English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Tell me about it

Tell me about it traducir turco

4,246 traducción paralela
- Will you tell me about it?
- Ondan bahseder misin bana?
Because you brought it up and I thought maybe you had a recommendation... or you saw a movie that you liked and wanted to tell me about it.
Konuyu açınca belki bir film tavsiye edeceksin ya da hoşuna giden bir filmi anlatacaksın sandım.
Tell me about it.
Bir de bana sor.
Yeah, tell me about it.
Evet, bir de bana anlat.
Tell me about it.
Anlat.
Tell me about it. I'm trying to keep them in line.
Hepsini sırada tutmaya çalışan benim.
- Wondering then why you kissed her, and felt compelled to drive an hour in the snow to tell me about it.
- O halde öptüğünü ve dışarıda kar yağıyorken,... bana bunu anlatmak için bir saat araba kullandığını merak ediyorum.
Tell me about it.
Bana bundan söz et.
Tell me about it.
Bu konudan bahsetsene.
Why don't you tell me about it, huh?
Neden bana anlatmıyorsun?
Yeah, tell me about it.
- Evet, bir de bana sor.
Tell me about it. Hmm.
Anlat hadi.
Do you want to tell me about it?
Bana bahsetmek ister misin?
Why don't you tell me about it?
Konusunu anlatmaya ne dersin?
Tell me about it.
Bana ondan bahset.
Tell me about it, sister.
Bana mı söylüyorsun, kanka?
Tell me about it.
Aynen öyle.
Would you tell me about it?
Bunu bana söylermiydin?
What do you want me to do? I know you've got more to tell me about it, Steve, come on.
Bana söyleyecek daha çok şeyin olduğunu biliyorum Steve, hadi.
Tell me about it.
- Bir de bana sor.
Tell me about it.
Anlatsana.
Okay. Do you want to tell me about it?
Anlatmak ister misin?
Yeah, you want to tell me about it?
Bana bunu anlatmak ister misin?
Why the fuck did you tell me about it?
Ne için bunu bana anlatıyorsun ki?
Yeah, tell me about it.
Evet, anlat bana.
Oh, yeah, tell me about it.
Ah, evet, anlat bana.
" Pick any moment from history and tell me about it.
"Tarihten herhangi bir anı seçin ve bana anlatın."
They didn't send you here to tell me about it beforehand.
- Ama öncesinde bana söylemen için yollamadılar herhalde.
Okay. Tell me about it.
Pekala, anlat bakalım.
Oh, tell me about it. Yeah, listen, I-I didn't plan this surprise very well.
Evet, ama bu sürprizi iyi planlayamadım.
I just want you to know that if any immigration fraud is happening here, and you tell me about it right now,
Burada göçmenlik kaçağı oluyorsa bana şimdi söyle.
Just tell me you don't give a shit about me and it's either this...
Umurunda olmadığımı söyle... ya bu olacak...
You don't even want to tell me what it's about?
Ne hakkında olduğundan bile konuşmak istemiyor musun?
Seeing the empty box, I thought he would tell me something about it.
Kutuyu boş görünce geldiğinde bana iyi davranır diye düşündüm.
It's profound. How could you not tell me about this before?
Çok etkileyici Neden daha önce bahsetmedin?
how about I buy us a pitcher and you can tell me all about it.'Kay?
Sana bir testi alsam ve sende tüm olup biteni bana anlatsan, olur mu?
♪ Tell me all about it
♪ Tell me all about it
Tell me everything you know about it.
- Mekanla ilgili neler biliyorsun?
" as long as you come back into beans And tell me about it.
... ne yaptığın umrumda değil.
I'm not prepared to go all that way to hear someone else tell me I didn't give two hoots about Anthony and that I abandoned my child and all the rest of it.
O kadar yolu birinin bana oğlumu terk edip ona hiç değer vermediğimi söylemesi için gidemem.
You can tell me all about it, the whole thing.
Tüm olayı anlatabilirsin böylece.
I don't care what you tell people about me but you can't say anything about anyone else, it's not fair.
İnsanlara benim hakkımda ne dediğini bilmiyorum ama başka birisi hakkında kimseye birşey diyemezsin, bu adil değil.
Tell me about the phone call, or the investigation it was about.
Telefon görüşmesi hakkında bilgi ver, Veya neyi araştırdığını söyle.
And then she asked me to drop her off in the middle of nowhere and not tell Louie about it. What do you reckon to that?
Sonra onu kel alaka bir yere bırakmamı ve bundan Louie'ye bahsetmememi istedi.
I have to tell you, you know, just... just thinking about it makes me feel like I'm gonna cry, you know?
İtiraf etmeliyim ki, bunu her düşündüğümde ağlayacakmışım gibi hissediyorum, anladın mı?
Just, you know, tell me... tell me what you were telling me before about how it was a dream.
Şey.Bana şu şeyden bana anlattığın şu rüyadan biraz daha bahsedebilirmisin
I'll put the kettle on and you can tell me all about it.
Çaydanlığı ocağa koyacağım ve siz de her şeyi bana anlatabilirsiniz.
Well, I'll ask about your cold once you tell me how it went with Ellen May.
Önce Ellen May olayını anlat, sonra sağlık durumunu sorarım.
You'll have plenty of time to tell me all about it.
Anlatacak çok zamanın olacak.
When I asked her about it, she wouldn't tell me.
Kim olduğunu sorduğumda, bana cevap vermedi.
Just tell me you'll think about it.
Sadece düşüneceğini söyle bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]