Tense music traducir turco
106 traducción paralela
( TENSE MUSIC ) What have you given up, Zed..... in your... haste for the world?
Dünya için olan telaşın için neyinden vazgeçtin Zed?
( tense music )
( Gergin müzik )
[tense music] Oh, is only garbage man- -
Oh, adamım, sadece çöp- -
[tense music] Tell me I'll always be a part of you!
Bana her zaman bir parçası olacağımı söyle!
[tense music] ¶ ¶
♪ - ♪
Check out the cute eyes. [tense music] ♪
Bu şirin gözlere bir bak.
[both screaming ] [ tense music]
[hem çığlık ] [ gergin müzik]
[tense music]
[gergin müzik]
♪ Da-dum, da-da-dum ♪ [baby coos ] [ alarm blaring ] [ tense music ] [ alarm continues]
♪ Da-dum, da-da-dum ♪ [bebek Coos ] [ Alarm blaring ] [ gergin müzik ] [ Alarm devam]
I'm too tense to listen to music right now
Hayır, hayır! Şimdi müzik dinleyecek halde değilim, sonra dinlet!
Mamá! [Tense instrumental music]
Anne, anne!
BURKE : Move! [Tense instrumental music]
Kımıldayın! Tamam, hadi yürüyün.
[Tense instrumental music] You're not supposed to hit a soul.
Vurman gerekmiyordu..
Keep him relaxed and happy. [Tense instrumental music]
Onu rahat ve mutlu tutun.
Exactly like we practised it. [Tense instrumental music]
Tam söylediğim gibi yapılmalı.
MAYBE I SHOULD PUT ON SOME MUSIC. NO, IT'LL JUST MAKE THEM TENSE.
- Biraz müzik mi çalsam.
[Tense instrumental music continues] We lost him.
Onu kaybettik.
[Tense instrumental music] Which means I'm the only innocent one.
Bu demektir ki, tek masum kişi benim.
[Tense instrumental music] Sam, answer me.
Sam, cevap ver.
[Tense instrumental music]
- Bundan emin misin?
[Tense instrumental music intensifies] CARJACKER :
- Üç.
[Tense instrumental music]
Tru?
[Tense instrumental music]
Yapma.
[Tense instrumental music] TRU : When you say you're okay....
- İyiyim derken...
[Tense instrumental music] Please, we can't afford to wait.
Lütfen, bekleyemeyiz.
[Tense instrumental music] lf not, let me at least help her.
En azından, bırak ona yardım edeyim.
[Tense instrumental music] davis :
Dikkatli ol.
[Tense instrumental music] lt's too early.
Daha çok erken.
[Tense instrumental music intensifies] Excuse me.
Affedersiniz.
[Tense instrumental music] I have been trying to write a novel for years, with no success... watching students like you graduate, move on, pass me by.
Yıllardır roman yazmayı deniyorum, başarısızca senin gibi mezun olup, beni geçen öğrencileri izleyerek.
[Tense instrumental music continues] I know my limits, Candace.
Limitlerimi biliyorum, Candace.
[Tense instrumental music]
[Gergin sözsüz müzik] ADAM :
[Tense instrumental music]
[Gergin sözsüz müzik]
[Tense instrumental music]
[Gergin enstrümantal müzik]
[Tense instrumental music] is that your car?
[Gergin enstrümantal müzik] Senin araban mı?
[Tense instrumental music intensifies]
[Gergin enstrümantal müzik hızlanır]
[Tense instrumental music] Come on!
[Gergin enstrümantal müzik]
[Tense instrumental music continues]
[Gergin enstrümantal müzik devam ediyor]
Cue the tense music.
Gerilim müziği alalım.
[Tense string music]
Korkumla yüzleşmem gerekiyor.
She completely disappears and runs outside. [Tense orchestral music]
Birden bire dışarı koştu ve gözden kayboldu.
[tense music]
Allegiance, 1.
[tense music]
Çeviri :
[tense music] - I know.
- I biliyorum.
[tense music] â ™ ª
Allegiance, 1.
[tense music] ( Tenant ) How's it feel?
Nasıl bir duygu?
[tense string music ] [ voice breaking] I'll see you at the wedding.
- Düğünde görüşürüz.
♪ Ta-da ♪ [giggles ] [ tense music]
Ta-da!
[tense rock music ] [ inhales deeply]
Merhaba.
[tense music] You're cool.
Havalısın.
[tense music] - What?
Ne dedin?
musical 26
music 1237
music to my ears 26
music stops 177
music playing 317
musician 46
musicians 70
music plays 42
music ends 17
music continues 98
music 1237
music to my ears 26
music stops 177
music playing 317
musician 46
musicians 70
music plays 42
music ends 17
music continues 98