Turtles traducir turco
1,329 traducción paralela
Those chocolate turtles are costing us $ 12 a box.
O kaplumbağa çikolataların paketi bize 12 dolara maloluyor.
You gotta take away my turtles.
Kaplumbağalarımı benden alma.
You know I need my turtles.
Kaplumbağalarıma ihtiyacım var, biliyorsun.
Rochelle, if I win the lottery, you can buy all the chocolate turtles you want.
Rochelle, piyangoyu kazanırsam istediğin kadar kaplumbağa çikolatası alırsın.
But you eating chocolate turtles ain't helping nobody.
Ama senin kaplumbağa çikolatası yemenin kimseye bir yararı yok.
Well, if you're playing the lottery, I'm eating my turtles.
Sen piyangonu oynarsan ben de kaplumbağalarımı yerim.
After a day with no turtles, my mother was going through serious sugar withdrawal.
Kaplumbağasız bir günden sonra annem ciddi bir tatlı krizi geçiriyordu.
All I can tell you is that crack ain't got nothin'on chocolate turtles.
Kokain kaplumbağa çikolataların yanında solda sıfır kalır.
-... that tastes like turtles?
-... kaplumbağa gibi olan bir şey var mı?
- Turtles!
- Kaplumbağalar.
I ain't got my turtles!
Kaplumbağalarım yok!
After your mother gave up her chocolate turtles so we could pay the bills... I played the lottery.
Anneniz faturaları ödeyebilelim diye kaplumbağa çikolatalarından vazgeçtikten sonra piyango oynadım.
Mama had turtles, Daddy had the lottery.
Annem kaplumbağalarına kavuştu, babam piyangosuna.
Turtles don't have butts.
Kaplumbağaların poposu olmaz.
They're turtles.
Sanmam. Onlar kaplumbağa.
Teenage Mutant Ninja Turtles Teenage Mutant Ninja Turtles...
Teenage Mutant Ninja Turtles Teenage Mutant Ninja Turtles...
Divenni obsessed by turtles and bought 5 or 6 and put in a bathtub bath in the living room.
Kaplumbağalara takıntıIı oldum. Beş ya da altı tane almaya karar verdim ve onları salonun ortasındaki küvete koydum.
- My turtles!
- Kaplumbağalarım!
I just bought some wee baby turtles, and no one knows to feed them.
Küçük bebek kaplumbağalar almıştım. Onları beslemeyi kimse bilmiyor.
Well, turtles are pretty hardy.
Kaplumbağalar bayağı zorludur. Eminim bir şey olmaz.
And I'm allergic to cats and, well, I'm at work too long to be fair to a dog, so I went with turtles.
Kedilere alerjim var, bir köpek için çok uzun saatler çalışıyorum, ben de kaplumbağa aldım. Muhtemelen onları öldürdüm.
Turtles have hard shells.
Kaplumbağanın kabuğu vardır.
turtles, birds, everything, before man got in there and really hacked the whole thing to pieces.
kaplumbağalar, kuşlar, her şey insanlar gelmeden ve her şeyi parçalara ayırmadan önce.
And they may or may not be what the fisherman are looking for, and things like leatherback turtles or some marine mammals can simply get entangled in that line of gear.
Ve onlar, balıkçıların aradığı veya aramadıkları ve hatta deniz memelileri veya deniz kaplumbağaları olsalar bile kolayca bu takım ve teçhizatlara dolanabilirler.
Sea turtles die on the same exact beach where they were born, lions slaughter gazelles, spiders eat their young.
Deniz kaplumbağaları doğdukları plajda ölürler. Aslanlar ceylanları öldürür. örümcekler kendinden gençlerini yer.
- Yes! I love turtles.
Kaplumbağalara bayılırım.
I love turtles, too.
Ben de kaplumbağalara bayılırım.
God, why do men wait so long to tell their turtles how they feel?
Tanrım, tanrım neden insanlar kaplumbağalarına hissetiklerini söylemek için bu kadar beklerler?
The list is supposed to help people, not screw everything up and kick turtles out of their home.
Listenin insanlara yardım etmesi gerekirdi, işleri batırması değil. ve Kaplumbağaların evlerinden paketlenmesi.
And turtles coming home.
Ve kaplumbağaların eve dönmesi gibi.
For turtles and other inhabitants of the forest this is a feast they're lucky to see once in their lifetime and they gorge themselves while they can.
Kaplumbağalar ve ormanın diğer sakinleri için bu hayatları boyunca bir kez görme şansına erişecekleri bir ziyafettir. Ve fırsat varken tıka basa yerler.
Here and there, plants manage to take root and they're cropped by green turtles.
Yer yer kök salmayı başaran bitkiler yeşil kaplumbağalar tarafından biçilir.
Sweet, chocolate turtles.
- Bunlar güzeldir, kaplumbağa çikolataları.
With chocolate turtles.
Kaplumbağa çikolataları sayesinde.
The turtles.
Kaplumbağalar.
Where are the turtles?
Kaplumbağalar nereye gitti? Hadi ama.
Where are the turtles?
Kaplumbağalar nerede?
We seem to be missing a box of chocolate turtles with pecans.
Görüşünüşe göre bir kutu kaplumbağa çikolatamız kayıp.
Hand over the turtles now!
Kaplumbağaları bize teslim edin derhal!
I ate the turtles.
Kaplumbağaları ben yedim.
Any Mock Turtles, wait in the wings till called.
Sahte Kaplumbağalar, çağırılıncaya kadar kuliste beklesinler.
Please do not kick sea turtles
Lütfen deniz kaplumbağalarını tekmelemeyiniz
- My turtles.
- Kaplumbağalarım.
- You have turtles?
- Kaplumbağaların mı var?
How long have you had turtles?
Ne zamandır kaplumbağan var?
Turtles. How did I not know you had turtles for a year?
Nasıl olur da bir yıldır kaplumbağan olduğunu bilmem?
Did you know Shane had turtles?
Shane'nin kaplumbağaları olduğunu biliyor muydun?
Without phytoplankton in the oceans, there wouldn't be any fish or turtles swimming around.
Fitoplanktonlar olmasaydı etrafta yüzen balık ve kaplumbağalar da olamazdı.
- Sea turtles, mate.
Deniz kaplumbağalarıyla.
Sea turtles.
Kaplumbağaları mı?
Tell me, ladies, what do you know of sea turtles?
Söylesenize hanımlar, deniz kaplumbağalarını bilir misiniz?