Terrible mistake traducir turco
698 traducción paralela
Father sent me to tell you that we've made a terrible mistake.
Babam beni, sana karşı büyük bir hata yaptığımızı söylemem için gönderdi.
I have made a terrible mistake.
Korkunç bir hata yapmışım.
A terrible mistake has occurred.
Korkunç bir hata yapılmış.
- You're making a terrible mistake.
- Korkunç bir hata yapıyorsun.
I'm a children's governess... I think they've made some terrible mistake.
Ben bir mürebbiyeyim ve sanırım korkunç bir hata yapıyorlar.
If Cartier doesn't admit that this whole thing is a terrible mistake
Eğer Cartier tüm bunların berbat bir hata olduğunu kabul etmezse -
Oh, I've made a terrible mistake about the weight.
Ağırlık konusunda korkunç bir hata yapmışım.
You don't have to tell me the police are making a terrible mistake.
Biliyorum ki polis korkunç bir hata yapıyor.
That wouIdbe a terrible mistake.
Bu çok büyük bir hata olurdu.
I've made a terrible mistake.
korkunç bir hata yaptım.
Then I-I knew that I'd made a terrible mistake.
O an çok kötü bir hata yaptığımı anladım.
How could I have made such a terrible mistake!
Böyle korkunç bir hatayı nasıl yapabildim bilmiyorum!
I made a terrible mistake!
Çok kötü bir hata yaptım!
" I found out just in time to avoid making a terrible mistake.
" Korkunç bir hata yapıyor olduğumu son anda anladım.
There has been a terrible mistake.
Çok büyük bir hata oldu.
You know, Hank, I made a terrible mistake when I walked out on you.
Biliyorsun, Hank, seni terk ettiğimde çok büyük bir hata yaptım.
I just prevent you from doing a terrible mistake.
Ben sadece korkunç bir hata yapmanızı engelliyorum.
We're making a terrible mistake.
Korkunç bir hata yaptık.
My dear, I think we made a terrible mistake inviting those two men in.
- Hayatım sanırım bu iki adamı evimize davet etmekle büyük bir hata yaptık
- You're making a terrible mistake.
-... geceleri serbest kalacaksın, değil mi? - Korkunç bir hata yapıyorsun.
- So I made a terrible mistake.
- Yani büyük bir hata yaptım.
You are making a terrible mistake.
Korkunç bir hata yapıyorsunuz.
Gomez, darling, I'm afraid we've made a terrible mistake.
Gomez, aşkım, korkarım korkunç bir hata yaptık.
- You've made a terrible mistake.
- Büyük bir hata yapıyorsunuz.
I knew it two weeks after I left you, what a terrible mistake I'd made.
Seni terk ettikten iki hafta sonra aptalca bir hata yaptığımı anladım.
Oh, I made a terrible mistake.
Çok büyük bir hata yaptım.
It all must be just a terrible mistake.
Hepsi sadece korkunç bir hata olmalı.
- There's been a terrible mistake.
- Büyük bir hata yapılmış.
You're making a terrible mistake, please.
Korkunç bir hata yapıyorsunuz, lütfen.
A terrible mistake.
- Korkunç bir hata
[Man] A terrible mistake.
- Korkunç bir hata.
You understand, Miss Chandler, the only reason your poor secretary is dead... is because somebody made a terrible mistake last night.
Anlamışsınızdır, Bayan Chandler, zavallı sekreterinizin tek ölüm nedeni birinin dün gece korkunç bir hata yapmış olması.
If this is supposed to give us... closer contact with the faculty... someone made a terrible mistake.
Tanrım, eğer bu kokteylden, bizim fakülte ile... daha yakın ilişki kurmamız ümit ediliyorsa... birisi müthiş bir hata yapmış.
You understand, Miss Chandler, the only reason your poor secretary is dead... is because somebody made a terrible mistake last night.
Miss Chandler, zavallı sekreteriniz öldü... çünkü dün gece birisi korkunç bir hata yaptı
This is a terrible mistake.
Bu korkunç bir hata.
When I came to, I realized I had made a terrible mistake.
Kendime geldiğimde, korkunç bir hata yaptığımı anladım.
It's a terrible mistake.
Bu korkunç bir hata.
I made a terrible mistake.
Büyük bir hata yaptım.
I made a terrible mistake.
Korkunç bir hata yaptım.
I have made a terrible mistake.
Korkunç bir hata yaptım.
Boys, there's been a terrible mistake.
Korkunç bir hata yapılmış.
You people have made a terrible mistake.
Korkunç bir hata yaptınız.
- You're making a terrible mistake.
- Çok kötü bir hata yapıyorsun.
Oh, and my god what a terrible mistake!
Aman Tanrım ne korkunç bir hata!
You make a terrible mistake, senor.
Korkunç bir hata yapıyorsunuz bayım.
It'd be terrible if we made a mistake.
Eğer bir hata yaparsak felaketle sonuçlanabilir.
I'd had a terrible run of luck at the track... started out the season with $ 5,000... dropped down to train fare... and made the fatal mistake of trying to get healthy in one fell swoop... on a three-to-one shot named Cinnabar.
Kötü bir şans eseri 5.000 dolarlık sezonun ilk koşusunda tren parasına kadar düşmüştüm ve son bir gayretle ölümcül bir hata yaparak bire üç veren Cinnabar'a oynamıştım.
Their terrible world waiting to take our lives waiting for us to make a mistake.
Korkunç dünyaları canımızı almayı hata yapmamızı bekliyorlar.
Obsolete... you're making a terrible mistake, a tragic mistake.
- İşlevsiz. İşlevsiz. İşlevsiz.
It was my mistake to be bewitched by her, but you are really terrible to try... to rob a man of his property this way!
Bu kadının büyüsüne kapılmış olmam benim hatam, fakat... siz gerçekten bir adamın malını bu şekilde... çalmaya çalışacak kadar rezilsiniz!
I almost made a terrible mistake
o çok iyi bir yiğitti!
mistakes 51
mistake 133
mistakes were made 33
terrible 650
terri 250
terrific 810
territory 21
terrified 122
terrifying 108
terribly 58
mistake 133
mistakes were made 33
terrible 650
terri 250
terrific 810
territory 21
terrified 122
terrifying 108
terribly 58