English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / She's my cousin

She's my cousin traducir turco

209 traducción paralela
"Before my cousin escaped from Moscow she married a Russian, and hid Maria's documents inside her doll"
"Önce kuzenim Moskova'dan kaçtı, o bir Rus ile evlendi ve Maria'nın belgelerini sakladı"
She's my second cousin.
İkinci dereceden kuzenimdi.
- She's my cousin.
- O benim kuzenim.
My cousin? She's not supposed to come to the office.
Kuzenim mi?
She's my cousin.
Kendisi benim kuzenim olur.
If you like that sort of thing, I'll introduce you to my cousin. - She's a black belt.
Bu tarz şeylerden hoşlanıyorsan seni kuzenimle tanıştırabilirim.
My cousin, she's using my cousin.
Kuzenime, avukat kuzenime gidecek.
She's my cousin!
O benim kuzenim!
Naturallly she's my cousin too
Haliyle o da benim kuzenim olur.
She's my cousin Pommier's wife.
O kuzenim Pommier'in eşi.
MY COUSIN- - SHE'S JUST TWO YEARS OLDER THAN ME, AND SHE'S GOT A BABY.
Kuzenim benden iki yaş büyük ama bir bebeği oldu.
My cousin Ellen married his half sister's nephew... before she got bit by that dog and died.
Kuzenim Ellen, o köpek tarafından ısırılıp ölmeden önce... onun üvey kız kardeşinin yeğeniyle evlenmişti.
Oh, come on, she's my cousin.
Hadi ama, o benim kuzenim.
- She's my cousin.
- Kuzenim olur.
She's, uh... The doll's my cousin.
O bebek benim kuzenim.
She's my cousin.
O benim kuzinim Newland.
- She's my cousin!
- O kuzenim!
I don't care if she's my cousin, I'm gonna knock those boots again tonight.
Kuzenim olması umurumda değil, bugün ortalığı kırıp geçireceğim.
She is my cousin's daughter, Natasja Dunenkova.
O benim kuzenimin kızı, Natasja Dunenkova.
Because my sister-in-law's baby cousin, Traci she went to the show last night, she saw you there all hugged up with some tramp.
Yengemin küçük kuzeni Traci seni orospularla sarmaş dolaş görmüş.
She's my cousin.
O benim öz kuzenim.
She's my cousin.
O benim kuzenim.
No, she's my cousin from the village.
Yok, köyden kuzenim olur kendisi.
Yeah. And you know what? Natalie - she's my old roommate's cousin.
Evet, Natalie benim eski oda arkadaşımın kuzeniymiş.
She's trying to fix him up with my cousin Janet and I couldn't bear to watch.
Ona kuzenim Janet'i ayarlamaya çalışıyor. İzleyemedim.
My cousin's always had a brain, but what does she use it for?
Kuzenim hep zeki olmuştur. Ama ne işe yarıyor?
She's my cousin from India.
O benim kuzenim, Hindistan'dan.
she's my cousin, Priya not a kidnapper!
Priya Çocuk hırzızı değilr!
- She's my cousin Priya.
- O benim kuzenim Priya.
She's my wacky cousin from England, and whenever she visits high jinks ensue.
Her ziyaretinde ortalığı birbirine katan çıIgın İngiliz ikizim olduğunu.
She's my cousin, homes.
O benim kuzenim, dostum.
Nadia is my little cousin, except she's not my little cousin, but we say "little cousin."
Nadia benim küçük kuzenimdir, tabi biz küçük kuzen demeyiz, fakat şimdi öyle diyebiliriz.
Actually, she's my cousin's sister's...
Aslında kuzenimin kız kardeşinin- -
She's not my cousin.
Kuzenim değil o.
She's my cousin and I'm her godfather too.
O benim kuzenim, ayrıca onun vaftiz babasıyım.
She's my cousin, you see.
Kendisi kuzenimdir.
One, she's my cousin.
Birincisi, o benim kuzenim.
- Because... she's my cousin.
- Çünkü.. ... o benim kuzenim.
She is my wife's cousin.
Karımın kuzeni olur.
When my cousin got pregnant, she said it's because an angel brushed its wings against her face. I could fill you in on the details sometime if you want.
Kuzenim hamile kaldığında annem bir meleğin kanadını onun yüzüne sürdüğünü söylemişti.
My wife's cousin was a very angry person, but she never showed it.
Karımın kuzeni çok öfkeli biriydi, ama bunu hiç belli etmezdi.
No, no, no, she's not my cousin.
O benim kuzenim değil.
No, she's not my cousin.
Hayır, kuzenim değil.
I woke up with a tiki dancer in my bed six days ago... then I found out she was my fiancée's cousin... then I got mugged by her psycho cop ex-boyfriend. That's right--cop.
Yatakta bir dansçıyla uyandım, anladım ki nişanlımın kuzeniymiş eski polis olan, manyak bir eski sevgiliden dayak yedim.
She's my cousin, not my mom.
O kuzenim, annem değil. Anladın mı?
She's not my mom, she's my cousin.
O annem değil. Kuzenim.
It's like the time... my trainer's sister's cousin's girlfriend... gave her overweight Yorkie some phen-fen... because she was a little bit fat... and it gained three pounds.
Spor hocamın kız arkadaşının köpeğine Phen-Fen vermesi gibi, biraz şişmandı, üstüne de 5 kilo aldı.
She's my cousin.
O benim kuzenimdir.
My cousin sent me because for some reason, he is terrified she's gonna break up with him.
Kuzenim beni gönderdi çünkü bazı nedenlerden dolayı, onu terk edeceğinin korkusunu taşıyor.
She's my cousin.
Bu benim kuzinim.
My aunt Susan left my uncle Sid, and she's staying with my parents... and she's bringing my cousin, Turner.
Susan Teyzem, Sid eniştemi terk etti ve annemlerde kalıyor. Yani kuzenim Turner'ı da getirecek. - Eminim olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]