English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ S ] / Soccer mom

Soccer mom traducir turco

166 traducción paralela
Then you can be the soccer mom.
O zaman "maççı" anne olabilirsin.
You're the soccer Mom!
- Sen "maççı" annesin!
And I also know, I also know all you single dad's and soccer mom's who think you're such fucking heroes aren't going to like this but somebody's got to tell you for your own good, you're children are overrated and overvalued.
Ayrıca da ayrıca da, biliyorum ki kendini kahraman falan sanan bekar babalar ve futbol anneleri bunu sevmeyecek fakat birisi sizin iyiliğiniz için anlatmalı çocuklarınız aşırı ilgi görüyor ve aşırı değerli.
It's not every soccer mom who gets her own encrypted phone, right?
Her annenin kendi şifreli telefonu yoktur, değil mi?
What are you talking about? You just did the soccer mom arm save.
Ne diyorsun sen Az önce bir anne gibi atıldın.
Nice wheels, soccer mom.
Güzel tekerlekler, koç.
The term "soccer mom" is thrown around all too often these days.
Bugünlerde "ev kadını" kelimesi çokça kullanılmaya başladı.
How did we do on soccer mom's car?
Anne'nin arabasında ne bulduk?
You're like soccer mom.
Sen futbol anne gibidir.
I am so gonna be a soccer mom.
Ben bir futbol anne olacak kadar duyuyorum.
Oh, my God, load up the Volvo, I want to be a soccer mom.
Volvo'yu yükle, futbolcu annesi olmak istiyorum.
- Mine's a plain old soccer mom... but she's great.
O da aynı şeyi yaptı. Benimki sıradan bir annedir. Ama harikadır.
- Yuppie. - Soccer mom.
Öğrenci velisi seni.
Meaning that the blackmailer is probably someone you know - - a neighbor, milkman... pool boy, soccer mom.
Yani, şantajcı büyük ihitmalle tanıdığın biri- - bir komşu, sütçü... havuzu temizleyen çocuk, sıradan bir anne.
Soccer mom?
Anne mi?
What are you, a soccer mom?
Nesin sen çocuklu anne mi?
No one ever got pulled over for driving while being a soccer mom.
Anneleri polisler durdurmaz.
I'm a soccer mom.
Çok kötü bir anneyim.
Everyone calls me Soccer Mom.
Herkes bana Futbol Anne der.
Okay, Soccer Mom. And you're here in your souped-up minivan, is that right?
Peki, Futbol Anne, güçlendirilmiş ufak minibüsünle katılıyorsun, değil mi?
Fantastic, Soccer Mom.
Muhteşem, Futbol Anne.
Well, as the French say, bueno el lucko to you, Soccer Mom.
Fransızların dediği gibi, bueno el lucko sana, Futbol Anne.
You are Mallory MacDoogle, a soccer mom.
Mallory MacDoogle, bir futbol annesi.
- Too bad about Soccer Mom, Buzz.
- Futbol Anne'ye yazık oldu Buzz.
It's not a huge lead when you find it on a soccer mom's luggage.
Çalışmayan bir ev hanımının bagajından çıkmışsa işe yarar bir ipucu sayılmaz.
Soccer moms, single moms, NASCAR moms, any type of mom, really.
Futbolcu anneler, yalnız anneler, NASCAR anneler, her çeşit anne.
Man, I'm a criminal, not a soccer mom.
Ben bir suçluyum, kocakarı değilim.
A soccer mom, a truck driver, an investment banker, a detective.
Varoşlarda yaşayan bir kadın, bir kamyon şoförü bir yatırım bankeri, bir dedektif.
Do you want to cheer it out, soccer mom?
Onlara amigoluk mu yapmak istiyorsun, futbol annesi?
- Soccer mom?
- Futbol annesi?
How does a soccer mom from Poughkeepsie end up taking a joyride with a guy like Vince?
Poughkeepsie'li bir anne nasıl oluyor da Vince gibi bir adamla araba çalıp gezebiliyor?
My ex-wife is going to be there, all her miserable, middle-aged soccer mom friends are gonna be there.
Eski karım da orada olacak, ve onun orta yaşlı, zavallı arkadaşları da parti de olacak.
So this is to rally Maine's gay soccer mom population?
Yani bu Maine'deki eşcinsellerin fedakar annelerini bir araya toplama protestosu mu?
I feel like a frigging soccer mom.
Kendimi iğrenç bir ev kadını gibi hissediyorum.
Are You Sure You Want To Squander Them On The Soccer Mom?
Bunları, bir anneyle harcamak istediğinden emin misin?
Who'd wanna blow up a soccer mom?
Kim, bir ev kadınını havaya uçurmak ister ki?
- So... our soccer mom was a killer.
Yani ev kadınımız bir katilmiş.
Your mom's driving us to soccer practice? - 4 : 00.
Annen bizi arabayla futbol antremanına götürcek mi?
Probably wants you and your mom to have nice things like that cool bike and those soccer shoes.
Senin ve annenin iyi şeyleri olsun istiyordur. Bu güzel bisiklet ve bu kramponlar gibi.
A single mom who's working two jobs and still finds time to take her kid to soccer practice, that's a miracle.
İki işte çalışan bir annenin oğlunu futbol idmanına götürmeye zaman ayırabilmesi bir mucizedir.
Mom said you used to play soccer.
Annem, senin de eskiden futbol oynadığını söylemişti.
I know the other day in the coffeehouse you were all caught up in the whole soccer-mom thing but is that really you?
O gün kafede çocukları... ... futbola götürmeyi düşlüyordunuz.
Well, what time does your mom get back from soccer practice?
Annen antrenmandan tam olarak ne zaman dönecek?
Think that other mother better go into the soccer-mom protection programme?
Sence diğer anne de - futbolcu annesi koruma - programına alınmalı, ne dersin?
Why'd you have to kick mom's head like a soccer ball?
Annemin kafasına top gibi vurmana gerek var mıydı?
Now, your mom... your mom drove you to soccer practice, and then what happened?
Annen seni arabayla futbol antrenmanına götürmüş. Sonra ne oldu?
But, Mom, you promised you'd come to my soccer game.
"Ama anne, futbol maçıma geleceğine söz vermiştin."
Oh, he and mom went up to maryland for, I don't know, one of his stupid soccer tournaments.
Annemle birlikte bir şey için Maryland'e gittiler,... aptal futbol turnuvalarından biri için.
Your mom and I thought you were at soccer practice all week.
Annen ve ben, bütün hafta futbol antrenmanında olduğunu sanıyorduk.
- Not a very soccer-mom thing to do.
- Ev hanımının yapacağı türden bir şey değil gibi.
Your mom's still worried we're overdoing it with the soccer.
Annen futbola fazla mesai harcamamız konusunda hala endişeleniyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]