Suspension traducir turco
1,219 traducción paralela
You see how well they take the suspension?
Açığa alınmak onları nasıl yaptı görüyorsun?
Farva, your suspension continues.
Farva, cezan devam ediyor.
When my suspension's up, you better watch your ass.
Cezam bitince kıçını kollasan iyi edersin.
The messenger has lifted your suspension.
Dışlanman kaldırıldı.
When I got leery and talked up why I'm broke... then come the suspension.
Şüphelenmeye başladığımda, neden parasız kaldığımı tam anlatırken... beni dışladınız.
Power outages, earthquakes, nothing will affect your suspension hibernation.
Elektrik kesintisi, deprem, hiçbir şey geçici uykunuzu etkilemeyecek.
The Evil Team used drugs. Permanent suspension.
Şeytan takımı doping kullandığından tüm turnuvalardan men edildi.
On June 11, letters went out to cast and crew informing them of their suspension.
11 Haziran'da oyunculara ve film ekibine işlerinin sona erdiği bildirildi.
I was put on suspension immediately.
Benim de işime son verildi.
It's a suspension!
Ya disipline gidersek?
You don't want another suspension.
Tekrar uzaklaştırma almak istemezsin sanırım.
I can't take a suspension.
Uzaklaştırılmak istemem.
Hurry up. I'm taking everything on relocation spells, suspension spells, and - what the heck - spells to make him really sleepy because... slightly better.
Acele edelim! Bütün gerin döndürme büyülerini alıyorum. Durdurma ve uyutma büyülerini de.
- The best you'll get is suspension.
En kötü ihtimalle bir süreliğine işten uzaklaştırılırım.
You're on a year's probation and subject to a month's suspension without pay.
Bir yıl sınanma süren var. Bir ay da ücretsiz geçici uzaklaştırma verildi
Ion-charged hydrostatic vapor residue in atmospheric suspension.
İyon yüklü hidrostatik buhar kalıntısı atmosferde asılı.
Well, suspension will be considered.
Sizi okuldan uzaklaştırabiliriz.
So does that mean that you might reconsider my suspension?
Yani bana okuldan uzaklaştırma cezası vermeyi yeniden mi düşüneceksiniz?
Look who's back from suspension.
Bakın kimin okuldan uzaklaştırma cezası bitmiş?
The car thing, the suspension thing.
Araba olayı. Okuldan uzaklaştırılman.
Refusal to answer any questions will result in immediate suspension.
Soruları yanıtlamayı reddetmeniz açığa alınmanıza neden olacaktır.
I'll take the suspension.
- Cezayı ben alırım.
As legal counsellor, it's my job to inform you that your suspension is effective immediately.
Yasal danışman olarak, benim yükümlülüğüm uzaklaştırma cezanın şu andan itibaren geçerli olduğunu bildirmektir. Tanrım!
The job suspension stands, Mr Doggett.
Bu iş askıya alındı... Bay Doggett.
That'll be three days suspension... and your parents have to come to school... and I'm gonna tell them what I'm telling you.
3 günlük uzaklaştırma olacak... ve aileleriniz okula gelmek zorunda... onlara da size söylediğimi söyleyeceğim.
Three-day suspension.
Üç günlük uzaklaştırma.
So, what is this suspension problem?
Şu geçici aksaklık sorunu da ne?
Suspension, disciplinary proceedings. A trial.
Uzaklaştırma, disiplin prosedürleri, adli takibatlar.
Any suspicion of violence physical or verbal Will result in immediate suspension or expulsion.That is zero tolerance!
Fiziksel ya da sözlü her şiddet şüphelisi anında uzaklaştırılma ya da okuldan atılma ile karşılaşacak.
Gentlemen, I will see you all in my office after school to discuss suspension and possible expulsion.
Beyler, sizin hepinizi okuldan sonra odamda görmek istiyorum. Uzaklaştırma ya da okuldan atma kararını görüşmek için.
Investigating without reporting is grounds for suspension!
Rapor olmadan yapılan soruşturma ertelemeye zemin teşkil eder.
This is an order of suspension.
Bu bir Uzaklaştırma Emri.
- It's a temporary suspension.
- Geçici olarak askıya alınma!
It's a temporary suspension.
Geçici olarak askıya alınma.
It's a suspension ad divinis against you.
Seni askıya alıyorlar.
Mama, it's just Saturday, starts next Monday the suspension.
Anne, bugün daha Cumartesi ve cezam Pazartesi günü başlayacak.
My punishment for this little stunt you pulled... was three days'suspension... and refusal of your prom tickets.
Yaptığınız bu küçük numaranın cezası olarak.. üç günlüğüne askıya alındınız. ve yıl sonu balosu biletleriniz geri çevrildi.
Punishment for skipping detention... is three days'suspension... and refusal of your prom tickets.
Gözetimi atlatmanın cezası da... üç günlük uzaklaştırma.. ve yıl sonu balo biletlerinin reddedilmesidir.
The female can halt the growth of her developing embryo keeping it in a state of suspension until conditions improve
Dişi, embriyosunun gelişimini koşullar iyileşene kadar askıda tutarak durdurabilir.
A formal suspension... does not look good for the career.
Resmi bir uzaklaştırma... kariyer için pek iyi değil.
I know I'm on fucking suspension.
Biliyorum, uzaklaştırıldım.
You are on suspension, that's why.
Görevden uzaklaştırıldın. İşte bu yüzden.
You sacrifice me and my family because I'm on suspension?
Uzaklaştırıldığım için beni ve ailemi kurban mı ettin?
Axle to suspension.
Dingilden süspansiyona.
Suspension to frame.
Süspansiyondan şasiye.
I need the two front wheels, axle, suspension, all of it.
İki ön tekerleğe, dingile, süspansiyona, hepsine ihtiyacım var.
Grissom said the suspension gave on the bus, right?
Grissom süspansiyon yüzünden otobüsün devrildiğini söyledi değil mi?
It matches the bolt on the specs for this suspension system.
Süspansiyon sistemindeki civata parçaları ile uyumlu.
Suspension's a joke.
Askıya alınma şakadır.
Kenny, that's what I'm talking about. That six-game suspension did him some good.
Benim de anlatmak istediğim buydu.
Ironically, both officers are on suspension... and were unavailable for comment, pending investigations by Internal Affairs.
Gece İzsürücü davasını çözmek üzerelerken... lronlk şekllde lklsl de görevden uzaklaştırıldılar... ve İç İşler'ln askıya aldığı soruşturma hakkında yorum yapamıyorlar.