Size bed traducir turco
199 traducción paralela
- Would that be with two singles, or the, uh, matrimonial-size bed? Not here.
Burada olmaz!
Something with a king-size bed, if you have it.
Eğer varsa kral-boyu bir yatak.
You want a king-size bed, don't you?
Büyük bir yatak istiyorsunuz değil mi?
See if you can get us a room with a king-size bed?
Bak bakalım büyük yatakları olan odaları varmıymış..
I don't need a king-size bed. I always sleep on the floor.
Benim büyük bir yatağa ihtiyacım yok her zaman yerde yatarım!
We got a full queen-size bed here, believe it or not.
Burada kocaman bir yatağımız var.
Just a single with a king-size bed.
Kral boyu yataklı bir tek kişilik.
I'm thinking we can lay in a big king-size bed and sleep for about two days and I'm thinking about motherhood.
Kocaman bir yatağa uzanıp iki gün boyunca uyumayı, ve anne olmayı düşünüyorum.
All they had was a single room with a queen-size bed.
Tek kişilik yatağı olan bir odası varmış.
And there's your king-size bed for :
Ve işte kral boy yatağınız, şey için :
And you'll die a happy fellow... With a big smile on your face, in your own king size bed.
O zaman yüzünde büyük bir gülümseme ile huzur içinde ve mutlu şekilde kendi büyük yatağında ölebilirsin.
Let me show you something about this bed.
Bu yatakla ilgili size göstermek istediğim bir şey var.
Their mother's sick in bed and her heart won't stand you mules in the house.
Anneleri hasta, kalbi size dayanmaz.
I suggest you forget all about your party and go home to bed.
Size tavsiyem, partiyi unutup doğruca eve gidip yatmanız olacaktır.
I said get to bed!
Size yatağa dedim!
Forgive me, but I can only offer you the edge of my bed.
Kusura bakma, ama size sadece yatağımın kenarını sunabilirim.
Go back to bed and I'll bring you coffee at 9 : 00, and we'll leave at 10 : 00 as planned.
Lütfen yatağa dönün ve size 9'da kahve getireceğim ve planladığımız gibi 10'da çıkacağız.
But I could fix you up with a place to bed down for the night.
Ama size gece için yatabileceğiniz bir yer ayarlayabilirim.
She'll have to stay in bed for a few more days, according to the doctor.
Doktora göre bir kaç gün daha yatması gerektiğini size söylemek istedim.
I find early to bed, early to rise makes you keep that adorable size.
Erken yatmak ve erken kalkmak insanı formda tutuyor.
I don't like to hear things like that,'cause I could go and take a swipe at him for not giving you a lovely, comfortable, sleepy, movie-star bed.
Böyle şeyleri duymaktan hiç hoşlanmıyorum çünkü size sevimli, rahat, güzel... film yıldızlarına layık bir yatak vermediği için gidip onu dövebilirim.
I could still be in bed... but I'm here to help you!
Şu an uyuyor da olabilirdim, ama sırf size bir şeyler öğretmek için kalktım geldim!
You get back to bed and Nanny will bring you a glass of warm milk.
Yatağınıza dönün, dadı size bir bardak ılık süt getirir.
- What can I do for you? - My husband asked me to tell you... he's been taken ill and can't leave his bed.
- Kocam size söylememi istedi çok hasta ve yataktan kalkamıyor.
I could only get you one room with a big bed.
Size sadece büyük yataklı tek bir oda verebilirim.
- and then put Cookie to bed.
İsterseniz size yemek yapıp Cookie'yi de yatırırım. - Çok naziksiniz bayan.
Get to bed, I said!
Size yatın dedim!
Before you go to bed, I will tell you the story of the wolf and the lamb.
Yatmadan önce size, "Kurt ile kuzu" masalını anlatacağım. Evet, lütfen!
And down there, the imprint of the ladder in the flower bed... and the size 28 boots, or whatever the hell it was he was wearing.
İçeri girmek için kestiği cam parçasını görebiliyorsunuz. Hemen aşağıda, çiçek tarhında merdivenin 28 numara ayakkabılarının ya da her ne zıkkım giyiyorsa izleri var.
Bed for you.
İyi geceler size.
"before you go to bed, peter wyngarde will come And declare his undying love for you."
Yatmadan önce Peter Wyngarde gelip size olan aşkını itiraf edecek. "
We've reserved a bed for you in your father's room,
Size babanızın odasında bir yatak hazırladık.
We're out of bed linens.
Size tahsis edecek yatağımız yok.
Now that we are riding in the same direction may I offer you a meal and a bed for the night and a proper map for the journey?
Madem ki aynı istikamette gidiyoruz... size yemek, gece için yatak... ve iyi bir harita sunabilir miyim?
My personal bed is at your disposal.
Size kendi yatağımı sunuyorum.
Go to bed everyone, otherwise the big bad headmaster... will come and shout BOO at you!
Herkes yatağına girsin yoksa koca huysuz müdürümüz size bağırıp çağırır.
Promise to go to bed if I tell you a story first?
Size bir hikâye anlatırsam yatağa gitmeye söz verir misiniz?
Tell me, I don't mean to be forward, but was it, um, a difficult decision to, you know, come from a convent and everything, and guard your chastity, to decide to share the bed with Leopold before the wedding?
Size bir şey soracağım. Ama saygısızlık etmek istemiyorum. Evlenmeden önce Leopold'la aynı yatağı paylaşmak..... manastırdan gelen..... bakire bir kız olan sizin için biraz zor olmayacak mı?
Shall I join you in bed?
Yatakta size katılayım mı?
Lay down to your bed. I'll give you my 200 liras.
200 Liram var, onu da size veririm.
You might need a nice bed for this!
Size bir yatak lazım!
My sister'll give you a bed.
Kız kardeşim de size bir yatak vereceğim.
i wanted to surprise you guys by... serving catfish in bed.
Kahvaltıda kedibalığı ikram ederek size sürpriz yapmak istemiştim.
Yes.. but this bed is that you will have cost a kidney.
Gitti de bu yatak ve badana size pahalıya mal olmuştur.
He was asleep in his bed at midnight, and according to you... he was getting on a plane in six hours.
Gece yarısı yatağında uyuyordu ve size göre altı saat içinde uçağa binecekti.
Now, you go to bed now, little father... and I'll make you some linden tea.
Hadi artık yatağa gidin, babacık. Size ıhlamur yaparım.
He said you'd be lying in bed one night and you'd hear them coming towards you,
Derdi ki, bir gece yatakta yatardınız... ve size doğru geldiğini duyardınız,
Peg, let's face it, evolution has only equipped you women made you strong enough, to roll out of bed in the morning squeeze yourself into a girdle, ooze down the stairs and fry your man up a Pop-Tart.
Peg, şunu kabul et. Evrım size sadece, sabah yataktan kalkıp, üzerinize bir sabahlık attıktan sonra, sürünerek aşağı inip, erkeğinize kahvaltı... hazırlayacak kadar güç vermiştir.
- I think it's nice being the only size 11 shoe... under our bed.
- Yataktaki 43 numara ayaklı tek kişi olmak da güzel...
I'll bring you bed sheets later.
Daha sonra size çarşaf getireceğim.
Just give me a seat next to Odo's bed and I promise you I'll conjure up enough innuendoes half-truths and bald-faced lies about my so-called career in the Obsidian Order to keep the Constable distracted for days.
Odo'nun yatağının yanına bir sandalye koyun ve size söz veririm ki, Obsidian Birliği'ndeki sözde geçmişim hakkında uyduracağım yarı doğru ve yüzsüz yalanlar Komiser'in kafasını günlerce meşgul edecektir.