Send backup traducir turco
148 traducción paralela
Hurry and send backup right away!
Derhal destek birliğini çağırın!
Send backup. Heading to Vincennes from the connecting corridor.
Çıkışın yanına, Vincennes'e adam yolla.
Send backup!
Takviye yollayın!
Tell Penderman to send backup.
Penderman destek göndersin.
- Send backup.
- Destek gönderin.
Send backup to 400 Sycamore Street.
Sycamore Caddesi 400 numaraya destek gönderin.
Send backup.
Hemen destek gönderin.
If someone doesn't hear from you, they'll send backup or something.
Sizden bir haber alamazlarsa, yedek ünite veya başka birşey göndereceklerdir.
Send backup immediately.
Hemen yardım gönder.
OK, III send backup.
Tamam, destek gönderirim.
Then send backup!
Sonra, destek gönderin.
Send backup now.
Hemen destek yollayın.
Give me your location, and I'll send backup to apprehend him.
Bana konumunu ver, destek kuvvet gönderip onu yakalattırayım.
Tell them to send backup.
Takviye göndermelerini söyle.
Should I send backup?
Destek mi göndereyim?
Send backup.
Destek yollayın.
Do I need to send backup?
Destek göndermemiz gerekir mi?
They'll send backup.
Destek yollasınlar.
Send backup.
Destek gönder.
I'm going after him ; send backup.
Peşinden gidiyorum ; destek gönderin.
No need to send backup.
Destek göndermenize gerek yok.
Send backup!
Destek gönderin!
Send backup.
Destek gönderin.
- Ros, did you send backup?
- Ros, destek gönderdin mi?
Tell them at headquarters to send us backup.
Karargâha, bize destek göndermelerini söyle.
I'll send you some available radio operators and provide backup to your agents to improve the landing fields for our Lysanders.
İleride çok ihtiyaç duyacağımız iniş alanlarının ıslah edilmesinde ajanlarınıza destek sağlayacak birkaç telsiz operatörünü bu amaçla size göndereceğim.
Contact HQ, get them to send the air force to backup.
Karargahla bağlantı kurup, hava desteği sağlayın!
You tripped on four booby traps that blew your legs off and we have to send out a search party for your testicles. Where's your backup?
Bacaklarını koparan dört bubi tuzağını tetikledin... ve biz de taşakların için arama ekibi göndermek zorunda kaldık.
No, no, you don't have to send a backup unless you wanna chase the alley.
Hayır, sokaklarda kovalamaca istemiyorsanız yardım göndermenize gerek yok.
Send for backup!
Yardım gönderin!
And send for backup.
Takviye de iste.
Send some backup.
Destek gönder.
We'll send in a team for backup.
Seni koruması için bir ekip gönderirim.
We fell into a trap, send us backup.
Çatışmanın ortasında kaldık! Destek birlik yollayın!
After they see these, The International Police Force may decide to send me some serios backup.
Uluslararası polis bunu gördükten sonra destek gönderip göndermeyeceklerine karar verir.
I'll send an SG team as backup.
Destek olması için bir SG takımını göndereceğim.
Trust them to send in backup and not tell me.
Destek gönderecekler diye onlara güven, sonra bir şey anlatmasınlar.
I'm gonna send them as backup.
Onları destek olarak gönderirim.
- Send us some backup.
- Bize biraz yardımcı birşey gönder.
Send a team over there in case he's got backup.
Bir ekip gönder, başkaları olabilir.
Send in backup, heavy weapons.
Yardım yollayın, ağır silahlar.
Set up a perimeter around the area and send in backup ASAP.
Mevkinin etrafını çevirin ve derhal destek gönderin. Anlaşıldı.
- John, please just send the backup.
- John, lutfen sadece destegi yolla.
I'll send SG-3 as backup.
SG-3'ü destek olarak göndereceğim.
- I'll send backup.
Bana konumunu ver, destek kuvvet gönderip onu yakalattırayım.
- We can send Alan in as backup.
Bu davayı devralman gerektiği açık.
This backup system... it will send out a signal that will instantly activate all 70,000 computers.
Bu yedekleme sistemi... 70,000 bilgisayar aktif olduğu anda size sinyal yollayacak.
Can you send a backup unit to Capital Bowl, 1123 Seabolt?
Capital Bovling Salonu 1123 Seabolt'a destek ekibi yollayın.
Send some backup, we're on our way.
Destek gönderin. Biz oraya gidiyoruz.
Send additional backup and paramedics.
Buraya destek ve ilk yardım ekibi yollayın.
I came to send a message. Those two wetbacks see that busted back door, they'll call for backup.
Buraya mesaj vermek için geldim iki dallama arka kapının kırıldığını anladı