So we're gonna traducir turco
3,915 traducción paralela
So, we're gonna try the Boston Method.
- Boston Metot'unu deneyeceğiz.
Yeah, well, can't say for sure without seeing it in person, so we're gonna go to Riverdale, see if it's still there.
Evet, ama görmeden kesin bir şey diyemem. Bu yüzden Riverdale'e gidip, oradaysa yakından göreceğiz.
- So, we're gonna call him.
- O zaman onu arıyoruz.
So we're gonna have to be heading back to the reservation today, sad to say.
Ne yazik ki bugun koruma alanina geri donmek zorundayiz.
So we're just gonna leave her there?
- Hayir. - Yani onu oylece birakacak miyiz?
So here's what we're gonna do.
O yüzden şöyle yapacağız :
Well, it's not gonna work with one creepy old dude, so guess what. We're bringing the whole clan.
Sadece garip bir ihtiyar olursa, tabii ki işe yaramaz o yüzden bütün takıma ihtiyacımız var.
So here's how we're gonna do it.
O yüzden şu şekilde yapacağız.
So whatever beefs we got, forget them, or else we're all gonna get juiced.
O yüzden olanları unutmalıyız yoksa, hepimizin suyu sıkılacak.
Okay, we're gonna have to flush him, so 20 units of insulin.
Tamam, olacak, onu temizlemek zorunda kalacağız insülin çok 20 adet.
So here's what we're gonna do, Linden.
Yani burada yaptığımız, Linden yapacağız buydu.
We're gonna drill this until you drop your emotions so you can fire your rifle.
Duygularını göz ardı edip, silahla ateş edene kadar bunun üzerinde çalışacağız.
I don't know when we're gonna be able to visit each other, so just to be safe this party is a celebration of every event that's gonna happen this year.
Bir daha birbirimizi ne zaman görürüz bilmiyorum, ben de her ihtimale karşı bu sene olacak her şeyi içeren bir parti hazırladım.
So, you stay awake and we're gonna get you out of here as fast as we can.
O yüzden uyanık kal. Seni buradan olabildiğince çabuk götüreceğiz.
So, listen, we're gonna start off slow.
Neyse, ufak ufak başlayacağız.
So we're gonna need to coordinate with everyone now.
Bu noktada herkesin birlikte çalışması gerekiyor.
So... let's figure out where we're gonna put this guy.
Şimdi bunu nereye koyacağımıza karar verelim.
And just so we're clear, the only reason you are sitting here is because my daughter wants to get to know you, and I'm not gonna stand in the way of that.
Ve şunu açığa kavuşturalım burada oturmanın tek sebebi kızımın seni tanımak istemesi ve ben de buna engel olmayacağım.
Look, there's no telling how long we're gonna be here, so we're gonna have to get some ground rules going if we're gonna play daddy / daughter.
Burada ne kadar kalacağımızı kimse söylemedi. Eğer baba-kızı oynayacaksak, burada iken bazı kurallar koymamız gerekecek.
So whatever this is, whatever you're going through, we're gonna get through it together, okay?
Yani ne oluyorsa, başına neler geliyorsa üstesinden birlikte geliriz tamam mı?
We need answers, so we're gonna question her as long as it takes.
Bizim cevaplara ihtiyacımız var, cevapları alana kadar sormaya devam edeceğiz.
However, that only leaves us four hours to get our paperwork in order, so we're gonna have to hustle.
Ancak, bu yalnızca Bize dört saat bırakır için bizim evrak almak için, bu yüzden olacak acele zorundayız.
♪ So tonight we're gonna party ♪ Like it's 1999!
# Bu gece 1999 yılındaymış gibi parti yapacağız. #
So, tonight's the night we're just gonna leave this all behind and get cooler friends, right?
Bu gece her şeyi geride bırakıp daha iyi arkadaşlar olacağımız gece, değil mi?
We're not gonna tear down the fence, and I sure as hell am not gonna date your mom, not now, not ever, so back up off the cheese plate, man!
Çitleri sökmeyeceğiz ve adım gibi eminim, annen ile çıkmayacağım. Şimdi olmaz. Asla olmaz.
So... we're all a family and we're gonna...
O zaman...
That's why we're gonna fill it up, so we can say "fuck you," to death and "hello," to life.
Bu yüzden evi dolduracağız ölüme siktir çekip yaşama merhaba demek için.
So I decided that startin'tonight we're all just gonna show up for work anyhow, then just wait it out till the customers start coming back.
O yüzden dedim ki ne olursa olsun hepimiz işe gelelim. Sonra da müşterilerin geri gelmeye başlamasını bekleyelim.
But to do so, we're gonna need additional help.
Ama bunu yapmak icin yardima ihtiyacimiz var
You know, more people have been killed in the name of religion than any other cause on Earth, and yet religion hides that violence in the language of peace, so we are- - we're gonna show the world the truth.
Dünyada başka sebeplere nazaran, pek çok insan din adına öldürüldü ve hal böyle olunca, din, vahşeti barış adı altında saklıyor ve biz de... dünyaya gerçeği göstereceğiz.
So we're gonna be okay?
Aramız iyi olacak mı?
- So we're actually gonna kidnap an innocent girl?
Gerçekten de masum bir kızı kaçıracak mıyız?
We're just gonna let it get to the point where the damage to your arm is so bad, they're gonna have to amputate.
Kolundaki yaranın çok kötüleşerek kesilmesine izin verebiliriz ama.
My first class tomorrow is at 11 : 30, so we're gonna stay here tonight. And then Friday it's 8 AM. So we're gonna stay at the dorms tomorrow night.
İlk dersim 11.30'da, o yüzden bu gece burada kalacağız ardından Cuma günü 8'de, o yüzden yarın akşam yurtta kalacağız.
I thought college was gonna be non-stop but six months and not even a so if she's out there, damn it, we're gonna find her.
Üniversiteye gelince aralıksız yaparım diyordum ama altı aydır bir kere bile yapmadım. Eğer böyle bir kız varsa onu bulmak zorundayız.
We're not gonna beat a confession out of him, so let's do better.
Ondan bir itiraf koparamayacağız bu yüzden daha iyisini yapalım.
Okay, so we're just gonna go in the back where no one can hear us.
Öyleyse bizi kimseciklerin duyamadığı yere gidelim.
So, look, Donnie says he's pretty sure that we're gonna be able to nail Rix, but in the meantime, he needs you back at the courthouse to finish off your testimony against Cyrus Dunham.
Bu sırada, Cyrus Dunham'ın duruşmasındaki ifadeni bitirmen gerekiyormuş.
We're alive, so we should live, but we're gonna die, you know.
Hayattayız, o yüzden yaşamalıyız ama öleceğiz.
Oh! So, we're just gonna do this out here in the open.
Öyle ulu orta mı yapacaksınız?
We need to be together, Stefan, or pretty soon we're just gonna end up pictures in a yearbook in a drawer somewhere, and so, that is why I am not going to stop calling you until you pick up the phone and I hear your voice
Birlikte olmamız gerek Stefan. Yoksa yakında çekmecedeki bir yıllığın içindeki fotoğraflardan ibaret kalacağız. Bu yüzden sen o telefonu açana ve bana bu işi çözmekte yardım edeceğini söyleyene kadar seni aramaktan vazgeçmeyeceğim.
Yeah, well, we're gonna have to dig up whatever they were trying to hide. If we know her true identity, it may lead us to why she was killed, so find out everything you can on Jade.
Biz onun gerçek kimliğini biliyorsanız, o neden öldürüldüğünü bize yol açabilir, böylece Jade hakkındaki her şeyi öğrenmek.
Yeah, so if we want to keep this group intact, we're gonna have to get some hard numbers in his hands before he gets on that plane.
Eğer bu grupta kalmak istiyorsak uçağa binmeden önce, onun önüne bir kaç sağlam fikir koymamız gerek.
- Fritz. - So we're gonna scrap three months of work for the chance that we can save the Army one week?
Yani üç ay boyunca bu hurda ile orduya bir hafta kazandırmak için mi çalıştık?
No, honestly, I think we're gonna beat them by 20, but I'm spineless, so my money's on 10.
Hayır, açıkcası bence onları 20 günde yeneriz. Ama ben cesaretsizim, bu yüzden benim param 10 günde.
So I guess we're not gonna be pals then, huh?
Öyleyse ikimiz arkadaş olamayacağız.
So I guess this means we're finally gonna make our little trip to St. Michael's island.
Yani sanırım biz sonunda St. Michael Adasına ufak bir gezi yapiyoruz.
Mr. Gorder, your labs look great and your EKG is clear, so we're gonna be sending you up to the O.R. in a little bit, okay?
Tahlil sonuçlarınız çok iyi Bay Gorder. EKG de temiz çıktı. Sizi en kısa sürede ameliyathaneye alacağız.
Then we'd be on... so I know as soon as we get back, as soon as they get back, we're gonna be able to get it done.
O yüzden işe koyulur koyulmaz, onlar gelir gelmez, bunu halledeceğimizi biliyorum.
And then we're gonna casually and naturally bring up the apartment so she thinks it's her idea.
Sonra da olağan ve doğal bir şekilde daireden bahsedeceğiz. - Böylece kendi isteği olduğunu sanacak.
So here's what we're gonna do now...
Şöyle yapalım.
so we're done 24
so we're even 45
so we're back to square one 28
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we're okay 18
so we're good 84
so we're clear 36
so we're 46
we're gonna make it 91
so we're even 45
so we're back to square one 28
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we're okay 18
so we're good 84
so we're clear 36
so we're 46
we're gonna make it 91
we're gonna win 34
we're gonna be rich 35
we're gonna miss you 38
we're gonna get caught 28
we're gonna take care of you 37
we're gonna have so much fun 25
we're gonna go 88
we're gonna get married 27
we're gonna die 177
we're gonna have a baby 44
we're gonna be rich 35
we're gonna miss you 38
we're gonna get caught 28
we're gonna take care of you 37
we're gonna have so much fun 25
we're gonna go 88
we're gonna get married 27
we're gonna die 177
we're gonna have a baby 44