Such as it is traducir turco
427 traducción paralela
Supper is ready, such as it is.
Yemek hazır, her zamanki gibi.
" In short, the sum total of my knowledge, such as it is.
" Kısaca, bilgilerimin hepsi orada.
- Welcome home, such as it is.
- Eve hoş geldiniz.
I'm sorry to have to tell you, my dear, that your education, such as it is, was paid for by many a broken heart.
Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama okul paranı bu kırık kalpler sayesinde ödeyebildim.
Well, it won't, but we also provide room and board such as it is.
Yetmez ama size bir oda vereceğiz ve gıda ihtiyaçlarınızı temin edeceğiz.
Well, now we have a lab, such as it is.
Öyleyse, bunun gibi bir laboratuvarımız olacak.
I have a machine outside, such as it is.
Dışarıda araba var.
Herr Pohlmann has some coffee on, such as it is.
Her nasılsa Bay Pohlmann'ın biraz kahvesi kalmış.
SUCH AS IT IS.
Şu antika arabanın parçalarını da o getirmişti.
Such as it is, the play is yours.
Madem öyle, oyun sizindir.
Then with Sonia and Camille Father Doonan got himself a staff, such as it is.
Sonra Sonia ve Camille ile Peder Doonan personeli tamamladı.
Still working for that pension, such as it is.
Sanki burada pansiyon işletiyoruz.
This is my boat, such as it is.
Bu kadar da olsa bot benimdir.
Welcome to my home such as it is.
Küçük evime hoş geldiniz.
Such as it is.
Neyse o.
It's still used on great occasions, such as a big dinner or a ball, and the public is admitted here, you know, once a week.
Hâlâ büyük akşam yemekleri ya da balo gibi önemli günlerde kullanılır ve haftada bir gün, bildiğiniz gibi, halka açılır.
Confidentially, Mr. Holmes, such a move was discussed but replacing all the five pound notes in circulation would be such a herculean task that nothing's been done about it as yet.
Gizli olarak, Bay Holmes, böyle bir hareket tartışıldı fakat dolaşımdaki bütün beş sterlinlik banknotları değiştirmek üstesinden gelinmesi olanaksız bir iş olacaktı. Bu güne kadar da bu konuda hiçbir şey yapılmadı.
It is but foolery, but it is just such a kind of misgiving as would perhaps trouble a woman.
Bir kuruntu bu sadece. Belki bir kadını ürkütecek cinsten bir önsezi.
The only thing I worship, and I've seen so little of it in life is man's ability to produce work such as yours.
Taptığım tek şey, ki hayatımda çok az görmüşümdür insanların sizinki gibi iyi işler çıkarabilme yeteneğidir.
'Tis just. And it is very much lamented, Brutus, that you have no such mirrors as will turn your hidden worthiness into your eye, that you might see your shadow.
Çok doğru, işte onun için de Brutus, sana gizli değerlerini gösterecek kendi görüntünü yansıtacak aynalar olmayışından yakınıyor herkes.
In such a time as this it is not meet that every nice offense should bear its comment.
Böyle bir zamanda hiç de doğru değil ufak işleri ince eleyip sık dokumak.
It is with stones such as this, and others, that the passages will be sealed.
Bunun gibi taşlarla ve diğerleriyle koridorlar kapatılacak.
The trouble about being on the side of right, as one sees it, is that one often finds oneself in the company of such very questionable allies.
Kimi zaman doğru kararı verseniz bile ya da doğru kararı verdiğinizi düşünseniz bile mutlaka içinizde kuşku duyduğunuz bazı noktalar vardır.
Is it possible that a man such as he could abandon a patient without saying anything?
Onun gibi bir adamın hiçbir şey söylemeden bir hastayı yüzüstü bırakmış olması mümkün mü?
This is 1943. There's no such thing as jet aircraft, but i know about it.
Jet uçakları diye bir şey yok ama ben onları biliyorum.
It is the order of this court that these chiefs be incarcerated until such time as the detachment of the United States Cavalry be made available to escort them and the Comanche nation to Fort Sill.
Mahkeme kararına göre ; Kızılderili Şefleri, Fort Still'e nakledilecektir. Bu nakil süresince Birleşmiş Milletler Ordusu onlara ve Komançi Halkı'na eşlik edecektir.
It turns out, with due respect, when all is said and done, that there's no such thing as you!
Kusura bakmayın ama her şey söylendikten sonra asıl sizin gibi bir şey yok.
The, slaves we've already brought from Gaul are in no condition for further travel and the quality as such we shall have to take far below the market price as it is.
Galya'dan aldığımız kölelerin ne seyahat edecek durumu var ne de kalitelerinin pazar fiyatından daha fazla olduğu söylenemez.
It is for me to make such reconnaissance.
Keşif yapmak asıl benim hakkım.
Is it probable that after so long a silence on this... the very point so urgently sought of me... I should open my mind to such a man as that?
Bir düşünün, beni bu kadar zorladıkları halde... bu konuda bunca zaman sustuktan sonra... düşüncelerimi böyle bir adama açmam mümkün mü?
You need to realize that this is natural, normal and that it has to be faced as such.
Bunun doğal, normal olduğunu anlamalısın, böyle yüzleşmen gerekiyor.
Thought as such is bound to the coming of Being Being, inasmuch as it is the coming, is the end of thought Being is, inasmuch as it is the end of thought...
Var olmak zorunda kalmayı düşününce madem, var olup, ölüm düşüncesine nail olunacaksa madem, var olup, ölüm düşüncesi...
But now, to avoid revolution in our beloved country, I, Riva Santel, with your prayers to guide me, will assume the burden of ruling San Cordova until such time as it is safe again to hold free elections.
Ama şimdi, ülkemizdeki devrimi önlemek için ben, Riva Santel, bana yol gösteren dularınızla seçimler tekrar güvenle yapılana kadar San Cardova iktidarının yükünü omuzlarıma alacağım.
I, Riva Santel, with your prayers to guide me, will assume the burden of ruling San Cordova until such time as it is safe again to hold free elections.
Ben, Riva Santel, bana yol gösteren dualarınızla seçimler tekrar güvenle yapılana kadar San Cardova iktidarının yükünü omuzlarıma alacağım.
It is not a galactic nebula, such as the Coalsack.
Galaktik bir nebula değil.
And if it is man's destiny one day to be dominated, then, oh, please, God, let him be dominated by such as you.
Ve eğer insalığın kaderi bir gün yok olmaksa o zaman lütfen Tanrım, senin gibi biri tarafından yok edilsin.
Is it mockery to back my challenge with a stake such as this?
Alaya almak mı? Bu ciddiyetimi gösterir, umarım.
"This is undeniably an act of ill-will towards the Shogunate..." "... and as such, it shall not be forgiven. "
Shogun'a karşı bu kötü niyetli hareket kabul edilemez ve affedilemez.
Such as that it is... lighter than nothing.
Hiçlikten çok daha hafif olması gibi.
It is the image of the penis, which is venerated in religions such as ours, as simbolising the generative force in nature.
Doğru. Penis imgesidir, ki o bizimki gibi dinlerde, doğanın üretken gücünü simgeler.
However, it has one weight such in our foreign relations e an important effect in everything what I think on this subject, that I find that must know of that it is treated as soon as possible. "
"Ancak konu mevcuttaki ilişkilerimizi yakından ilgilendirmektedir ve bu konudaki düşüncelerimin üzerinde büyük etkisi bulunmaktadır." "Bu nedenle daha fazla zaman geçirmeden gelişmelerden haberdar olmalısınız."
Thus, after the direct practice of art has ceased... to be what is most eminent and this.. predicate has devolved to the theory as such, it now breaks off from the latter, insofar as synthetic post-theoretical practice... is constituted, which has as its mission, first of all, to be the foundation and truth of art,
Bu nedenle, sanatin dolaysiz uygulamasinin en seçkin etkinlik olmasinin sona ermesinin ve bu egemenligin de teoriye dönüsmesinin ardindan, teori de artik egemenligini, artik gelismekte olan teori sonrasi pratige birakmaktadir ; bu pratigin birincil vazifesi hem sanatin hem de felsefenin temelini
A romantic readiness such as I have never found in any other person, and which it is not likely I shall ever find again.
Daha önce kimsede görmediğim, ve göreceğimi de sanmadığım, sevgiye teslim oluş.
To make sex obscene, it is necessary that the portrayal of it must be done in such a way that its dominant tendency is to corrupt the average adult, by creating a clear and present danger of antisocial behaviour.
Asıl temayül, sıradan bir yetişkini, anti sosyal davranışların tehlikeli ortamına çekerek yozlaştırmak olduğunda seksi müstehcen olarak ifade etmek kaçınılmazdır.
Is it not a pleasure for me, as I am drawing near the goal to find my home such a happy one my wife so fond of me, that she is even now thinking of appointing a successor?
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
It is foolish and silly to talk as such.
Saçma sözler ediyorsun.
But it is seen as such because in fact when one makes a film, things really happen this way.
Ancak bu şekilde görülür, biri film yaptığı zaman şeyler bu şekilde gelişir.
It is good that warriors such as we meet in the struggle of life or death.
Bizim gibi savasçilarin birlikte dövüsmeleri iyidir hem hayat için hem ölüm için.
I hate to bother such a famous Nazi-hunter like yourself with such trifles as the rent, but it is the third of the month!
Sizin gibi ünlü bir Nazi avcısını kira gibi ufak bir detayla rahatsız etmek istemezdim ama ayın üçü oldu.
"And yet it is also a building of such grace and beauty that it will stand as a source of civic pride for all times to come."
"Bina olmanın ötesinde, zarafet ve güzellikle gelecekte de, hayranlık kaynağı olmaya devam edecek."
She was my daughter If we fail here, it is not merely a matter of life and death ; It is that we shall become such as she.
Eğer başarısız olursak ölüm veya yaşamın bir önemi kalmayacak hepimiz onun gibi olacağız.
such as 496
such as what 21
such as yourself 24
as it is 114
as it is in heaven 21
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
such as what 21
such as yourself 24
as it is 114
as it is in heaven 21
it is 11007
it is good 116
it is done 137
it is me 119
it is mine 58
it is not okay 24
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is not possible 57
it is beautiful 109
it isn't possible 18
it is okay 59
it isn't fair 52
it is what it is 220
it isn't 1519
it isn't worth it 21
it isn't real 27
it is not possible 57
it is beautiful 109
it isn't possible 18
it is okay 59
it isn't fair 52