Successful traducir turco
6,118 traducción paralela
His successful march on Rome was eased by the process of expanding ego and adulation by the people around Mussolini and then eventually most of the public opinion in the country.
Roma'yı başarıyla işgal edişi giderek artan kendine güveni, çevresindekilerin dalkavukluğu ve nihayetinde toplumun da desteği ile daha kolay bir hal almıştı.
Shelby Company Limited is now very successful.
Shelby Company Limited şu anda çok başarılı.
Surely a woman so admired by you could control her husband, work with him to create a successful, safe zoo.
Sizin tarafınızdan böyle beğenilen bir kadın muhakkak ki kocasını kontrol edebilir başarılı, güvenli bir hayvanat bahçesi kurmak için onunla çalışabilir.
I want to show these people how honest communication can be successful if you don't give up.
Pes etmeden, dürüstçe yapılan konuşmaların nasıl başarılı olduğunu göstermek istiyorum. Tamam.
Look, I may seem confident and successful on the outside, but on the inside, I'm just a soft, nerdy pile of goo.
Dışarıdan kendime güveniyor ve başarılı gibi görünebilirim ama içimden yumuşak, pelte bir şeyimdir ben.
You know they had the most successful debut album ever?
Gelmiş geçmiş en iyi çıkış albümüne sahip olduklarını biliyorsun.
If someone Swedish is successful abroad, you need to be proud.
Eğer bir İsveçli yurtdışında ünlü olursa gurur duyman gerekir.
I mean, it doesn't make any sense to borrow money from my parents just so I look successful in front of hers, does it?
Ailemden borç para almam hiç mantıklı değil. Yani bu şekilde onların gözünde başarılı görünebilirim değil mi?
National Theatricals became very successful.
National Theatricals çok başarılı olmuş.
And we're not always successful at it, but that's what we try to do, and they let me win because they just want us to play our role.
Bu konuda her zaman başarılı değiliz ama bunun için çabalıyoruz ve kazanmama izin veriyorlar çünkü sadece rolümüzü oynamamızı istiyorlar.
But you're a successful doctor.
- Ama başarılı bir doktorsun sen.
If it's successful, it'll be huge for me professionally.
Başarılı olursa, mesleki hayatım değişir.
Yes, based on what we've seen, we feel that your program will be very successful in helping prisoners return to society.
Evet, programınızdan gördüklerimiz kadarıyla mahkûmları topluma kazandırma konusunda çok başarılısınız.
Just got to, erm... tell the other candidates that they weren't successful.
Diğer adaylara olumsuz sonucu bildirmem gerekiyor.
Another successful outing.
Başarılı bir gezinti oldu.
You're the most successful woman I've ever been out with.
Çıktığım en başarılı kadın sensin.
- You think? - You should find, like, the most successful and richest celebrity in Sweden and then just make them even richer.
İsveç'teki en zengin ünlüleri bulup onları daha da zengin etmelisin.
And I can't disagree with your logic, but we lack one essential element for a successful coup.
Mantığına katılmamam mümkün değil. Ama başarılı bir darbe için gereken en önemli elementimiz eksik.
This great forested landscape of huge coniferous trees is living proof of how successful they were.
Bu büyük ormandaki devasa iğne yapraklı ağaçlar ne kadar başarılı olduklarının yaşayan kanıtıdır.
And he never lived to see me be successful.
Ve benim başarılı olduğumu hiç göremedi.
Your agency had a successful tryout, but the plan was always to take the XP in-house.
- Sizin ajansın denemesi başarılıydı yine de hep XP'yi içeride halletmenin planları yapılıyordu.
Says the single, middle aged woman to the successful bachelor.
Orta yaşlı yalnız bir kadın başarılı bir bekara söylüyor.
Obviously, the lessons have proved successful.
Anlaşılan derslerin başarılı olduğu kanıtlandı.
The mission was successful.
Görev başarılı.
The surgery was successful, but there was a lot of bleeding.
Ameliyat iyi geçti ancak aşırı miktarda kanaması vardı.
I had scared someone unintentionally when I was successful.
Başarılı olduğum bir seferde, birini amacım dışında korkutmuş oldum.
I believe he's under the impression that his sister was successful.
Sanırım kardeşinin başarılı olduğunu sanıyor.
He was attractive, smart, successful.
Adam çekici, zeki ve başarılıydı.
He's my very successful son.
Çok başarılı oğlum.
Ask the reporters to write about it as a successful charity event.
Gazetecilerden başarılı bir hayır olayı yazmalarını iste.
Nanoscaling successful.
Nanoölçekleme başarılı.
Her father owns a successful flooring company in Glenview.
Babası Glenview'de büyük bir yer döşeme şirketinin sahibi.
- Famous, successful.
- Ünlü, başarılı.
A lot of really successful people dropped out of college.
Bir sürü başarılı insan üniversiteyi terk etmiştir.
Unfortunately, we're not always successful.
Ne yazık ki, her zaman başarılı olamıyoruz.
What qualifies me is that for the past 11 years I have been one of the most successful bootleggers in the country.
Tecrübem son 11 yılda ülkedeki en başarılı içki kaçakçısı olmamdan kaynaklanıyor.
No successful man is stupid.
Hiçbir başarılı adam aptal değildir.
Are you successful?
Sen başarılı mısın?
Were they successful in the tapping?
- Kaydetmede başarılı oldular mı?
Discretion is how we've become so successful.
'Tedbir'. Biz böyle bu kadar başarılı olduk.
Robbins and his wife, Liz, founded a successful clothing company mountain.
Robbins ve karısı Liz başarılı bir doğa sporları kıyafetleri firması kurdular.
Magnet suit test successful.
Manyetik elbise testi başarıyla sonuçlandı.
Successful surgery, it appears.
Başarılı bir operasyon gibi görünüyor.
Such is the case of Gretchen Thomas, a successful real-estate agent, wife, mother.
Gretchen Thomas davasında olduğu gibi. Başarılı bir emlakçı, eş, anne.
"On your way to the race, " you'll compete in a number of challenges "to determine which of you has the skills it takes to be a successful drag racer."
Yarışa giden yolda hanginizin başarılı bir kalkış yarışçısı yeteneğine sahip olduğuna karar vermek için bir çok müsabakada yarışacaksınz.
The surgery was successful.
- Ameliyat başarılı geçti.
I'm the Executive Producer of the most successful show on earth and... you're our new star.
Yeryüzünde en başarılı gösterinin yapımcı ı'm. Ve yeni yıldızı sensin.
You should never forget our most successful shooter ever.
Eğer hiç bizim en başarılı atıcı asla unutmamalıyız.
As the successful shooter, you're now in Game 177, to do it all again.
Başarılı tetikçi olarak, sen tekrar bunu yapmak için, oyunda 177 şimdi sensin.
Unfortunately, our working relationship wasn't successful, but I can assure you both of one thing. Danton Black... Is not a killer.
İş ilişkimiz başarılı değildi ne yazık ki ama ikinizi de temin ederim ki Danton Black katil değil.
Re-education to help them be successful in the new order.
Yeni düzende başarılı olmalarına yardımcı olmak için reedükasyon'a götürülüyorlardı.