Smoked traducir turco
2,041 traducción paralela
All you got to do is show up and boom! - - Lith gets smoked.
Tek yapman gereken odaya girmek ve Lilith hemen kaçacak.
The last one I smoked was
En son hamilelik testi yapmadan önce içmiştim.
When I was 18 I was building a tank model and a tiny drop of this fell on my leg and it burned and smoked like nobody's business.
18 yaşımda, model bir tank yapıyordum ve bundan bir damlanın bacağıma düşmesiyle duman çıkararak yanmaya başladı.
You smoked that joint I gave you?
Şu sana verdiğim esrarı mı içtin?
Magee smoked pot at a high school party.
Magee bir lise partisinde esrar içmiş.
You smoked the entire 600, didn't you?
600 doların hepsini içtin, değil mi?
Perhaps I smoked them in a fugue state.
Belki hafızamı kaybedip içmişimdir.
No one's getting smoked, ma'am.
Kİmse yok olmayacak, hanfendi.
You have to drive,'cause I smoked two fatty.
Sen kullanmak zorundasın. Çünkü ben iki tane tüttürdüm.
- That's what we smoked.
- İçtiğimizin adı.
I smoked them, too.
Ben de içtim.
She... she's never lied or drank or smoked.
O hiç yalan söylemedi, içki ya da sigara içmedi.
35 years ago, my father, Jimmy Donaghy, went out for a pack of cigarettes, came back, smoked one told my mother he was leaving forever and walked out the door.
Otuz beş yıl önce babam, Jimmy Donaghy, bir paket sigara almak için çıkmıştı, geri gelmişti, bir tane içmişti, anneme sonsuza dek gittiğini söylemişti ve çekip gitmişti.
What if I stood by the window and smoked?
Camın kenarında dikilip içsem ne olur?
That's what they called Ryan after Kate smoked him.
- Olaydan sonra Ryan'a bu ismi taktılar.
And it's weird'cause he had a history of alcohol abuse and he smoked.
Ve işin ilginç tarafı, alkol ve sigara da kullanıyormuş.
"Hoping to fry my brain to death I smoked some primo crystal meth," I'm not interested.
"Beynimin kızarıp ölmesini umarak Birinci sınıf kristal meth içtim," değilse umurumda değil.
The media helicopters are following a black Navigator with smoked windows.
Basın helikopterleri sisli camları olan siyah Navigator'u takip ediyor.
Okay, we definitely smoked PCP.
Tamam, biz kesinlikle sağlam birşey içmişiz.
Was your teacher lying when she told me you smoked?
Öğretmenin bana sigara içtiğini söylerken yalan mı söylüyordu?
Your eyes intoxicate like opium smoked.
Gözlerin anti toksin gibi.
Your eyes intoxicate like opium smoked.
Gözlerin dumana karşı anti toksin gibi.
You've smoked pot.
Sen de esrar içiyorsun.
Eggs, smoked oysters and spam with molé.
Yumurta, tütsülenmiş istiridye ve konserve jambon.
On the way, the suspect met nobody did not use his mobile phone and smoked a single cigarette, which I checked but which was not of relevance to this case.
Şüpheli yol üzerinde kimseyle konuşmadı, cep telefonunu kullanmadı... ve gördüğüm kadarıyla tek bir sigara içti ki... bunun vakayla herhangi bir ilişkisi bulunmuyor.
Victor Pascu, Alex Iancu and the girl previously described smoked a cigarette, remains of which were positive when tested for THC.
Victor Pascu, Alex lancu ve daha önce tanımlanan kız birer sigara içtiler. İzmaritler üzerinde yapılan THC testi pozitif çıktı.
At 10 : 50 I resumed the pursuit in the yard of kindergarten 14, where the three youths turned up and smoked, just as in previous days.
10.50'de, 14 nolu kreşten takibe tekrar başladım. Bir önceki günde olduğu gibi buraya geldiler ve sigara içtiler.
Why did Alex denounce Victor if they're friends, - or why didn't he say the girl smoked too?
Eğer arkadaşlarsa, Alex neden Victor'u ihbar etti... ve neden kızın da içtiğini söylemedi?
You about to get smoked by Razor Ric.
Razor Ric tarafından dumanlandın.
You about to get smoked by Razor Ric.
Razor Ric tarafından dumanlanmak üzeresin.
He smoked cigarettes, too, as you saw in that photo. He liked cigars.
Sigara da içerdi, resimde de görülüyor.
They smoked so many cigarettes in that apartment.
Dairemiz leş gibi kokardı. Öyle çok içerlerdi ki.
# She smoked her lavender cigarette #
¶ lavantalı sigarasını içiyordu ¶
You know, I read a paper in the JFS documenting a case where a woman kissed a man, who had smoked a cigarette. When they tested the cigarette butt, they found both their DNA on it.
Şey, bir makalede okumuştum kadının biri sigara içen adamı öpmüş, daha sonra sigara izmaritini test ettiklerinde... her ikisinin DNA'sını da bulmuşlar üstünde.
"step back, clown, before you get smoked."
"Geri çekil, hödük, yoksa duman olursun."
Maybe Justin smoked.
Belki Justin sigara içmiştir.
How much they smoked. This man was obviously a heavy smoker.
Bu adam çok sigara içiyormuş.
Simms told me that he smoked only on occasion, yet his body also smelled heavily of tobacco.
Simms bana ara sıra sigara içtiğini söylemişti ama onun cesedi de yoğun tütün kokuyormuş.
The me I used to be, the me that got hay fever and was scared her parents would find out she smoked, she's almost gone.
Olduğum ben, olduğum bahar nezlesi ve ebeveynleri onun sigara içtiğini öğrenince korkmuştu, Nerdeyse gidecekti.
When Ibro brought us smoked sausage from Visoko...
Ibro bize Visoko'dan sucuk getirmişti...
Shouldn't have smoked that joint, because this is really freaking my shit out.
O esrarı içmemeliydik. Çünkü ufaktan ödüm bokuma karışmaya başladı.
He smoked a lot of pot!
Çok fazla ot çekmişti!
You ever smoked weed?
Hiç ot içtin mi?
No big. Funny thing was, I could've sworn that one of those thick, succulent, hickory-smoked brats had some writing on it.
Komik olan şeyse ; o kalın, dolgun tütsülenmiş sosislerin birinin üzerinde bir şey yazdığına yemin edebilirim.
I've smoked them since they first came out.
Çıktığından beri 2000 içiyorum ben de.
- The Smoked Meat Royal, please.
- Ne alırdınız? - Füme et lütfen.
He smoked a lot.
Çok sigara içerdi.
He said he was trying to quit, but he smoked so much, He had to run out to the store buy more cigarettes.
Bırakmaya çalıştığını söyledi, ama o kadar çok içiyordu ki markete sigara almaya gitmek zorunda kalmıştı.
Totally smoked you!
Kesinlikle tozunu attım! Ödevim ve yapacak işlerim var.
You get smoked.
Duman olursun.
Smoked some marijuana, got high.
Biraz ot içiyor, güzelleşiyordum.