English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / My cousin

My cousin traducir turco

5,018 traducción paralela
Oh hey, this is my cousin, Rhonda.
Bu benim kuzenim Rhonda.
He's my cousin.
Kendisi kuzenimdir.
It's a pity the same could not be said for my cousin.
Ne yazık ki aynı şey kuzen için geçerli değil.
I'm surprised my cousin can see anything at all.
Kuzenin görüşü çok keskinmiş.
Until this is over, you take orders from my cousin.
Bu bitene kadar emirleri kuzenimden alacaksın.
Yeah, my cousin Nicky will pick it up.
Evet, kuzenim Nicky alacak.
Gift card to my cousin's grocery.
Kuzeninim marketine hediye çeki.
I get a call yesterday afternoon from my cousin Eric.
Dün öğleden sonra kuzenim Eric'le konuştum.
Tony sends his fucking goons down there to rough up my cousin.
Tony de kuzenimi hırpalamaları için ayakçılarını göndermiş.
I heard from your father there was some kind of problem with my cousin at the hair salon you were at the other day.
Babandan, kuzenimle geçen gün gittiğin kuaförde bir sorun yaşadığını duydum.
I am sincerely sorry my cousin was acting so disrespectful and out of line.
Kuzenimin saygısız davrandığı ve sınırını aştığı için içtenlikle özür diliyorum
So my cousin, he graduated from Newcastle with a first.
Kuzenim, Newcastle'den birincilikle mezun oldu.
I was visiting my cousin in Sydney. She was the one having the party.
Sydney e kuzenimi ziyarete gitmiştim, partiye gitmiştik.
- Pearline is my cousin. - Where is she?
- Pearline benim kuzenimdir.
She's my cousin
- Kendisi kuzenim olur.
Where's my cousin gonna sleep?
Kuzenim nerede uyuyacak?
Everyone, this is Rosemarie, my cousin.
Herkes baksın, bu kuzenim Rosemarie.
Watch it, that's my cousin.
Dikkat et, o benim kuzenim.
I met Arthur through my cousin.
Kuzenim sayesinde Arthur'la tanıştım.
When I gave birth... my cousin Margaret was with me, and I didn't have a job or a place to go, so she and her fiance offered to... take him.
Onu doğurduğumda kuzenim Margaret yanımdaydı ve ne gidecek bir yerim ne de bir işim olmadığından o ve nişanlısı onu benden almayı teklif ettiler.
Uh, we're stayin'over there at my cousin's place.
Şurdaki kuzenimin yerinde kalıyoruz.
This is my cousin's house, you idiot.
Burası kuzenimin evi, salak.
It's just my cousin Jesse.
Kuzenim Jesse.
My cousin is in here, Cuz!
Kuzenim burada!
My cousin knows a guy, I'm going to hook it up, alright?
Kuzenimin bir tanıdığı var, ben halledeceğim ya.
He is my cousin.
Benim kuzenim.
He's my cousin.
O, benim kuzenim.
You see my cousin out there?
Kuzenimin halini gördün mü?
One of them went to high school with my cousin down in Buffalo.
Bir tanesi Buffalo'daki kuzenimle aynı liseye gitmişti.
It was my cousin Maggie.
Kuzenim Maggie'ydi.
It's no worse than when your boob popped out at my cousin's bar mitzvah.
Yahudi kuzenimin doğum günü partisinde memenin görünmesi kadar kötü değil.
If my cousin kills me...
Eğer kuzenlerim beni öldürürse...
If I drop my cousin in shit, I'll get him out of it.
Eğer kuzenimi boka bulaştırırsam, onu çıkarmasını da bilirim.
My cousin shot a commercial for safe and paid a five-figure salary.
Kuzenim sigorta reklamında oynadı, manyak para kaldırdı.
I need to know what my seismic guy's doing in the boardroom with my cousin.
Sismik ekibimle kuzenimin toplantı odasında ne yaptığını öğrenmem gerek.
Now, my Uncle Bobby and my cousin Christopher... they might think of you as a faceless cog in a machine.
Şimdi, Bobby amcam ve kuzenim Christopher seni bir makinedeki suratsız bir dişli olarak düşünebilirler.
Look, it's my cousin John Ross who's behind all this, all right?
Bak, bütün bunların arkasında kuzenim John Ross var.
Once we prove that shale's below my cousin's surface rights, we'll shut him down for good.
Şistin kuzenimin yüzey hakkına dâhil olan sınırın altında olduğunu kanıtladığımızda sonsuza dek onu saf dışı bırakacağız.
But I know my cousin would.
Ama kuzenim biliyordur.
But no, he is my cousin.
Hayır, o benim kuzenim.
I babysat my cousin's kids once.
Bir defasında kuzenimin çocuklarına bakmıştım.
My cousin died in a subway crash.
Kuzenim metro kazasında ölmüştü.
It's from My Cousin Vinny.
Felaket bir film, efendim.
She's my cousin.
Benim kuzenim.
How could you be so mean to my cousin?
Kuzenime karşı nasıl bu kadar aşağılık olabildin?
You better hope my kid don't catch cancer from your dumb fuck cousin's cigarette fumes.
Senin o geri zekalı kuzeninin sigara dumanından adamlarıma kanser bulaşmasa iyi olur.
You tell that dipshit mongoloid cousin of yours, if he fucks with my daughter again, I'll rip his fucking throat out.
O pislik mongol kuzeninede söyle,..., kız kardeşime tekrar bulaşırsa, onun sikik boğazını keserim.
Popularity is the slutty little cousin of prestige, my friend.
Popülarite, prestijin kıçı kırık kuzenidir arkadaşım.
But, yeah, my dad's second cousin or somethin'.
Ama evet. Babamın ikinci dereceden kuzeni mi ne.
He's my husband's cousin.
Babasi kocamin kuzeni.
Lousy cousin of yours fired three more of my friends today.
Senin kötü kuzenin bugün üç arkadaşımı daha kovdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]