English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / To my surprise

To my surprise traducir turco

427 traducción paralela
When I went to bed... I found to my surprise on my night table... the same wandering page from the newspaper.
O gece yatağa gittiğimde sürprizi, gazetenin o gezgin sayfasını komodinde bulmuştum.
Yes, but to my surprise, she was so big about the whole thing... and let me off so easily.
Evet, ama şaşırtıcı bir biçimde, tüm meseleyi büyük bir olgunlukla karşıladı ve beni oldukça kolay bir biçimde bıraktı.
To my surprise, he didn't respond.
Benim şansıma tepki vermedi.
But to my surprise, the bullets from my atomic gun passed right through the gold leaf as though it wasn't there.
Uyandın mı? Uh, uh, uh, uh - Evet, Şimdi uyandım. Ben...
Much to my surprise.
Şaşırtıcı olsa da öyle.
Much to my surprise she ain't too bad.
Çok şaşırtıcıydı ama hiç de fena değildi.
One day, to my surprise...
Günün birinde, hiç beklemediğim halde...
To my surprise, I always thought it's Hu Zi... who did this kind of thing
Ama ben bu işleri yapanı hep... Hu Zi sanırdım....
All my conquests have come as a surprise - to my surprise.
Zafere ulaşmak için hep aynı olgu hep o tatlı sürpriz olgu.
To my surprise, I must admit, I don't know who I am.
Şaşkınlık içinde, kendimi hiç tanımadığımı kabul etmek zorundayım.
I sat bolt up, and what to my surprise as I looked out the door...
Birden yatağımda sıçradım, kapıdan bakınca bir de ne göreyim...
When I arrived at Ding He's room to my surprise, I found Xian Jun and Ding He together and I saw that on Ding He's body there was a birthmark exactly the same as Ruo Yu's
Ding He'in odasına vardığımda bir süprizle karşılaştım. Xian Jun ve Ding He birlikteydi... ve Ding He'nin sırtında... Ruo Yu'nunkine çok benzeyen bir doğum lekesi vardı.
To my surprise and joy, she- - she reciprocated my feelings, and we were married.
O da sevgime karşılık verdi, işleri zorlaştırmadan, tatilim bitmeden hemen evlendik.
To my surprise, it was a woman who answered the summons.
Çağrıma cevap verenin bir kadın olduğunu görünce şaşırdım.
Well to my surprise and delight everything was as right as possible.
İlginç bir biçimde her şey olması gerektiği gibiydi.
And to my surprise, I've learned that my friend Admiral Gregory Quinn is on Relva Vll, and has requested to be beamed aboard the Enterprise immediately.
Ayrıca dostum Amiral Gregory Quinn'in de... Relva VII'de bulunduğunu öğrenmek benim için tam bir sürpriz oldu. Kendisi derhal Atılgan'a ışınlanmayı istedi.
To my surprise, my Confessor asked me to do his portrait.
Günah çikardigim rahibin, benden portresini yapmami istemesi beni sasirtmisti.
It's my husband's birthday and I want to surprise him.
Eşimin doğumgünü ve ona bir sürpriz yapmak istiyorum.
A terrific experiment, one that I wanted to surprise you with... one that would establish me and my work.
Olağanüstü bir deney, sana süpriz yapmak istememin yanında... ben ve çalışmamı kabul ettirmek istedim.
My Lord, it were best I stay here with men to guard the road against a surprise attack.
Efendimiz, ben sürpriz bir saldırıya karşı yolu korumak için adamlarla birlikte burada kalsam daha iyi olacak.
Quite a surprise to hear a woman sing in my house, eh?
Evimde bir kadın sesi duymak seni şaşırttı mı?
I'll be right back. It was a surprise to me. This is the new Mrs. Bailey, my nephew's wife.
Bu yeni Bayan Bailey, yeğenim karısı.
What a surprise and what a lovely contrast to my usual visitors.
Bu ne sürpriz ve rutin ziyaretçilerimle ne güzel bir tezat.
My first surprise came on our wedding night... on the way to Guanajuato.
İlk şaşkınlığımı düğün gecesinde yaşadım... Guanajuato'ya giderken.
Will it surprise you to learn that I, too, felt panic at the thought of my betrothal day?
Eğer ben de nişan günümü düşündüğümde panikliyorsam, o zaman öğrenmem sürpriz olacak?
I ordered this last week to surprise my wife.
Karıma sürpriz yapmak için bunu geçen hafta sipariş ettim.
My lord, I am taken by surprise that my learned friend should try to solicit from the witness an opinion, not a fact.
Lordum, dostumun tanıktan bir gerçeği değil de bir varsayımı almaya çalışması da beni gafil avlamış durumda.
Sure would like to surprise my ma, when I get back.
Anneme bununla sürpriz yapmak istiyorum.
Except that I have a deep affection for my brother's son... that came as a complete surprise to me.
Sadece şunu söyleyebilirim ki, kardeşimin oğluna çok bağlandım... bu beni de tamamen şaşırttı.
It doesn't surprise me that my father asked you to take me out.
Babamın beni dışarı çıkarmanı istemesi beni şaşırtmadı.
It came as no surprise to me that my marriage ended in failure.
Evliliğimin başarısız olması beni şaşırtmadı.
I'm sorry, my darling. I just wanted to surprise you. That's all.
Seni şaşırtmak istedim sadece.
If you take my heart by surprise, the rest of my body has the right to follow.
Aniden kalbimi çalmışsa biri, bedenim de onu takip etmeye hak kazanır.
I'd like to surprise my husband.
Kocama bir sürpriz yapmak istiyorum.
What a pleasant surprise. - My compliments to the chef.
Şefe teşekkürlerimle...
And my men want to surprise Ryan.
Ve adamlarım Ryan'a bir sürpriz yapmak istiyorlar.
I went home and wanted to surprise my wife.
Evime gittiğimde çok kötü bir sürprizle karşılaştım.
Imagine my surprise when I met this man, who, although elderly, stood bolt upright, with his look of steel, which many people have commented on, and with the greatest of ease, politely asked me to sit down and make myself comfortable,
Bu adamla tanıştığım zamanki şaşkınlığımı hayal edin. Yaşlı olmasına rağmen çivi gibi dimdik duruyor pek çok insanın söylediği gibi çelik bakışlı ama büyük bir rahatlıkla nazikçe bana oturmamı ve kendimi rahat hissetmemi söyledi.
Well, I thought my coming here today was going to be a nice surprise for you.
Buraya gelmemin senin için hoş bir sürpriz olacağını sanmıştım.
What was my surprise to discover that the body was not surrounded by traditional funeral strips.
Ne keşfedeceğim benim için sürprizdi. Vücut geleneksel şeritlerle çevrili değildi.
You got him out of my body by surprise and then you cowardly exploited the situation to tear him out of our land.
Onu benden kopardın ve sonra da korkakça ülkemizden kaçırıp bunun sömürüsünü yaptın.
Oh, excuse me, my dear, would you mind... showing the little surprise to your papa?
Oh, afededersin tatlım, babana küçük... sürprizi gösterir miydin?
As urgent as my appointment is, I'd hate him to walk in and surprise us.
Randevum acil ve aniden girip sürpriz yapmasını istemem.
It was a surprise, but when I talked to my reporter, I said "I may be a bachelor, " but it so happens I already found the woman of my dreams :
Sürpriz yapacaktım ama o bayan muhabirle konuşurken " Bekar olabilirim ama rüyalarımdaki kadını çoktan buldum.
To my total surprise, I found Nan waiting for me.
Nan'i beni beklerken bulmak tamamen sürprizdi.
But one day, to my very great surprise, he began to talk to me about his family.
Ama bir gün beni şaşkınlıktan afallatarak ailesinden bahsetmeye başladı.
Let us see where the three years of absence have entirely taken away my power to surprise you.
Üç yıllık yokluğumuz oradaki etkimizin tamamen kaybolması seni şaşırtacak mı bir görelim.
It is precisely for such an outing that I have bought you my final surprise present, this muff, which I'm going to give you tomorrow...
Zira, aldığım en mükemmel sürpriz hediyeyi kesinlikle çok cana yakın olacağını düşündüğüm bu el kürkünü, yarın sana verecektim...
You see, if I do my work adequately... I would like to think that you will be able to... surprise Monsieur de Bastide on his wedding night.
Görüyorsun, eğer işimi iyi yaparsam... düğün gecesinde Bay Bastide'i... şaşırtmayı başarabileceğini sanıyorum.
My dear girl, none of this is any surprise to me.
Sevgili yavrum, bunların hiçbiri benim için sürpriz olmadı.
We got together to throw my cousin Michael a surprise birthday party.
Kuzenim Michael'a sürpriz doğumgünü partisi için toplandık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]