Spelling traducir turco
975 traducción paralela
This is the first letter I've ever dictated... so kindly overlook its correct spelling and perfect punctuation.
Bu hayatımda yazdırdığım ilk mektup bu sebeple yazım ve noktalama işaretlerinin doğruluğuna aldırmayın.
Looks like it Same spelling mistakes Same "M"
Öyle gibi. Aynı tür yazım hataları. Aynı'M'.
Once when you leaned over my shoulder to correct my spelling of the word "boogie-woogie," I could feel your breath on my ear.
Bir kez'boogie-woogie'derken telaffuzumu düzeltmek için omzuma yaslandığında nefesini kulağımda hissettim.
Would you mind spelling it?
Nasıl yazılıyor?
- I will. You'll excuse the spelling.
Ama imlamın kusuruna bakmayacaksınız.
Never mind the spelling.
Detayları boş verin.
no spelling mistakes.
Yazım hatasız.
How about spelling me for a bit?
Haydi, biraz da sen nöbet tut ha?
The parsonage was a veritable beehive with our spelling matches, taffy pulls.
Papaz evi tam bir arı kovanı gibiydi : heceleme yarışmaları, şekerleme koparmalar.
Bogey come back and learn your spelling like Elizabeth.
Bogey, buraya gel ve sen de Elizabeth gibi imlâ çalış.
I don't like spelling.
İmlâ sevmiyorum.
I have a horrible vision of Elizabeth waiting at the altar, and 2,000 gardenias floating in the pool spelling "disaster".
Aklımda korkunç bir sahne var : Elizabeth kilisede bekliyor..... ve 2.000 gardenya havuzda "felaket" kelimesini oluşturuyor.
I want them to have an education, a real education. They have to learn arithmetic and spelling and geography.
Onların gerçek bir eğitim almalarını istiyorum.
Perhaps he doesn't trust his spelling.
Muhetemelen kedisi de yazdıklarına inanmıyordur.
Let's see how good you are at spelling.
Bakalım hecelemede nasılsın.
Oh, spelling... please!
Aman boşver imlayı...
Would you mind spelling that, please?
Watusiler mi? Heceleyebilir misiniz lütfen?
I didn't understand the spelling.
Yalnış yazmış olacağım.
- How are you spelling it?
- Hangi yazılışa bakıyorsun?
Excellent lettering and spelling, don't you think?
İtiraf edin, mükemmel olmuş, öyle değil mi?
I don't know whose idea it was to hang up a shingle spelling "horse and buggy", but, as for me, I won't invest in antiquity.
Hillsboro tabelası yerine "eski moda" yazan bir tabela asma fikrine sahip olan birini tanımıyorum. Bana gelince, ben geçmiş çağlara para yatırmayacağım.
Would you mind spelling that out?
Şunu anlatsana.
What's this, spelling competition?
Bu ne, kelime yarışması mı?
This is another way of spelling his name.
Buda isminin başka bir şekilde hecelenişi.
- Go and study your spelling.
- Billy, git ve dilbilgisi çalış.
She won't know what spelling is till she knows what a word is.
Kelimeleri bilmediği sürece heceleme nedir bilmeyecektir.
What is she spelling'?
Ne heceliyor?
This is a spelling medal.
Bu bir imla madalyası.
You know they used to award these in school to spelling winners... before we were born.
Biliyorsun, biz doğmadan önce bunları okulda imla yarışması... birincilerine verirlermiş.
You get an F in spelling.
Yazımda tek M yazacaksın.
Without your spelling mistakes!
Hem sizin gibi dilbilgisi hatası da yapmam!
I can't spell Sigismund. I think you have a little sexual block over the spelling of that naughty name.
Sanırım, bu ismi yazmakta bazı seksüel zorluklar yaşıyorsun.
They've changed the spelling.
Hecelenmesini değiştirmişler.
Louise is 12, she corrects Rusty's spelling.
Louise 12, Rusty'nin yazımını düzeltiyor.
There's a spelling bee at school today, why don't you volunteer?
Bugün okulda heceleme yarışması var, neden gönüllü oluyorsun?
You go out for the spelling bee?
Heceleme yarışmasına mı katılacaksın?
Maybe I will enter the spelling bee.
Belki de heceleme yarışmasına girmeliyim.
I was talking to myself about the spelling bee.
Heceleme yarışması ile ilgili kendimle konuşuyordum.
Yes, ma'am, I'd like to be in the spelling bee.
Evet, madam. Heceleme yarışmasına katılmak isterim.
Well, here I am in the first round of the spelling bee.
Pekâlâ, işte buradayım. Heceleme yarışmasının ilk raundu.
Nobody thinks I can win the class spelling bee, but I'm gonna show'em.
Sınıfın heceleme yarışmasını kimse kazanabileceğimi düşünmüyor ama onlara göstereceğim.
I not only know a lot of hard words, but I know every spelling rule in the book.
Sadece birçok zor cümleyi bilmekle kalmıyor,... ayrıca kitaptaki bütün heceleme kurallarını da biliyorum.
Let's see now, how does that spelling rule go?
Bir bakalım, şu heceleme kuralı nasıldı?
All the words in the first round of a spelling bee are usually quite easy.
İlk rauntlardaki bütün kelimeler genellikle kolay olur.
It's my turn next, here's my first word of the spelling bee.
Bir dahakine benim sıram, heceleme yarışmasındaki ilk kelimem geliyor.
And tomorrow you'll represent our class in the all-school spelling bee.
Ve yarın da okul genelinde heceleme yarışmasında sınıfımızı temsil edeceksin.
Right, that keeps the spelling stable.
Doğru, bu hecelemeyi değişmez kılar.
I guess you really have to start boning up on your spelling, Charlie Brown.
Bence, gerçekten hecelemene yoğunlaşmaya başlamalısın Charlie Brown.
Charlie Brown, this victory makes you our representative to the national elimination spelling bee, 2nd grade.
Charlie Brown, bu başarı seni 2. sınıflar "ulusal eliminasyon usulü heceleme yarışması" temsilcimiz yaptı.
Spelling bee!
Heceleme yarışması!
he's got to be the best top of the heap when it comes to spelling better than all the rest champion Charlie Brown you did it if you're our blockhead boy you did it it must be something to not to be nothing
En iyisi o olmalı. Hecelemeye gelince en iyisi o. Herkesten daha iyi.