English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Things are fine

Things are fine traducir turco

166 traducción paralela
So things are fine this way.
Yani böyle iyi.
Things are fine with me, too.
Benim işler de iyi gidiyor.
- Things are fine.
- İşler yolunda o halde.
Things are fine.
Gayet iyi.
I told you, all right? Things are fine.
Söyledim, işler gayet iyi.
Things are fine. Except I never imagined there would be so many rules at school.
İşler iyi gidiyor ama bu kadar fazla kural olacağı aklıma gelmezdi.
- Well, I... The fact is, we feel things are fine the way they are.
- Gerçek şu ki ; biz herşeyin şuan ki halinden memnunuz.
That things are fine.
Herşey yolunda.
Things are fine now with both of them.
Şu anda ikisinin arası gayet iyi.
No, things are fine.
Hayır, Kathy'le aramız harika.
No, things are fine. They'd be better if I didn't have to read Ulysses, They'd be better if I didn't have to read Ulysses,
Ulysses'i okumak zorunda olmasam, daha da iyi olabilir.
Mayor Phlemming may think things are fine the way they are.
Başkan Phlemming herşeyin bu haliyle düzgün olduğunu düşünebilir.
- Sometimes things are fine.
- Bazen iyi gidiyor.
Things are fine.
Her şey yolunda.
Things are fine the way they are.
Böylesi daha iyi.
Hope things are fine with you.
Umarım her şey yolundadır.
- Yes. Things are fine. - Good, good.
Evet, evet, çok iyi.
Until she tells me, things are fine.
Bana söylene dek bir sorun yok.
Things are fine, right?
Daha iyisin değil mi?
- Things are fine.
- Her şey yolunda.
Things are fine here.
Neden?
Things are going to be fine.
Her şey iyi olacak.
You want to believe he stands for things that are fine.
Sen, onun iyi olduğuna inanmak istiyorsun.
I think that the things are not doing fine.
Her şey yolundaymış gibi görünmüyor.
Things are fine as they are.
Her şey olduğu gibi güzel.
The little things are fine.
Nasıl gidiyor? Her şey iyi.
I'm fine as things are.
Ben halimden memnunum.
Mighty fine these things are.
Mighty ince bunlar vardır.
Obviously, you have a fine mind and... I'm gonna be frank... there are a couple of things that I'm really muddled about.
Görünüşe göre, sizin berrak bir zihniniz var ve... dürüst olacağım... beni gerçekten şaşırtan bir kaç şey var.
How are things at work? Fine.
İş nasıl?
I'm sorry, but sometimes one is forced to consider the possibility that affairs are being conducted in a way which, all things being considered, and making all possible allowances, is, not to put too fine a point on it, perhaps not entirely straightforward.
Üzülerek söylemek durumundayım Bakanım bazen insan, meseleyi bir şekilde idare etmek ve her ihtimale hazırlıklı olmak için lafı dolandırarak söylemek zorunda kalabilir.
No, she's fine, but things are bad.
Hayır, o iyi, ama kötü şeyler oluyor.
- Especially. - How are things? - Fine.
- Özellikle gazeteciyseniz.
Things are just fine.
İşler iyi gidiyor.
Now things are going to be fine!
Kurtuldum!
You are not fit to wear a fine lady's things.
Bu güzel giysilere uymuyorsun.
Are things fine for you?
Sizin için nasıl gidiyor?
Things are gonna be fine.
Moralini bozma.
- I honestly think regardless of how complicated things are on a day to day basis, we'll be fine.
- Ben herşeye rağmen aramızdaki karmaşık şeylerin günden güne basitleşeceğini düşünüyorum, iyi olacağız.
Thank you. No, things are fine. Thank you.
Hayır, her şey iyi.
Things are going fine.
İyi.
but things are just fine right now.
Ama şu anda işler yolunda.
Usually these kinds of things are done with a bank draft, But cash, that's fine.
Genelde böyle şeyler çekle halledilir, ama nakit de sorun değil.
Well that's fine. I like it when things are over and done. No time wasted.
Ben de hiç zaman kaybetmeden hızlıca işimizi hallettiğim için mutluyum.
All things on earth, they are fine.
Yeryüzündeki her şey güzel.
A boyfriend is supposed to tell you the things you don't like about yourself are fine.
Bir erkek arkadaş, kendinde sevmediğin şeylerin aslında hoş olduğunu söylemeli.
I'm not getting angry... and I feel like things are gonna be fine.
Kızmıyorum... ve her şeyin düzeleceğini hissediyorum.
- Tell her I'm fine, I like things just the way they are.
- Ona söyle, ben evimizin şimdiki halinden memnunum.
YEAH, COMPUTERS ARE FINE FOR SOME THINGS.
Bilgisayarlar birçok işi iyi yapıyor.
Speaking of things that are perfectly fine...
Kesinlikle uygun şeylerden bahsetmişken... Ugh!
- It's me. Jack-Jack is fine, but weird things are happening.
Jack-Jack iyi ama tuhaf şeyler oluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]