To sleep traducir turco
23,244 traducción paralela
Do I need to sleep with you too? What?
- Benim de mi seninle yatmam lazım?
Go to sleep.
Uyu bakalım.
You, the guy who's been trying to get me into the sack since day one had a chance to sleep with me, and you did...?
En başından beri beni yatağa atmaya çalışan sendin. Elinde benimle yatma şansı vardı. Ama sen...
You know, for example, say when he chose not to sleep with a drunken woman?
Mesela, sarhoş bir kadınla yatmamayı seçtiği zaman.
I once went to sleep for a long time, too. I was afraid.
Bir keresinde ben de uzun bir uykuya dalmıştım.
- Hey, you have a place to sleep.
- Hey, uyuyacak yerin var ya!
Guess she really needed to sleep.
Sanırım cidden uyumaya ihtiyacı vardı.
You don't wanna wait till they go to sleep?
Çocukların uyumasını beklemeyecek misin?
So I actually have to go to sleep at 10 : 00...
Yani saat 10'da uyumam gerek.
Just hold on. Rachel ended her affair with Hickman to sleep with Eric Dunn.
Rachel, Hickman'la ilişkisini Eric Dunn'la yatmak için bitirmişti.
Yeah, like put people to sleep.
Evet, tabii. İnsanları uyutacak birine.
I got to go to sleep.
Uyumalıyım.
I got to go back to sleep.
Uyumaya devam etmelıyım.
Now stop singing that song so I can go the fuck back to sleep.
Şimdi şu şarkıyı kes de ben de uykuya geri dönebileyim.
- Where are you? - Trying to sleep.
- Uyumaya çalışıyorum.
Why do you even set this thing, Rafe, if you're not gonna go to sleep?
Rafe, eğer uyumayacaksan, neden bunu ayarlıyorsun?
You just don't want to sleep with me.
- Sadece benimle sevişmek istemiyorsun.
Uh, look, it's probably just a vagrant looking for a place to sleep for a few nights or a bunch of kids looking to party.
Bakın büyük ihtimalle bir kaç geceliğine kalacak yer arayan serserilerin işi. Ya da eğlence arayan bir grup çocuk.
So if you want to sleep over...
Yani eğer bende kalmak istersen...
It was kind of implied when you said you wanted to sleep over.
Bende kalmak istediğini söylerken bir şeyler ima ettin.
I never said I wanted to sleep over.
Ben öyle bir şey istediğimi söylemedim.
And I can't get back to sleep until the sun's up.
Ve güneş doğana kadar uyuyamıyorum.
The green ones are for when you wanna stay awake and the tan oval ones are for when you want to go to sleep.
Yeşil hapları uyumak istemediğin ve elips şeklinde olanları da uyumak istediğin zaman kullan.
But don't you want to sleep?
Uyumak istemiyor musun?
I want to sleep with your sister.
Kardeşinle yatmak istiyorum.
I want to sleep with your sister.
Kız kardeşinle yatmak istiyorum.
It's a big day. Were you able to sleep?
Bugün büyük gün, uyuyabildin mi?
I want Bell, and I'm not gonna be able to sleep until we find her.
Bell'i istiyorum onu bulana kadar gözüme uyku girmeyecek.
I'll show you how to get her back to sleep.
Tekrar nasıl uyutulur göstereyim sana.
Go to sleep now.
Hadi artık uyu.
Aren't you going to sleep at all?
Hiç uyumayacak mısın?
- Exactly. - And he wanted to sleep with me.
- Benimle de yatmak istiyor.
I'm talking about trying to sleep with my wife.
Ben karımla yatmandan bahsediyorum.
I mean, why would I want to sleep with you?
- Neden seninle yatmak isteyeyim?
You have a bed to sleep in now.
Uyumak için yatağın var artık.
Go back to sleep now.
Hadi uyu sen.
Now, you know you got to sleep with them birds, too.
Artık horozların yanında yatmak zorunda olduğunu da bilmelisin.
He'll need a shoulder to lean on and then to sleep on.
Yaslanabilecegi ve uyuyabilecegi bir omuza ihtiyaci olacak.
Who wants to sleep where?
Kim nerede uyumak istiyor?
I just want you to sleep with him.
Sadece onunla yatmanı istiyorum.
Now you lie down and go to sleep, and when you wake up, you tell me everything that happened in your dreams.
Şimdi uzanıp uyuyacaksın ve uyandığın zaman rüyanda olan her şeyi anlatacaksın.
Mr. Rory, take Ms. Lance to sleep it off.
- Bay Rory, Bayan Lance'i götürün de uyusun az.
Um, I've been thinking a lot about the other night, why I showed up drunk to your place, why you wouldn't sleep with me, and I think us, our thing, maybe it goes beyond just work.
Geçen geceyi epey düşündüm. Neden sarhoş olup evine geldiğimi neden benimle yatmadığını. Bence, biz...
And to think I almost killed you in your sleep that one time.
Bir keresinde seni neredeyse uykunda öldürecektim bir de.
What's the name to run in his sleep in Finnish?
Fince uykuda araba sürmek nasıl denir?
No, he thinks that Danny's not playing up to his potential, which is a nice way of saying that he sucks, which means Danny stays up all night worrying, which means he doesn't sleep.
Hayır, Danny'nin kapasitesinin altında oynadığını yani berbat olduğunu düşünüyor. Böylece Danny bütün gece endişe ediyor ve uyumuyor.
I want you to feel yourself as you were drifting in and out of sleep, your eyes open.
Uykuyla uyanıklık arasındaymış gıbı hıssetmenı ıstıyorum, gözlerın açık.
Um, they're playing "The Big Sleep" at the Grand Illusion tonight. You want to go?
Grand Illusion'da bu gece "Ölüm Gemisi" oynuyor.
Why do we have to, like, sleep over?
Neden yatıya gitmek zorundayız ki?
Randall, I need to get some sleep.
Randall, uykum var.
Like I'm gonna sleep in the thing people use to give birth and die in... Sometimes simultaneously.
Sanki insanların doğum yapmak ve ölmek için hatta bazen ikisini aynı anda yaptıkları şeyde uyurmuşum gibi.
sleep 809
sleeping 246
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506
sleepless in seattle 16
sleeping 246
sleepy 100
sleepover 18
sleepyhead 101
sleep now 54
sleep tight 292
sleep with me 18
sleep well 506
sleepless in seattle 16