Shoot you traducir turco
14,689 traducción paralela
Tell me or I'll shoot you through the fucking seat... tell me!
Söyle çabuk, yoksa seni oracıkta gebertirim, söyle çabuk!
I swear to God, you get up, I'll shoot you in the cock.
Tanrı şahidim olsun, ayağa kalkarsan seni sikinden vururum.
Why don't you call that off before I shoot you in the head?
Seni kafamdan vurmadan önce neden aramıyorsun?
I dare you to shoot your friend.
Bahse varım arkadaşını vuramazsın.
- I'll shoot you!
- Seni vururum!
I will shoot you.
Seni vuracağım.
I will shoot you in the fucking head.
Yemin ediyorum sıkacağım. - Lanet kafasına sıkacağım.
- Fucking maniac. I shoot you myself.
- Seni manyak piç, şimdi ben seni vuracağım.
If you go any further with that money, I'll shoot you in the head.
O parayla daha ileriye gidersen seni kafandan vururum.
I'll fucking shoot you.
Kafana sıkacağım şimdi.
- Shoot you to bits.
- Delik deşik edecekler sizi.
You interfere with that, we'll shoot you where you stand.
Buna karışmaya kalkarsan..... seni olduğun yerde vururuz.
You're asking me to shoot the father of the groom and the groom. - Please confirm.
Benden hem damadı hem de damadın babasını vurmamı mı istiyorsunuz?
Plus you can shoot people for no reason.
Sebepsiz yere insanlara ateş edebiliyorsun.
You shoot a guy in the cojones, Bob, that shitbird's going down.
Bir adamı taşaklarından vurursan asla ayağa kalkamaz.
Kevin? You shoot, right?
Kévin, sen silah ateşliyorsun?
- You can't shoot me.
- Beni vuramazsın. - Öyle mi?
- You're gonna accidentally shoot one of us.
- Kazara birimizi vuracaksın.
- Where'd you learn to shoot like that?
- Böyle ateş etmeyi nereden öğrendin?
So if you see them, don't hesitate to shoot them on site. Do you copy?
Onları görürsen, ateş etmekten çekinme.
I said, if you see the kid, shoot them on site.
- O çocuğu görürsen, hemen vur dedim.
You shoot up that mountain over there.
Sen şu tepeye çık.
If he gives you any problems, feel free to shoot him.
Sorun çıkarırsa onu vurma konusunda serbestsiniz.
CPM sees me with you, they shoot us both.
- CPM beni seninle görürse ikimiz de vurur.
You don't think I'll shoot, do...
Seni vuramam sanıyorsun fakat...
Who are you going to shoot, you or me?
Kimi vuracaksın seni mi beni mi?
I can shoot tubes just as good as you if you would just take me out!
Beni de götürseydin ben de yakalardım!
You never wanna give a cop the opportunity to shoot a nigga, all right?
Sen sen ol, asla hiç bir polise bir zenciyi....... vurma fırsatını verme.
I'm also gonna take a gamble that that Glock isn't gonna shoot me before I can show you my ID.
Ayrıca o Glock'un beni vurmayacağına kumar oynayacağım. Sana kimliğimi gösterebilirim.
No, you're not gonna shoot me.
Hayır, beni vurmayacaksın.
You shoot me, you die.
Beni vurursan, ölürsün.
Now, I'm gonna tell you right now, I like black people, but I ain't gonna let you all shoot these white folks.
Bakın baştan söylüyorum, siyah insanları severim ama bu beyazları vurmanıza izin vermeyeceğim.
You can shoot it in texts.
Mesaj atarsın.
You ain't gonna fuckin'shoot the driver!
Şoförü falan vurmayacaksın be!
You're a bird, they're not gonna shoot a bird, just go for the case.
- Sen kızsın, kızları vurmazlar. Çantayı al.
What? You just gave this guy the legal right to shoot us.
Adama bizi vurması için yasal hak tanımış oluyorsun.
If they're shooting at you, just fucking shoot back!
Madem ateş ediyorlar onların anası ağlasın o zaman!
Hey, you better shoot like Cheryl Miller, not Barney Miller.
Cheryl Miller gibi atsan iyi olur, Barney Miller gibi değil.
You wanna shoot me?
Beni vuracak mısın?
You didn't have to shoot him.
Onu vurman gereksizdi.
If you're going to shoot me, then do it.
Vuracaksan vur.
With that hostage you killed, they're gonna shoot first and ask questions later.
Öldürdüğün rehine sayesinde önce ateş edip sonra soru soracaklar.
You're gonna shoot me?
- Beni vuracak mısın?
Are you gonna shoot me now?
- Beni mi vuracaksın?
You shoot fireballs out of your hands.
Ellerinden ateş topu fırlatabiliyorsun.
You're gonna shoot him in a crowd when he's right next to me?
Vuracak mısın? Bu kalabalığın içinde mi? - Hem de yanı başımda?
You can shoot my gun to make up for it.
Telfi etmek için benim silahımla ateş edebilirsin.
I got a rabbit you can shoot in the shed.
Kulübede vurabileceğin bir tavşanım var.
If you don't want to get beat up... you'll shoot the rabbit.
Pataklanmak istemiyorsan tavşanı vuracaksın.
Unless, of course, they're attacking you... then you can shoot them all you want.
Tabii ki sana saldıran olursa, istediklerini vurabilirsin.
You going to shoot me?
Vuracak mısın beni?
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
you know what 23733
you see 13602
you got this 563
you will be 199
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you can do it 1412
you suck 398
your 1839
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you bitch 789
you're cute 195
you okay 9168
your phone 169
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
youn 21
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73
you know that 5741
you tell 24
younger 104
you are 6060
you're welcome 5601
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
youth 73