Steel traducir turco
4,811 traducción paralela
Mm-hmm..02 millimeters in, I found acetylene black, polyisoprene, halobutyl, sulfide, nylon, copper, sulphur and steel particulates.
Evet..02 milimetrenin içinde, siyah asetilen poliizopren, halobütil, sülfür naylon, bakır, kükürt ve çelik partikülleri buldum.
So the weapon was made of steel.
Yani silah çelikten yapılmış.
There was trace in the wound from carbon steel, but no pool cue has a steel tip.
Odunda karbon demir izleri var ama hiçbir bilardo sopasında bir metal yoktu.
So what else the size of a cue has a steel tip?
Metal uca sahip aynı büyüklükte başka ne var?
We identified the one in this picture had a steel tip and a Cocobolo shaft, manufactured in the late'70s.
Bu fotoğraftaki silahı metal uçlu ve Cocobolo saplı olarak 70'lerin sonunda üretildiğini saptadık.
Steel-toed boots may be the punk style, but they definitely clashed with his skull.
Çelik-parmaklı çizmeler punk tarzı olabilir, ama kesinlikle kafatası çatıştı.
Well, whatever new pervy toys this guy just ordered, I think he went with solid steel.
Peki, ne olursa olsun yeni Pervyi oyuncaklar Bu adam sadece sipariş, o katı çelik ile gitti düşünüyorum.
Last year, your second husband, Walter Steel, was abducted by Mr. Merlyn, is that correct?
Geçen sene ikinci eşiniz Walter Steel Bay Merlyn tarafından kaçırılmıştı, doğru mu?
Have you ever gone into a steel cage with a wolverine?
Peki hiç bir ayı sansarıyla çelik bir kafeste kaldın mı?
Next stop, the Steel Pier.
Sonraki durak ; Lunapark.
As you, as you grew, I began to see the-the fire in your belly and the steel running down your back.
Sen büyüdükçe, görmeye başladım, karnındaki ateşi sırtındaki çeliği.
So, it's a one-bed, one-bath fixer-upper, all new stainless steel appliances.
Bir yatak odası, bir banyo, tadilat gerektiren ev, ve yeni elektronik eşyaların var.
Steel, maybe, I don't know.
Çelikti belki de. Bilemiyorum.
Rock, steel?
Kaya, çelik?
We found a steel fishing line in that backpack you were carrying.
Sırtındaki çantada çelik olta takımı bulduk.
All right, father's side, ownership of New World Steel, Dune Chemicals... mother's side, maiden name...
Pekala, baba tarafından... New World Steel, Dune Chemicals'ın sahibi anne tarafından, kızlık soyadı...
Beringer Marine laid down a million tons of raw steel this year.
Beringer Denizcilik, bu yıl bir milyon ton ham çelik döşedi.
a bladder made of steel. ( Chuckles )
Çelikten bir mesanasi var.
Nice try, but I have a mind like a steel trap.
İyi denemeydi ama aklım zehir gibidir. Hiçbir şeyi unutmam.
Blade of steel, hilt of bone.
Çelikten bıçak, kemikten kabzalı.
This rope is made of steel!
Bu halat çeliktendi!
There's double-hardened steel under the plating.
Kaplamanın altında çifte su verilmiş çelik var.
It's a bit heavier than normal steel.
Normalinden azıcık daha ağırdır.
How are hotels the same as construction or steel enterprises?
Oteller nasıl inşaat ya da çelik işletmeleri ile aynı kefede olur?
Legends are forged in steel and fire by men with guts.
Efsaneler çelikten kalbe sahiptirler ve cesaretiyle hava atarlar.
Because do you know what I hear when you say, "Forged in steel and fire"?
Çünkü sen "çelikten kalp ve cesaret" deyince ben ne duyuyorum biliyor musun?
In even the most basic rally cars, the interiors are stripped, there's a steel roll cage, and the engines are tuned to crazy horsepower numbers.
En basit rali araçlarında bile... içteki malzemeler boşaltılıp çelik bir kafes bulunmaktadır... ve motorlar çılgın rakamlı beygir güçlerine çıkarılmıştır.
I counted the rushing vibrations of the steel!
Bıçağın hızlı titreşimlerini sayıyordum! Santim santim...
Giants made of muscle and steel.
Kanla çelikten yapılma devler.
It is possible she is using some sort of special steel wire.
.. ve muhtemelen çelik tel ve özel ekipmanlarla cambazlık yapması olası.
The blade must be at least six inches long, made of sharp, strong steel.
En az 15 cm ve keskin, güçlü çelikten olmalı.
Get the big steel, man!
Büyük silahı getir dostum!
Would steel put you at ease?
Bu alet işini kolaylaştırır.
The big steel?
Büyük silahı mı?
It's no coincidence that this 150 feet.. .. of Steel hull is the color of cash.
46 metrelik teknenin dolar rengi olması tesadüf değildir.
Steel cap Prince.
Prens'in kaskı.
The ecstasy of steel and flesh... death and life... of rage... and sweat of muscle... of pure joy... and deepest sorrow.
Çelik ve etin verdiği zevk ölüm ve hayat. Öfke ve kasların teri. Saf zevk ve en derin keder.
As steel is hewn into shields, so, too, will you be hewn into warriors.
kalkan olarak yontulmuş bu silahlar, sizleri birer asker yapacak.
But I'm going to start you off with the cold steel of my katana blade.
Ama katana kılıcımın soğuk çeliğiyle başlayacağım.
I am looking for the new Danielle Steel novel.
Yeni çıkan Danielle Steel romanına bakıyordum.
♪ Has your tuftiness mutated so ♪ Your strands are made of steel?
İpliklerin demirden olsun diye Püsküllülüğün değişime mi uğradı?
Yet, I maintain with patience, time can limit but not shatter my will, strength blazed across my chest as solid as penitentiary steel.
sabirla korumak zamanla sinirli iradem paramparca olamaz gucu gogusumde parladi. ... celik gibi saglam infazim.
Reinforced steel.
Güçlendirilmiş çelikten yapılmış.
Behind three guarded gates and a 12-inch steel wall.
Üç korumalı kapı ve 12 inç çelik duvarın ardında.
His friends call him "the man of steel."
Arkadaşları Çelik Adam diyorlar.
Ever since Councilman Kotkin got elected, the man of steel's been busy rebuilding downtown.
Kotkin Belediye meclisine girdiğinden beri Çelik Adam'ın inşaatları bitmiyor.
That's the man of steel, all right. But that ain't Mrs. Steel.
Çelik Adam, yanındaki Bayan Çelik değil ama.
A six-foot-one, 220-pound man... that's a pretty big old boy, on a steel bicycle.
1.85'lik, 100 kiloluk bir adam çelik bir bisiklet üstünde çok kocaman biridir.
The room they're holding him in was built during the Second World War... when there was a shortage of steel.
İçinde bulunduğu hücre İkinci Dünya Savaşı'nda... çelik kıtlığı çekilirken inşa edildi.
That's real steel.
Yaman birisidir.
Steel security doors.
Çelik güvenlik kapısı.