Three of us traducir turco
3,605 traducción paralela
I think the three of us should have a little talk now.
Bence üçümüz ufak bir konuşma yapmalıyız.
I just hope the three of us make it back.
- Umarım üçümüz de geri dönebiliriz.
Three of us?
- Üçümüz mü?
The three of us are going on this trip!
Bu geziye üçümüz gidiyoruz!
I mean, surely one person stands more of a chance of getting back than the three of us.
Yani, kesinlikle biz üçümüzün aksine bir kişinin geri dönme.. .. şansı da fazla duruyor.
All three of us are getting out of here, Private.
Üçümüz birlikte buradan çıkacağız, Asker.
The three of us were trying to convince the man to sit down.
Üçümüz yolcuyu yerine oturtmak istedik.
Then we should go together. The three of us.
O zaman beraber gidelim üçümüz birden.
The three of us robbed a bank and you hid the money.
Biz üçümüz bir banka soyduk ve parayı sen sakladın.
The three of us are gonna stay home all day, fix the place up.
Üçümüz bütün gün evde kalıp burayı tamir edicez.
This definitely could be the beginning of a very beautiful relationship... between the three of us.
Bu kesinlike çok güzel bir ilişkinin başlangıcı olabilir üçümüz arasında.
Just the three of us. Great.
- Sadece üçümüz.
The three of us and Francois were desperate for work, so we lied about having immigration papers, and we joined Le Cirque.
Üçümüz ve Francois'nın işe ihtiyacımız vardı. Bu yüzden göçmelik evrakları konusunda yalan söyleyip, sirke katıldık.
Could you remind me of Torsten's address? Between just the three of us,
Torsten'in adresini bana hatırlatır mısın?
How about the three of us take a walk to it?
Üçümüz oraya gidelim mi?
Yeah, well he can kill all three of us, any time he wanted too, but he didn't.
Evet her üçümüzü de öldürebilirdi, istediği her an yapabilirdi ama yapmadı.
Oh. It's only been the three of us as long as I can remember.
Hatırladığım kadarıyla üçümüzüz sadece.
I mean, we can't all three of us live off George's wages.
Yani, hepimiz birden George'un maaşıyla geçinemeyiz.
There's three of us and one of her.
Biz üç kişiyiz, o ise tek başına.
We're like a couple, but there's three of us.
Çift gibiyiz, ama üçümüz varız.
We're getting out alive, all three of us.
Canlı olarak dışarı çıkıyoruz üçümüz de.
Here we are, three of us.
İşte, üçümüz de buradayız.
So the three of us, we pop JFK, and I hightail it out of there back to New York City, where I meet a guy named...
Üçümüz uçağa atladık ben oradan New York'a geri döndüm. Orada da biriyle tanıştım.
Out of the three of us, Rut has the best Spanish and probably the best chance of survival.
Üçümüz içinde İspanyolcayı en iyi bilen Rut ve muhtemelen en iyi kurtulma şansı onun.
How come all three of us ended up with a flaw one?
- Ya üçümüzün birden % 3'ü içine düşmüşse?
- It was all three of us too!
- Üçümüz vardık!
I was just wondering if you wanted to meet up, the three of us...
Sen de istersen şâyet, üçümüz buluşabilir miyiz diye merak etmiştim...
The three of us played together too but sometimes you played alone.
Üçümüz birlikte oynardık, ama sen bazen tek başına oynardın.
Ever since Dad died, Mom's been a little bummed out, but that doesn't stop the three of us from having a whole lot of fun.
Babam öldüğünden beri, annem biraz kafayı yedi, ama bu bizim eğlenmemizi engellemiyordu.
You gonna challenge all three of us to a feud now?
Şimdi üçümüzü de kan davasına mı çağıracaksın?
I think of all that time we were together, the three of us.
Üçümüzün birlikte olduğu zamanları düşündüm.
It's not a dream. All three of us can't have the same dream.
Hepimiz aynı anda rüya görüyor olamayız.
So, Hannah, the three of us are here because we think Jimmy should be able to see his daughter on a regular basis.
Pekala, Hannah üçümüzün de buraya gelme sebebi..... Jimmy'nin kızını düzenli olarak görmesini istememiz. Kesinlikle.
The three of us had to drive 10 Miles to get her chicken nuggets.
Üçümüz birlikte ona tavuk kanadı almak için 15 km yol gitmek zorunda kaldık.
There's no point in the three of us searching the same room.
Hepimizin aynı odayı kontrol etmesinde bir fayda yok.
I know what you're thinking, but you're not going to run over all three of us.
Ne düşündüğünü biliyorum ama üçümüzü de ezemezsin herhalde.
Maybe the three of us can have dinner and talk about it.
Üçümüz akşam birlikte yemek yiyip konuşsak mı acaba?
Tonight, the three of us will have dinner and talk.
Bu akşam baban, ben, sen birlikte yemek yerken konuşacağız. Tamam mı?
Isn't this pleasant, the three of us sitting around like civilized people?
Bu hoş değil mi, yani üçümüzün böyle medeni insanlar gibi oturması?
There are 22 of you left, and the one that sees this room again will be the one that's brought to us as champion in three days'time.
Sizden 22 kişi kaldı ve bu odayı tekrar gören kişi bu 3 günlük süre içinde bize şampiyon olarak getirilen kişi olacaktır.
Several of us think the Party has sunk into apathy after three succesful years in government.
Birçoğumuz iktidardaki üç yılın ardından, partinin durağanlaştığını düşünüyor. Üç güzel yılın ardından. Bunu duyduğuma sevindim Jon.
The three of us together again...
3ümüz tekrar bir arada.
Three million, for the two of us.
İkimiz için 3 milyon.
The investigation into the murder of those three young women, Alice included, the murder of Michael Lockwood, James Olson, the apparent suicide of Rob Breedlove, has stretched us very thin. To breaking point, in fact.
Alice'in de içinde bulunduğu, üç genç kadının cinayet soruşturması, Michael Lockwood ve James Olson cinayetleri, Rob Breedlove'un belirgin intiharı bizi çok ince bir şekilde zorladı.
So that brings me to option three... which seems like the best option for both of us.
Ki bu beni üçüncü seçeneğe yöneltiyor : İkimiz için en iyi seçenek gibi görününen seçeneğe.
What we have is a problem of arithmetics,'cause you received a shipment of oxy from us three weeks ago.
Bir matematik problemiyle karşı karşıyayız. Çünkü sana 3 hafta önce Oxy sevkiyatı yaptık.
Whether we're at like a dinner or a party, One of us would find a way just to tap the table three times Just to say, "I love you."
Diyelim bir yemekte veya partideyiz, ikimizden biri bir yolunu bulup masaya üç kez vurursa bu "seni seviyorum" anlamına geliyordu.
I just saw how upset you guys got after Mr. Shue yelled at us, and you three seemed to take the worst part of it.
Bay Shue bize bağırdıktan sonra ne kadar üzgün olduğunuzu gördüm, ve en kötü kısmı üçünüze denk geldi.
She has married three men since I was born Every time it's the same thing This one will also stay a couple of years and then will leave us
ben doğduğumdan beri üç adamla evlendi her seferinde aynı şey... bu da birkaç yıl kalıp sonra bizi terkedecek
You could not bring us three glasses of champagne.
Bize üç bardak şampanya getirebilir misin?
In return, you give us..... 5 % of the take and three legal betting pitches at every race meeting north of the River Severn, rising to six after one year if we are all satisfied with the service.
Karşılığında da bize kazancın % 5'ini ve Severn Nehri'nin kuzeyinde yapılan her yarışta üç yasal bahis tezgahı ve hepimiz hizmetten memnun kalırsak da bir yıl sonra altı tezgah vereceksiniz.
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
usopp 23
useful 59
ushna 19
use your brain 33
use it 260
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
use it wisely 19
us too 58
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
used to be 136
use mine 46
use it wisely 19
us too 58
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
used to be 136