So cool traducir turco
4,916 traducción paralela
- I'm not cool. You're so cool, you're so comfortable with yourself.
- Çok havalısın, kendinle barışıksın.
This is so cool.
- Bu inanılmaz.
She's always saying to me, " Uncle Mitch, you're so cool.
Evet, o da hep " Mitch dayı, süpersin.
It was so cool.
Harika bir şeydi.
That's so cool.
- Evet. Bu harika.
It's so cool you guys are by the beach.
Sahil kenarında olmanız harika.
It seems so cool and artsy and romantic.
Çok harika, gösterişli ve romantik bir yere benziyor.
Oh, my God, this is so cool!
Aman Tanrım, bu harika!
Dude, this is so cool!
Dostum, bu çok iyi.
Bishop's pair checkmate- - that is so cool.
Bishop's pair checkmate- - Çok havalıydı.
This is so cool.
Bu çok havalı.
- This is so cool.
- Bu çok güzel.
So cool.
Süper.
So cool.
Süper!
- Oliver Rome is so cool.
- Oliver Rome çok havalı.
- It would be so cool!
- Çok hoş olur tabii.
That is so cool!
Süper bu!
It'd be so cool if you could come too.
Sen de gelirsen harika olur.
- So cool!
- Çok iyi be!
They are so cool, too.
Ama çokta güzeller.
Oh, that's so cool.
Ne güzel! Hayır.
Because you're just so cool?
Sen çok havalısın di mi?
She seemed so cool, so relaxed, so self-assured.
Çok sakindi, rahattı ve kendine güveniyordu.
And it's so cool!
Ve çok güzel bir yer!
That's so cool. It's crazy.
Gerçekten inanılmaz.
- So cool. - Ouch, ouch...
Nasıl da havalı.
That's my brother, man, that is so not cool.
- O benim kardeşim, bu hiç de hoş değildi.
Yeah, we felt really lame, so we did the same thing every cool kid in Natesville has always done... climb the antenna.
Gerçekten ezik gibi hissettik, bu yüzden de Natesville'deki bütün havalı çocukların yaptığı şeyi yapmaya karar verdik. Radyo kulesine tırmanmaya.
So, are we cool?
Anlaştık yani, kapiş?
So Hayley's coming over, if that's cool?
Haley bir sakıncası yoksa bize gelecek?
So listen, um, is it cool if the band starts playing "Outlaws?"
Grubumuz da "Outlaws" şarkısını söyleseler bir sorun olur mu?
I told you, I wanted to do something that's really special, so I did a bunch of research on all the cool events that were happening this weekend.
Söylemiştim. Çok özel bir şey yapmak istedim. Ben de bu hafta havalı neler yapılıyor diye araştırma yaptım.
So it must have been, like, really cool growing up with him.
Onunla büyümek, çok iyi olmalı.
- Cool, so you think I'm manly.
- Güzel, yani erkeksi olduğumu düşünüyorsun.
♪ So if you're too school for cool ♪
Eğer fazla tarzsan havalı olmak için
This is so not cool.
Bu hoş değil.
We can run one of the four turbines on manual, but... the seawater system's fried, so we... we can't cool the engines.
4 gaz türbininden birini çalıştırabiliriz ama deniz suyu sistemi çalışmadığından makineyi soğutamayız.
So these look pretty cool.
Bu oldukça hoş görünüyor.
She was so fucking cool about it.
Hiç sorun etmedi.
You know, Rath, he's cool, he's great and all but he's just so closed off.
- Anlıyorum. - Yani, Rath'da iyi tabii. Harika bir adam falan ama, nasıl desem, çok içine kapanık bir tip.
He hadn't heard from you in a while, So he sent me to make sure everything was cool.
Sende bir süredir haber alamamıştı bu yüzden herşeyden emin olmak için beni gönderdi.
So, I figured once we land in Mumbai, we could just find a cool little place to stay, nothi...
Mumbai'ye bir kez indik mi kalacak küçük, güzel bir yer bulacağımızı düşünüyorum.
Yeah, except rebel Becks was a little too cool to go to a silly dance, so...
Evet ama asi Beckett öyle aptal bir dansa gitmek için fazla cooldu...
Oh, cool, cool, cool. So you're a Pistons fan now, Jess?
Şimdi de Pistons taraftarı oldun demek Jess.
I won a radio contest, and I'm so excited to be here tonight to sell you all of these cool, old, Greek things.
Ve bu akşam burada sizlere bu havalı, eski Yunan şeylerini satacak olduğum için çok heyecanlıyım.
How about I go first so somebody can cool off?
-... ilk ben olayım ve herkes rahatlasın.
Oh, and I'd like for at least one of us to see some action, so if you guys happen to have sex, it's cool if she stays in the room.
Ayrıca en azından birimizin olay görmesini istiyorum, o yüzden seks yaparsanız odada kalabilir.
So we're... we're cool?
Yani, biz.. Aramız iyi mi?
The cool breeze that you feel isn't so different from me.
Hissettiğin soğuk algınlığı, benimkinden çok farklı değil.
Hey, guys. Bertie's playing it cool, but you guys coming over for dinner tonight is a really big deal to her, so...
Millet, Bertie fazla önemsemiyormuş gibi davranıyor ama bu akşam yemeğe gelmeniz onun için çok önemli.
So dumb how cool those bricks made my skin feel.
O tuğlalar sırtıma değerken hissettiklerim aptalcaydı.
cool 7597
cooler 77
coolio 24
cooley 18
cool beans 20
cool as a cucumber 22
cool guy 25
cool name 22
cool your jets 29
cool down 70
cooler 77
coolio 24
cooley 18
cool beans 20
cool as a cucumber 22
cool guy 25
cool name 22
cool your jets 29
cool down 70
cool off 47
cool it 258
so cold 102
so could i 24
so come on 294
so congratulations 41
so come 20
so come with me 19
so could you 21
cool it 258
so cold 102
so could i 24
so come on 294
so congratulations 41
so come 20
so come with me 19
so could you 21