Top floor traducir turco
639 traducción paralela
- Oh, he's in room 1 4 on the top floor.
- Anladım. En üst kat 14 numara.
On the top floor.
En üst katta.
Top floor.
En üst kat.
She must be on the top floor or she'd have heard you.
En üst katta olmalı, yoksa sesini duyardı.
Whoever lives on the top floor has got dibs on the roof!
Kim en üst katta yaşarsa çatıyı kullanma hakkına sahip!
Make a mass search of the top floor.
Üst katı baştan aşağı arasınlar.
I'm on the top floor, and I'm sick!
Üst kattayım ve hastayım!
She moved into the little guest room on the top floor.
Üst katımızdaki küçük konuk odasına taşındı.
G Company squad room is on the top floor.
G bölüğü koğuşu en üst katta.
Top floor. 141 East 10th Street.
141 Doğu 10. sokağında oturuyor, en üst katta.
I left the first floor for cell 107 on the top floor.
İlk kattaki hücreden en üstteki 107 nolu hücreye geçtim.
The doorman opens up at six, then he cleans the stairway, starting from the top floor.
Kapıcı sabah 6 da kalkıp, merdivenleri siliyor. En üst kattan başlıyor.
She jumped from some top floor window.
En üst katın penceresinden atlamış.
There, on the top floor.
Bak, en üst kat.
On the top floor of the embassy in Moscow, Mr. President.
Moskova büyükelçilik binamızın en üst katındayım başkanım.
Yes, on the top floor.
Evet, en üst kat.
If the elevator goes to the top floor, the Brit will be crushed. Wait.
Asansör tepeye kadar çıkarsa İngiliz ezilecek.
Our best rooms are on the top floor, sir.
İyi odalarımız en üst katta, efendim.
I much prefer the top floor.
Üst katları tercih ederim.
He's being held for interrogation on the top floor of this building, Seravno Prison, which is located immediately adjacent to the city's main park.
Sorgulanmak için bu binanın yani Serovno Hapihanesi'nin en üst katında tutuluyor. Bu bina, şehrin ana parkının hemen yanında.
This is Anton Cardinal Vossek who is being held for interrogation on the top floor of this building, Seravno Prison, which is located immediately adjacent to the city main park.
Bu, Kardinal Anton Vossek. Kendisi sorgulanmak için şehrin ana parkının hemen yanında bulunan Seravno Hapishanesi'nin en alt katında tutuluyor.
On the top floor.
İşte burada oturuyorum. Gel hadi.
Up here, top floor!
- Yukarıda! En üst kat!
Top floor. It's always the top floor.
En üst kat, her zaman en üst kat.
Up here, top floor!
Yukarısı! En üst kat.
Paul, up here, top floor!
Paul, yukarısı, en üst kat!
It's nice here on the top floor.
Evet, buradan memnunum, en üst kat.
Rudy, your vice president wants us to finish the top floor this week.
Rudy, şu genel müdür yardımcın üst katı bu hafta. bitirmemizi istiyor.
Just two blocks away, 78 West Eighth St. It's on the top floor.
Yalnızca iki blok uzakta, 78 West Eighth Caddesi. En üst katta.
He's on the top floor, apartment 23.
En üst katta oturuyor. Daire 23.
His apartment's on the top floor, facing the alley.
Dairesi son katta, arkadaki dar sokağa bakıyor.
The top floor, last window on the right.
En üst kat, sağdan sonuncu pencere.
- Did you evacuate the top floor?
- En üst katı boşalttınız mı?
Yes, I've reserved the penthouse and the top floor.
Evet, çatı katı ile en üst katı ayırdık.
No, Mr. Smith will also require the next-to-the-top floor.
Hayır, Bay Smith ayrıca en üst katın yanını da isteyecektir.
- From the top floor.
- En üst kattan.
Top floor.
Üst katta.
Take a room on the top floor and you can wave from your window.
Otelin en üst katına yerleşip, her gün hava alma saatinde onu izlersin.
He lives in Yi Pinxiang Hotel, top floor
Yi Pinxiang otelinin en üst katında kalıyor
- I took these pictures. You know what you've got on that top floor?
- Üst katta ne çektiğini biliyor musun?
The top floor is an old woman.
- Üst katta yaşlı bir kadın var.
- We're at the top floor!
- Ev, en üst katta!
I'm sitting on the top floor of this building.
Ben de, bu binanın çatı katında oturuyorum.
- Top floor.
- En üst katta.
- Right. The next time I had the diamond... I was in a police station in a detention cell on the top floor.
Elmas bir daha elime geçtiğinde... bir karakolun en üst katında, bir gözaltı hücresindeydim
I live on the top floor, and you?
En üst katta kalıyorum, ya siz?
Behind the tree, on the top floor.
Ağacın arkasındaki, üst katta.
On the top floor, right next to mine.
Üst katta, benimkinin tam yanında.
Rodin, Montclair and Casson live at the top floor alone.
Rodin, Montclair ve Casson çatı katında yalnız kalıyorlar.
Pop, the top-floor tenants, the roof is theirs, and I ain't gonna let anybody up there except Henny Gaddis, because...
- Çatı üst kat kiracılarına ait, baba. Henny Gaddis hariç, hiç kimsenin oraya çıkmasına izin vermeyeceğim çünkü...
Take a look at that top floor.
- Şu üst kata bak.