüm.
We've seen what you been pumping down there.
- Nasıl ağırlık çalıştığını biliyoruz.
But if you had seen what I have seen, experienced what I have experienced...
Benim gördüklerimi siz de görseydiniz yaşadıklarımı yaşasaydınız...
I've seen what happens when you give people the "I'll let you know."
"Haber veririm" dedikten sonra ne olduğunu gördüm.
On the contrary, I've seen what you're trying to hide.
Kaçmadı. Ne yapmaya çalıştığını gördüm.
From what I've seen, not much is.
- Gördüklerime bakılırsa pek değil.
From what we've seen, you've got enough to bring down half the organization.
Gördüğümüz kadarıyla elinde bu örgütün yarısını al aşağı edecek kadar delil var.
And he told me that if I told anyone about what I had seen, he would kill me.
Gördüklerimi anlatırsam, beni öldüreceğini söyledi.
I know what I've seen!
Ne gördüğümü biliyorum.
Now, normally, if somebody would tell me that one guy lifted an S.U.V., I'd tell him to take a flying leap, but after what I've seen... Nothing's impossible.
Normalde biri bana adamın arazi aracını kaldırdığını söylese ona uçup gitmesini söylerdim ama gördüklerimden sonra hiçbir şey imkansız değildir.
There isn't a single man I've served with who hasn't been brought to his knees because of what he's seen on the job.
Birlikte çalıştığım adamlardan hiçbiri işte gördükleri şeylerden Tanrı'ya sığınmadı.
( Giggles ) We're offering you a chance to stand at the center of what's going to be the best-funded, best-organized campaign this country's even seen.
Sana bu ülkenin şimdiye kadar gördüğü en iyi örgütlenmiş ve finanse edilmiş kampanyanın merkezinde olmayı teklif ediyoruz.
♪ Do what with which you can't explain Or what you've never seen ♪
# Suuns - Up Past the Nursery #
You know what? I've never actually seen you this happy. - Who are you?
Seni hiç bu kadar mutlu görmedim.
From what I've seen, Victor might benefit from repeating the fourth grade.
Gördüğüm kadarıyla, Victor'ın dördüncü sınıfı tekrar etmesi onun yararına olacak.
What, I haven't seen you in a few weeks, and that's the greeting I get?
Seni bir kaç haftadır göremiyorum ve böyle mi karşılıyorsun?
WHO OR WHAT COULD PICK UP AN ANIMAL WEIGHING NEARLY A TON, CUT IT UP, DRAIN ITS BLOOD, TRANSPORT IT, THEN DROP IT BACK TO EARTH WITHOUT BEING SEEN?
Bence o muhtemelen gösterişli bir intihar amaçlıyordu.
Tell me, Nostradamus, what have you seen?
Söyle Nostradamus, neler gördün?
Her whole defense pivots on being seen as a loving mother who did what she had to do to protect her children, what kind of parent she was.
Bütün savunması, çocuklarını korumak için elinden geleni yapmak zorunda kalan şefkatli bir anne olduğu üzerine kurulu.
Does this make sense, based on what you've seen?
Gördüklerinle örtüşüyor mu?
I'm sorry, guys, um, but maybe it would help if I saw the original Mel Gibson version first. W-What do you mean that you've not seen...
Pardon çocuklar, belki de önce Mel Gibson'Iı orjinal filmi izlersem daha rahat anlayabilirim.
All I want is what you want... for you to be remembered, to be seen for what you're meant to be a star.
Tek istediğim, senin istediğinle aynı şey hatırlanman, olman gereken şekilde görülmen bir yıldız olarak yani.
And this is what the Ottoman sultans would have seen when they walk out onto this incredible balcony next to the Treasury Room in the Topkapi Palace.
Savaş bitmeden önce bile, Fransızlar ve İngilizler zaten... kalan bölgeyi nasıl parçalayacaklarını planlıyorlardı.
I know it's not the way you wanted it, but from what I've seen on the news, I delivered everything I promised.
İstediğiniz şekilde olmadığının farkındayım ama haberlerden gördüğüm kadarıyla söz verdiğim her şeyi yerine getirdim.
Do you think that you can handle it once you've seen what's inside?
- Üstesinden gelebilecek misin?
I can only say what I've seen.
Neden korkuttun onu? Sadece gördüklerimi söyleyebilirim.
What, you've never seen her parents?
Ne, onun ailesini hiç görmedin mi?
One's borders so completely mapped that all around imagine there is no more to you than what is seen.
İnsanlar senin hakkında öyle sınırlar çizer ki gördüklerinin dışına çıkmazlar.
And this is what the Ottoman sultans would have seen when they walk out onto this incredible balcony next to the Treasury Room in the Topkapi Palace.
Topkağı Sarayı'nın yanındaki Hazine Odası'ndan dışarı çıkınca Osmanlı sultanlarının gördüğü manzara budur.
Once Burt figured out what the news that he'd seen meant, He went to the mayor who had snuck out of treatment.
Burt haberlerde gördüğü şeyin, ne olduğunu anlar anlamaz tedaviden kaçan başkanı görmeye gitti.
Not from what I've seen.
- Görmemiş olayım.
How can you say that after what you've seen Young Do do at the cafeteria?
Young Do'nun ona kafeteryada yaptıklarını görmene rağmen bunu nasıl söyleyebilirsin?
I was just thinking about what Choi Young Do could have seen at your house.
- Choi Young Do'nun gördüğü şaşırtıcı şey ne olabilir diye düşünüyordum.
But from what I've seen, his attention span is as limited as his bladder control.
Ama gördüğüm kadarıyla, dikkatini verme yeteneği de.. ... mesane kontrolü kadar zayıf.
You should have seen how wisely I proceeded, with what caution and foresight I went to work.
İşe giderken ne kadar dikkat ve titizlikle akıllıca ilerlediğimi görmeliydiniz.
"That's the ugliest goddamn orange sweater I have ever seen"... you might be astonished, because there's no way I could've known... what he'd be wearing when I recorded this 30 years ago, right?
"Bu gördüğüm en çirkin turuncu kazak" şaşırabilirsiniz ama bunu 30 yıl önce kaydettiğimde onun ne giydiğini bilmiş olmam imkansız, değil mi?
I know what I've seen with my own two eyes.
Ben gözlerimle ne gördüğümü çok iyi biliyorum.
These boys that you're helping, from what I've seen on TV and read in the papers...
Yardım ettiğin o çocuklar televizyonda gördüklerim ve gazetelerde okuduklarım...
What, you've never seen a Boggan?
- İlk defa mı bir Boggan görüyorsun?
You know what? I've seen Mother Malkin in my visions.
Ben Malkin'i görülerimde gördüm..
Getting all Martha Stewart on my ass for not evenly chopping vegetables, I can handle, but... - I've never seen her like this. - Like what?
Sebzeleri düzgün kesemiyorum diye götümde Martha Stewart gibi dolaşıyor ama onu hiç o şekilde görmemiştim.
- Have you ever seen him play? - What? Aw, man.
Nasıl oynadığını hiç gördün mü?
You know what I haven't seen is the waiter for, like, 10 minutes.
Garsonu yaklaşık 10 dakikadan beri görmedim.
I have seen a lot of dead people, and dying, but this particular moment here is one of the strongest moments because of his visions, his dreams, and what he did in Trollveggen.
Birçok ölmekte olan ve ölü insan gördüm. Ama bu özel bir andı. Hayalleri, vizyonu, ve Trollveggen'de yaptıkları yüzünden.
Well, all I know about sex is what I seen in the movies.
Seks hakkında bildiklerim filmlerde gördüklerimden ibaret.
You know what I seen today?
- Bugün ne gördüğümü biliyor musun?
what 176647
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
whatever 7954
what are you doing right now 114
what are you doing 28810
what are you talking about 12491
what is it 20402
what do you mean 18295
what happened 16539
what are you doing here 13243
what's up 12096
whatever 7954
what are you doing right now 114
what did you do today 56
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what do you think 9124
what are you 4599
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
what have you got 603
what are you wearing 305
what do you want 9254
what are they like 58
what do you think 9124
what are you 4599
what's your name 4643
what are these 350
what's happened 1050
what have you got 603
whatcha doing 80
what's the 204
what is this 7416
what's the matter 6346
what the hell 6066
what is that 6346
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648
what's the 204
what is this 7416
what's the matter 6346
what the hell 6066
what is that 6346
what's going on 16788
what are you doing now 174
what's wrong 10695
what are you up to 648