Seventy traducir turco
1,363 traducción paralela
SIXTY-FIVE! I HAVE SIXTY-FIVE. DO I HEAR SEVENTY?
- 65. 70 veren var mı?
Seventy-five dollars a week to start with but then it keeps climbing, right, every time they renew.
Yetmiş beş dolar bir hafta ile başlar ama daha sonra tırmanma tutar için, doğru, onlar yenilemek her zaman.
You'll be paid seventy-five dollars per week.
Sen haftada yetmiş beş dolar ödenecektir.
There are one thousand, eight hundred seventy-four tiles...
Bin vardır, 874 kiremit...
- Sixty or seventy.
- Altmış veya yetmiş.
Seventy thousand dead!
Yetmiş bin ölü!
A hundred and seventy-five yards.
150 metre.
After all. With good behavior. Toad could be out in... seventy years.
Ne de olsa, Kurbağa iyi huydan 70 yılda çıkabilir.
We're going to get this son-of-a-bitch in seventy-two hours... or a lot of you are going to be looking for jobs.
Ya bu o.spu çocuğunu 72 saatte yakalayacağız ya da birçoğunuz kendisine iş aramaya başlayacak.
Over the whole time, I don't know, about sixty or seventy grand.
Zaman içinde mi? 60, 70 bin dolar civarındadır.
Seventy-two and one half inches. She's won the gold.
184 cm ile altın madalya kazanıyor.
Two hundred and seventy-eight.
278.
Eight hundred and seventy-one.
871.
Eight hundred and seventy-two.
872.
Seventy-four.
74.
Two hundred seventy-five, 300 350.
"Ünlü Haritaları - 25 Dolar" İki yüz yetmiş beş, üç yüz üç yüz elli.
Seventy-five hundred.
Yedi bin beş yüz?
Seventy.
70 Dolar.
- Seventy?
- 70 Dolar mı?
Seventy-five dollars a month.
Aylık 75 dolar.
Seventy-five bucks a month?
Aylık 75 papel mi?
S - seventy-two installment payments, please.
Yetmiş iki taksite bölün, lütfen.
Seventy-three minutes to deliver two suitcases and a garment bag.
İki bavulu ve bir çantayı 73 dakikada taşıdın.
- Seventy bucks.
- 70 dolar.
- Seventy-nine point five.
- Yetmiş dokuz nokta beş.
Seventy-five pounds. I lost 75 pounds.
35 kg... 35 kg verdim.
One hundred and seventy five.
175. Hala devam ediyor.
Seventy-six. seventy-seven... seventy-eight. seventy-nine... eighty. eighty-one... eighty-two. eighty-three... eighty-four. eighty-five... eighty-six. eighty-seven... eighty-eight. eighty-nine... ninety. ninety-one... ninety-two. ninety-three... ninety-four. ninety-five...
Yetmiş altı, yetmiş yedi yetmiş sekiz, yetmiş dokuz seksen, seksen bir seksen iki, seksen üç seksen dört, seksen beş seksen altı, seksen yedi seksen sekiz, seksen dokuz doksan, doksan bir doksan iki, doksan üç... ... doksan dört, doksan beş...
Seventy-two miles an hour.
Saatte 115 kilometre hızla.
Seventy-two miles an hour.
Saatte 115 kilometre.
Seventeen thousand, five hundred and seventy-six rooms?
-... yani, 17 bin 576 oda olmalı. - 17 bin 576 oda mı?
He should be seventy-five by now.
Yaşlanmıştır herhalde. 75'ini sürüyor olmalı.
Seventy-eight dollars.
Yetmiş sekiz Dolar.
Seventy percent of all deaths in hospitals are due to decisions to let the patient die.
Hastanelerdeki ölümlerin yüzde 70'i hastaların ölümüne izin verilmesi kararlarından ötürüdür.
- Seventy percent.
Yüzde 70.
Seventy percent of all hospital deaths.
Tüm hastane ölümlerinin yüzde 70'i.
Seventy thousand?
70 bin?
Seventy-six bucks.
76 dolar.
- Seventy-five.
- Yetmiş beş.
- Seventy-five!
- Yetmiş beş!
Seventy.
Seksen.
Thirty-seven, forty-five, sixty-three, seventy-one, eighty-six, ninety-two.
37, 45 63, 71 86, 92.
Eight, seventeen, thirty, thirty-seven, forty-five, fifty-three, seventy-one, eighty, ninety-two, ninety-nine, one-oh-eight.
8, 17, 30 37, 45, 53, 71 80, 92, 99, 108... - Bayan Schipiro.
Mrs. Schipiro. Fourteen, twenty-nine, thirty-eight, fifty-seven, seventy-one, seventy-nine, eighty-eight, one hundred and one, one hundred and seventeen.
... 14, 29 38, 57, 71, 79 101, 117...
Seventeen, thirty-two, forty-nine, sixty-nine, seventy-eight, eighty-seven, ninety-nine.
... 17, 32 49, 69, 78 87, 99.
Seventeen, forty-two, sixty-seven, eighty-eight, one hundred and seven, one hundred and twenty-two, one hundred and thirty-one, one hundred and sixty-six, - one hundred and seventy-eight, two hundred and one.
17, 42, 67, 88 107, 122 131, 166 178, 201.
One seventy-five.
20, 40, 60... 175.
- d As Mr. Toad d - [Judge] Seventy!
Yetmiş!
I won't give you more than seventy-five rupees.
Benimle görüştüğüne göre Puja'yla da görüşeceksin.
I will give you only seventy-five Rupees.
Bir tadın, ne kadar tatlı olduğunu göreceksiniz.
Seventy-year-old ALOC.
70 yaşında, akut şuur kaybı.
seven 3061
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38
seven o'clock 59
seven hundred 20
seven seconds 28
seven years old 38
seven years ago 127
seven minutes 79
seventeen 198
seventh 49
seven of nine 38
seven o'clock 59
seven hundred 20
seven seconds 28
seven years old 38
seven years ago 127
seven minutes 79