Sneaky traducir turco
1,140 traducción paralela
You sneaky son of a...
- Bunun için mesela. - Seni sinsi, adi...
He's got a sneaky character.
Onun çok sinsi bir karakteri var.
Sneaky fucker, don't you think?
Sinsi piç, sizce de öyle değil mi?
Ali a sneaky right hand.
Ali'den sinsi bir sağ yumruk.
Another sneaky right hand.
Bir sinsi sağ yumruk daha.
You might say, "Hey, Daddy, that's being sneaky."
Sen, "Hey, babam sinsilik yapıyordu." diyebilirdin.
Oh, how sneaky of them.
Oh, ne de sinsiymişler.
You sneaky son of a bitch!
Seni alçak orospu çocuğu!
Last picked at kick ball, late-night sneaky uncle.
Sinsi amcası gece götüne yumulmuştur.
We're very sneaky.
Gizlice yapıyoruz.
I'm running out of time and sneaky ideas.
Zamanım ve sinsi planlarım tükeniyor.
I'm sneaky and a wimp.
Alçak ve sinsiyim.
You know, ifyou want to become more sneaky at it, just watch your Aunt Kitty.
Eğer biraz daha sinsi olmak istiyorsan teyzen Kitty'yi izlemen yeter.
They're sneaky bastards.
Kalleşlik yapabilirler.
You're a sneaky little fuck- - always have been.
Her zaman sinsi pisliğin tekiydin.
At home, sneaky.
Evde, gizlice.
Very sneaky... Oh, but this Santa is fearfully freaky.
Her bir geyiğe bir söz fısıldar...
That bitch. She's sneaky.
O kaltak.Sinsi.
Really sneaky.
Gerçekten sinsi.
Pretty sneaky, but they can't fool your nose.
Çok kurnazca, ama senin burnunu kandıramazlar.
Bitch is sneaky.
Karı kurnaz.
This cheery, yet sneaky,
Bu neşeli, şimdilik sinsi,
But I think I've got it, sneaky. If you live in a glass house there are no bricks to throw.
Eğer camdan bir evde yaşıyorsan atacak taş yoktur zaten.
This is Sneaky Snake.
Burası Sinsi Yılan.
You sneaky bastard!
Seni sinsi alçak.
That was... really... sneaky.
Bu harbiden sinsice oldu.
Not only does he want your bird, but he's sneaky as well.
O sadece senin kuşu istiyor, üstelik çok sinsi.
He's too stupid to do anything sneaky anyway.
Sinsice birşey yapamayacak kadar aptal biri o.
I object to these sneaky attempts to twist his words.
Sorumu cevapladınız,. - Sayın Yargıç, müvekkilimin sözlerini çarpıtmak için yapılan bu sinsi girişimlere itiraz ediyorum.
This woman is a sneaky, wily, word twister.
Bu kadın sinsi, kurnaz bir dilbazdır ve bununla ünlüdür.
You sneaky, arrogant, bad-faith bastard.
Seni sinsi, küstah kötü niyetli pislik.
You're slimy, sneaky, sleazy
Seni sümüklü, sinci, bayağı şey.
It was a sneaky lawyer's trick.
Bir avukatın sinsi bir oyunuydu.
He's a sneaky prick.
Sinsi hergelenin tekidir.
You mean Boris the sneaky, fucking Russian.
Yani sinsi, lanet rus Boris`ten.
You tried it? Whoops. I want to see that sneaky fucking Russian.
Onu hic denedin mi? Su lanet rus`u gormek istiyorum.
Uzbekistanian? I've been dealing with those sneaky Russian dogs.
Ozbek mi Ben bu sinsi Rus kopekleriyle ugrasiyordum.
That sneaky fucking Russian!
O sinsi lanet Rus!
Sneaky fucking Russian.
Sinsi lanet Rus.
You sneaky fucking bastard.
Seni sinsi pic.
The religious ones are really sneaky that way, right?
Dindarlar gerçekten sinsidirler, değil mi?
You trying to try some sneaky shit, huh?
Sinsi birşeyler denemeye mi kalkacaksın?
It's sneaky and underhanded.
- Bu sinsice ve alçakça.
But when he saw the tests, he got that sneaky smile he's so used to modeling.
Ama testleri görünce, suratından hiç gitmeyen o sinsi gülümseme belirdi.
Noble persons don't do sneaky things, I dare you to come down to fight me!
Soylu insanlar tuzak kurmaz, göğüs göğüse çarpışırlar!
You sneaky rat!
Seni sinsi fare!
- sneaky, vaguely unethical, approved - wow wow, Pete, Pete, what do you think?
- Sen halledebilirsin Pete. - Yapamam, Berg. Halledemem.
Sneaky bastard.
Sinsi alçak.
Sneaky motherfucker.
Namussuz piç.
Oh, you sneaky son of a bitch.
Seni sinsi kerata!
- That sneaky little quack.
- Zaten onu sevmemiştim.