Students traducir turco
9,502 traducción paralela
Do you take all your students from the school to meet your friends or am I special?
Her takıldığın öğrencini arkadaşlarınla tanıştırır mısın, yoksa ben farklı mıyım?
Vicky, would you mind showing these first-year students something of what we do.
Vicky bu birinci sınıf öğrencilerine yaptığımız şeyi gösterebilir misin?
Isn't that what you tell your students.
Öğrencilerine bunu söylemiyor musun?
Fiona, you're a single mother, the parent of one of my students, and you haven't dated in a decade.
Fiona, sen bekar bir annesin. Öğrencilerimden birinin velisisin. Ayrıca son on yıldır hiç biriyle çıkmamışsın.
And I'd really appreciate it if you would try for once to be polite to my students.
Bir kez olsun öğrencilerime nazik davranmayı denersen sevinirim.
- One of your students stopped by.
- Öğrencilerinden biri uğradı.
We're stronger with women and students.
Kadınlar ve öğrenciler arasında popüleriz.
This is because the students gave you the highest score on your teacher evaluations.
Öğrencilerimiz, öğretmen değerlendirmesinde size en yüksek puanı verdikleri için bu teklifi yapıyorum.
Are these your students, the future entertainers?
Bunlar öğrencilerin mi, geleceğin starları?
I just found out that one of my students is pregnant.
Öğrencilerimden birinin hamile olduğunu öğrendim.
She's one of my best students.
En iyi öğrencilerimden biridir.
I love my students, but I can't always do the things that I think will really help them learn, so... the idea of working from a macro level and influencing the science curriculum, potentially affecting all of the students in the city,
Öğrencilerimi severim, Onlara bir şeyler öğretmek için çabalıyorum, ama her zaman yapamıyorum. Büyük ölçekte çalışma fikri ve ders programını belirlemek, potansiyel olarak tüm şehirdeki öğrencileri etkilemesi, beni de etkiliyor.
Well, those are only available to students in our graduate program.
Onlar sadece yüksek lisans öğrencileri için.
Even graduate students have a difficult time getting in.
Yüksek lisanslılar bile zor giriyorlar.
This university is not the most accommodating to students in your situation.
Bu üniversite sizin durumunuza pek uygun bir yer değil.
Do you know how many students I have?
Kaç öğrencim olduğundan haberin var mı senin?
I'm going to be attacked at a college campus, in broad daylight, surrounded by students and... uh...
Güpegündüz, etrafım öğrencilerle çevriliyken ve...
Thank God Fordham Law school students smoke so much weed.
Fordham Hukuk Fakültesi'ndekiler acayip ot içiyor Allahtan.
We have some questions for one of your students.
Öğrencilerinizden birisine birkaç sorumuz var.
What, do you guys think I'm gonna have some sort of, like, breakdown and confess everything to one of my students?
Ne, sizler bir çeşit kırılma yaşayacağımı ve her şeyi öğrencilerimden birine itiraf edeceğimi mi düşünüyorsunuz?
I prefer my students in ponytails so I can imagine them... as ponies.
Öğrencilerimin at kuyruğu yapmasını isterim böylece onlar atmış gibi hayal edebilirim.
There are 4 students with the exact same schedules but only one with the initials M.M...
Aynı çizelgesi olan 4 öğrenci var ama sadece birisi M.M ile başlıyor...
By teaching students to memorize, not to think!
Öğrencilere düşünerek değil, ezbere dayanarak öğreterek ama!
We are not asking you to teach students to memorize.
Senden öğrencilere ezber yaptırmanı istemiyoruz.
Why shouldn't the students be aware of what's going on here?
Öğrenciler neden olup bitenden haberdar olmamalı?
Unfortunately, students, I will not be teaching class today.
Maalesef bugün ders anlatmayacağım çocuklar.
Students are tired of hearing talk about that.
Öğrenciler de Nazi Almanya'sı hakkında bir şeyler duymaktan sıkıldı artık.
You know, that faceless stuff Got me thinking about my old activist days - - You know, students against the war.
Biliyor musun, şu Meçhul olayı eski aktivist günlerimi düşünmeme neden oldu savaşa karşı öğrenciler.
She was different from the rest of my students. She was very mature.
Diğer öğrencilerimden farklıydı.
- Yeah. I hate to go back to the real world and lecture at stoned-out students.
Gerçek dünyaya dönüp uyuşturucu çekmiş öğrencilere ders vermekten nefret ediyorum.
Now, where do you think that a bunch of college students would get that balmy idea, eh?
Bir avuç üniversite öğrencisi bu çatlak fikre nereden kapılabilir?
Those students you butchered, they didn't just leap out of your imagination.
Katlettiğin o öğrenciler hayal gücünün eseri değil.
She's one of our best new students.
En iyi yeni öğrencilerimden biri.
Everyone present here are actually students from Class D.
Buradaki herkes aslında D şubesinden.
All right, parents and students, please take your seats.
Pekâlâ, ebeveynler ve çocuklar, lütfen yerlerinizi alın.
Students who still use the word "retarded," a teacher who said women without wombs should get an AIDS test.
Hâlâ "gerizekâlı" kelimesini kullanan öğrenciler mi dersin rahmi olmayan kadınların AIDS testi olmasını öneren bir öğretmen mi dersin.
Oh, you were one of her students, weren't you?
Siz de onun öğrencilerinden biriydiniz, öyle değil mi?
( Both students ) The onions.
- Soğanlar.
They're not students.
Öğrencilerin değiller.
There may come a day when the students surpass the master.
Öğrencinin efendiyi geçeceği günler vardır.
My dear students, dear scientists, dear people...
Sevgili öğrenciler, sevgili bilim adamları, sevgili insanlar...
They took one of my students, questioned him and shot him.
Dün bir öğrenciyi alıp sorguladılar ve sonra onu vurdular.
We... We can't lead if the students have control.
Ama kontrol öğrencilerde olursa liderlik edemeyiz.
I... It's my first month on the job and I've got students staging a walkout.
Bu işimde ilk ayım ve grev yapan öğrencilerim var.
Is there any way to determine which students were in the library at that time?
0 sirada kutuphanede hangi ogrencilerin oldugunu belirlemenin bir yolu var mi?
Eight out of the nine students didn't have access to the library between 12 : 00 to 1 : 00 p.m. since it was occupied by the yearbook staff.
9 ogrencinin 8'inin 12 : 00 - 13 : 00 arası kutuphaneye giriş izni yok, bunun nedeni de yillik ile alakali meşgul olunmasi.
I miss the students. Well, some of them, but, you know, I have a lot more free time now.
Öğrencilerimin bazılarını özlüyorum ama artık kendime daha fazla zaman ayırabiliyorum.
I think there are lots of students out there who could use a teacher like you.
Bence dışarıda senin gibi bir öğretmene ihtiyacı olan çok sayıda öğrenci var.
Two dead grad students on board, let's go.
Güvertede iki ölü mezun öğrenci, hadi gidelim.
She was one of my best students.
En iyi öğrencilerimden bir tanesiydi.
- You're one of my students.
- Öğrencilerimden birisin yani.