That sounds bad traducir turco
211 traducción paralela
- That sounds bad for us mortals.
- Biz faniler için çok kötü oldu.
That sounds bad.
Öksürüğün kötü.
That sounds bad.
Kötü görünüyor.
That sounds bad.
Kulağa kötü geliyor.
Oh, dear, that sounds bad.
- Eyvah, bu fena.
God, that sounds bad.
Hiç inandırıcı olmuyor.
I know that sounds bad.
Kulağa kötü geldiğini biliyorum.
- That sounds bad.
- Kötü bir durum.
That sounds bad.
- Durumu kötü anlaşılan.
That sounds bad.
Kötü bir durum gibi.
Wow, that sounds bad.
Vay, sesi çok kötü.
- That sounds bad.
- Bu kötü bir şey mi?
- That sounds bad.
- Bu çok kötü.
I know that sounds bad, but we have rescue teams on the site, and the people who have Jack have been completely surrounded.
- Kötü geliyor biliyorum, ama bölgede kurtarma ekiplerimiz var, ve Jack'i yakalayanların etrafı tamamen sarıldı.
I mean, that sounds bad, but whatever.
Kulağa çok gaddar geliyor ama neyse.
- That sounds bad.
- kulağa kötü geliyor.
- That sounds bad.
- İyi değildi.
- That sounds bad.
- Bu kötü geliyor.
- Oo, that sounds bad.
- Sesi hiç de iyi gelmiyor.
I know that sounds bad, but it's just the way it is.
Kulağa kötü geldiğini biliyorum, ama tam olarak bu böyle.
I know that sounds bad, but I'm just doing musical arm farts.
Kulağa kötü geliyor ama ellerimle pırt sesi çıkarıyordum.
- That sounds bad.
- Kulağa hoş gelmiyor.
- That sounds bad.
- Kötüymüş.
That sounds bad.
Bu kötü gibi. Öyle.
Yes, indeed, that sounds like a bad attack of dignity.
Evet, bu gerçekten kötü bir haysiyetlilik krizini andırıyor.
But that sounds very bad.
Ama bu sesler çok kötü.
- That sounds like a bad idea.
- Kulağa kötü bir fikir gibi geliyor.
I don't know what any of that means, but it sounds pretty bad.
Bunların ne demek olduğunu bilmiyorum ama kulağa oldukça kötü geliyor.
That is so interesting, but don't worry, dear. It's not nearly as bad as it sounds.
Bu çok ilginç ama endişelenme tatlım göründüğü kadar kötü değil.
That still sounds better than a urologist with a bad comb-over.
Yine de kulağa seyrek saçlı bir ürologdan daha iyi geliyor.
Well, when you put it like that, it sounds kind of bad.
Böyle anlatınca kulağa kötü geliyor.
Vanessa, that sounds like a pretty bad situation.
Vanessa, bu oldukça kötü bir vaziyet, anlamına geliyor.
- That sounds like a bad idea.
- Kulağa kötü bi fikir gibi geliyor.
- That sounds pretty bad.
- Çok kötü görünüyor.
That sounds so bad.
Çok kötüydünüz.
Anything sounds bad when you say it with that attitude.
Bu şekilde söylersen her şey sana kötü fikir gibi gelir.
Oh, that sounds like bad news.
Ooo kötü haberler var gibi.
Which I know sounds like... bad news. But actually is good news because if that tape existed, we wouldn't be able to get married again!
Bu kötü haber gibi görünse de aslında iyi haber, çünkü kaset olsaydı tekrar evlenemeyecektik!
I know it sounds silly, but there's this house that I walk by, and I get this really bad feeling from.
Aptalca olduğunu biliyorum ama yanından geçtiğim bir ev var ve ondan kötü bir his alıyorum.
That's not as bad as it sounds.
O kadar da kötü bir fikir değil.
Now, I'm betting when we see that face, we're going to be seeing someone who stole a meta-human hypnotic power. Sounds bad.
Bahse girerim göreceğimiz yüz metainsanın hipnoz gücünü çalan kişinin yüzü olacak.
That sounds like a very, very bad idea to me.
Bu bana çok çok kötü bir fikir gibi geldi.
- That is bad as it sounds?
- Düşündüğüm kadar kötü mü?
That sounds like a really bad idea.
Bu hakikaten kötü bir fikir.
Wait, wait... that just sounds like a bad idea.
Bekle, bu kötü bir fikir gibi duruyor.
It sounds bad when you lay it out like that.
Sen öyle söyleyince kulağa kötü bir şey gibi geliyor.
I know that sounds chilling, but it wasn't so bad.
Tüyler ürpertici geliyor ama o kadar da kötü değildi.
I know that sounds so bad when you say it out aloud.
Söyleyince kötü geliyor, biliyorum.
Look, I know how bad that sounds, it's just, you've got to trust me- - there's nothing going on between me and him.
Bunun kulağa nasıl geldiğini biliyorum ama inan bana aramızda bir şey yok.
You're better off being with us, as bad as that sounds.
Ne kadar kötü görünse de bizimle kalmayı yeğlersin.
Well, that sounds like fun. Too bad you're gonna miss the tour of the gemstones of Yale.
"Yale'ın Kıymetli Taşları" gezisini kaçıracak olmanız ne kötü.
that sounds good 394
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds good to me 27
that sounds terrible 42
that sounds awesome 53
that sounds interesting 35
that sounds great 436
that sounds fun 130
that sounds 138
that sounds nice 140
that sounds lovely 60
that sounds good to me 27
that sounds terrible 42
that sounds awesome 53
that sounds interesting 35