Several times traducir turco
1,584 traducción paralela
I see you've been in this court room several times before.
Buraya daha önce de gelmiştin.
And I know that you've called me several times... but I've just been so busy.
Beni defalarca aradığını biliyorum... ama çok meşguldüm.
He called several times yesterday.
Dün birkaç kere aramıştı.
I tried to meet with her several times, but she refused.
Birkaç kez onunla görüşmeyi denedim, ama o istemedi.
Yes, several times.
Evet, günde birkaç kez.
Recurs several times a month.
Ayda birkaç kez tekrarlıyor.
But she imagines that she met that night the sadistic criminal sought by the police, who didn't stab her stomach several times, but that of her double.
Ama o gece, kendisini değil de suretini karnından birkaç kez bıçaklayan ve polis tarafından uzun süredir aranan sadist caniyle karşılaştığını hayal ediyor.
Several times have made fun of of me and... and I have said myself to same me :
Benimle çok alay ettiler ve ben de şöyle düşündüm.
Several times.
Birçok kez.
when I was born my, uh... my mother considered giving me up for adoption... several times. And then my father wasn't around and she figured I'd end up alone, one way or another, so she, uh... she named me Solo.
doğduğumda... annem beni bir çok kez evlatlık vermeyi düşünmüş ve babam ortalarda olmadığı için o da her halükarda yalnız olacağımı düşünmüş bu yüzden de bana Solo adını koymuş.
Not that I would, but I could have sold him for ten times the amount of what I paid for him several times this week and it's only Friday.
Satacağımdan değil ama, bu hafta birçok kez ona ödediğim ücretin 10 katına, onu satabilirdim... ve bugün daha cuma günü.
Several times, I felt like making conversation, but I never had the guts
Birkaç zaman sonra konuşma hissi duydum, ama hiç cesaret edemedim.
- I've called you several times.
- Seni birkaç kere aradım.
I've repaid the loan several times over, but still they want more.
Bunca zaman borçlarını geri ödemiş olmama rağmen hâlâ daha fazlasını istiyor.
- I tell you how much I like movies? - Only several times a day.
- Filmleri ne kadar sevdiğimi söylemiş miydim?
I'll drive under the speed limit, make sure she buckles her seat belt, stop for coffee several times...
Hız limitinin altında süreceğim, kemerini taktığına emin olacağım, bir kaç kez kahve için duracağım...
... which shows up several times, is a variation on Annwn the Celtic Underworld, where King Arthur searched for 13 sacred objects.
Birkaç kez geçiyor, ki bence Annwn'in bir türevi. Yani Kral Arthur'un 13 kutsal nesneyi aradığı Keltik yeraltı dünyası.
We may have to do it several times.
Bunu birkaç kez yapmak zorunda kalabiliriz.
This woman has tried several times to escape that marriage.
Kadın kötü bir evlilikten defalarca kaçmaya çalıştı.
That's less potent but if you shoot that at someone several times it will probably kill.
Bu daha güçsüz ama birisini birkaç kere vurursan ölebilir.
I know you " ve Helped us several times before.
Bize daha önce birkaç kez yardım ettin.
- He was seen several times around... the warehouse where I stored the spacecraft.
Uzay mekiğini sakladığım ambarın yakınlarında bir kaç kez görülmüş.
I did call, several times.
Aradım, birkaç kere.
Yes, I've been tortured and I've been kidnapped. Several times, actually. And none of that would have happened if I hadn't helped a clumsy girl pick up her books freshman year in bio class.
Evet işkence gördüm ve kaçırıIdım aslında birçok defa ve daha çok, eğer Freshman'ın biyoloji sınıfındaki sakar bir kızın kitaplarını toplamasına yardım etmeseydim bunların hiçbiri olmazdı.
We destroyed all our armies they afstuurden! Several times we have battles they won.
Ne zaman üzerimize birilerini gönderseler yok ettik, onları savaşta 3 kere yendik!
Through the years, that fellow's path and mine crossed several times.
Yıllar içinde, o adamla yollarımız birçok kez kesişti.
I checked my client list... several times.
Müşteri listeme baktım. Hem de defalarca.
According to her phone records, she spoke to these eight men several times in the past six months.
Telefon kayıtlarına göre geçtiğimiz altı ay içinde bu sekiz adamla birçok kez görüşmüş.
Look, I asked several times.
Bakın, defalarca adını sordum.
Your family called... several times...
Aileniz aradı... birkaç kez...
And what's more, we're buying it several times over.
Fazlası derken bir kaç katını demek istiyorum.
Because not only do we own the whole of Chad Mining company, but we own it several times over.
Çünkü Çad Madenciliğin sadece tümüne sahip değiliz tümüne bir kaç kere sahibiz.
I've tried several times since and only gotten static.
Ondan sonra pek çok kez denedim, sadece statik yakalayabildim.
I've called several times, but he doesn't answer.
Bir çok kere aradım ama cevap vermedi.
You've been asked several times not to use the soufflé metaphor.
Sana kaçkezdir dedim sufle mecazını kullanma diye.
That gentleman's asked for you several times.
Beyefendi birkaç defa sizi sordu.
I thought about you several times during the trip.
Bir şekilde, yolculuğum sırasında kendimi seni düşünürken buldum.
I asked him several times to step into the elevator.
Tekrar tekrar asansöre binmesini söyledim.
He's talked to me several times.
Onunla görüştüm. Birkaç kez.
No, I apologized several times
Hayır, birkaç defa özür diledim.
I know you've helped us several times before.
Bize daha önce birkaç kez yardım ettin.
Actually, I went the book shop several times to see you.
Aslında seni görmek için bir kaç kez kitabevine gittim.
I have told you several times old bones need some help
Sana defalarca söyledim. Yaşlı insanların yardıma ihtiyacı vardır.
my honour i've told you several times to turn the mansion into a hotel does anyone sell his honour, his integrity?
Size defalarca, söyledim bu konağı otele çevirelim. insan şerefini satar mı? dürüstlüğünü?
Your mother asked you several times, Silas.
Annen seni defalarca uyardı Silas.
I talked to the lapd several times last february asking for help with that
Geçen Şubat'ta defalarca konuştum Los Angeles Emniyeti ile. Yardım istedim.
I did it several times.
Bunu defalarca yaptım.
She called the house several times and played the music box on the phone.
Birkaç kere evi arayıp telefondan müzik kutusunu dinletti.
He woke up several times and the same thing happened.
Birkaç defa ayılıp bayıldı.
- Several times, total flatline.
Birkaç defa, düz çizgi.
several times.
Birçok kez.
times 1964
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
times change 49
times over 33
times a day 121
times square 22
times are tough 45
times are changing 28
times before 18
times a week 28
times in a row 26
times change 49
times over 33
times a day 121
times three 18
times are hard 26
times have changed 100
times already 25
times out of 28
times like this 17
times that 17
severe 19
severide 227
several 134
times are hard 26
times have changed 100
times already 25
times out of 28
times like this 17
times that 17
severe 19
severide 227
several 134