English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / Was it her

Was it her traducir turco

23,435 traducción paralela
For me, it was always Aretha.
Benim için her zaman Aretha'ydı.
I told you it was a bad idea to call her.
Sana, onu aramanın kötü bir fikir olduğunu söylemiştim.
I told Clair that I was gonna get rid of it, put this behind us once and for all, but I guess she figured that if you found me with the murder weapon, that you would be convinced
Claire'e ondan kurtulacağımı her şeyin geride kalacağını söyledim. Ama sanırım eğer cinayet silahıyla yakalanırsam benim katil olduğuma inanacaktınız.
You have no idea how hard it was to convince her to accept the FBI's invitation to lecture at Quantico.
Onu, Quantico'daki FBI konferansına gitmeye ikna etmenin ne kadar zor olduğunu bilemezsin.
Yeah, becoming a journalist was her dream, and I think he ruined it for her.
Evet, gazeteci olmak onun hayaliymiş, ve sanırım o çocuk bunu mahvetti.
Snake probably found it when he was looking for her.
- Hayır. - Hayır.
Okay, well, we know when they got the code, so let's just look for it every time it was used going forward.
Peki, kodu aldıklarını biliyoruz, o zaman kullandığı her zamana bakalım.
Yeah, it was really nice to see her.
Evet, onu görmek güzeldi.
It was her opportunity to protest gender inequality in popular culture.
Popüler kültürde cinsiyet eşitsizliğini protesto etmek için ona fırsat oldu.
It was like we didn't know how to be a family without her.
Onsuz nasıl aile olacağımızı bilmiyor gibiydik.
- They didn't give it to her? - No. First time Walter saw it was when he dropped Wendy off at the party.
Walter'ı ilk gördüğümde Wendy'i partiye bırakıyordu.
She was taken... or rather Pandora's Box was taken with her in it.
Götürüldü... Daha doğrusu Belle içindeyken Pandora'nın Kutusu götürüldü.
But think about it... at some point in your life, every one of you was once a believer, and at some point, you left that part of you behind.
Ama düşünün bir, hayatınızda bir zamanlar her biriniz inançlı insanlardınız ama bir süre sonra o benliğinizi geride bıraktınız.
How hard do you think it was for me to get her to send a sexy picture to you after that?
Bunu söyledikten sonra seksi bir fotoğraf yollatmam ne kadar zor oldu sanıyorsun?
It was Bobo. And these were scattered everywhere.
Bunlar her yere saçılmıştı.
I lived through that with you, with Jackson, and I just was trying to help somehow so that maybe this time it could be different.
Olanları seninle ve Jackson'la ben de yaşadım. Bu kez her şeyin farklı gelişmesi için yardım etmeye çalışıyorum.
Oh, god. Okay, it all started because raven was really upset about your breakup, and...
Aslında sen onu terk ettiğin için Kuzgun çok üzgündü ve her şey öyle başladı...
Everything worked out like it was supposed to.
Her şey olması gerektiği oldu.
- It was the both of them.
- Her ikisiydi.
It was her idea.
O onun düşüncesi.
So, we'll take the year that Fort Knox was built and how much gold historians say was stored here, then divide it by how many bars fit into each cell, and then consider the year the scepter was brought to the vault so...
Fort Knox'un inşaat tarihini ve tarihçilerin burada ne kadar altın olduğuyla ilgili söylediklerini esas alıp bunu her hücrene sığan külçe sayısına bölersek kral asasının kasaya getiriliş tarihini de hesaba katarsak...
Maybe whoever it was killed her.
Belki de onu öldüren o birisiydi.
It was only her and Amelia.
Sadece o ve Amelia vardı.
Alicia. Thank you, it was beautiful.
- Alicia teşekkürler her şey çok güzeldi.
Yep, it was all going well until...
Her şey iyi gidiyordu, ta ki...
Although I thought it was just gonna be the core group, so I wasn't prepared.
Her ne kadar çekirdek grupla olacağımızı düşünmüş olsam da hazırlıksız yakalandım.
They planted enough on Hotch to make it look like he was ready to blow up a city block.
Hotch'u bir bloğu patlatacak gibi gösterecek her şeyi hazırlamışlar.
It was a retort, after Hotch exposed her past.
Hotch geçmişini ortaya çıkarınca karşılık verdi.
It was kind of scary, really, but don't tell her that.
Gerçekten korkutucuydu ama bunu ona söyleme.
You know, after it all been wrapped up, and your future step-brother was sent down the river for his confessed sins.
Her şey sonuçlandıktan sonra... Senin gelecekteki üvey kardeşin günahlarının itirafı için nehre atıldı.
It was the first time in her life that she didn't have to scream and yell to be seen.
İlk kez dikkate alınmak için çığlık atmak ve bağırmak zorunda değildi.
Called Camille, told her it was over.
Camille'i arayıp her şeyin bittiğini söyledim.
That we've been on a hamster wheel risking our lives day after day trying to figure out who it was when all along it was her!
Hamster tekerleğinde, hayatımızı riske atarak kim olduğunu çözmeye çalıştık ki baştan beri oymuş!
And it looked like your dad was calling her.
Ve sanki baban onu arıyormuş gibi göründü.
It was all virgin forest till they found coal here.
Burada kömür bulana kadar her yer balta girmemiş ormanmış.
- It was her first time, she wanted to try it.
- İlk defa içmiş, denemek istemiş.
You probably heard me talking about it as I was leaving her room.
Odasından çıkarken beni duymuşsundur zaten.
Give anything if it was to be over so I can collect the damn check already.
Bunu bitirebilecek her şeyi söyleyin ki böylece onlar da lanet çeki alabilsinler.
It's like she made up her mind when she saw it was me.
Sanki beni gördüğünde çoktan kararını vermişti.
Just seeing Thea in the suit, it just made me feel like everything was going to get back to normal.
Thea'yı tekrar kostümle görmek.. .. sanki her şey.. .. normale dönüyormuş gibi hissettirdi..
It was always going to go this way.
Her zaman bu duruma düşüyoruz.
You know, it's like I-I want to give up on Rebecca's scheming, I do... but it's just, it... every morning I still wake up with an emptiness and a longing, and... I mean, at first I thought it was because you and I weren't boning, but...
Gerçekten Rebecca'nın entrikalarından uzak durmaya çalışıyorum, deniyorum ama her sabah aynı özlem ve boşlukta uyanıyorum başlangıçta ikimizin yaşadıkları yüzünden sanırdım ama...
My ex is a pompous ass, and his new girlfriend is barely out of her teens, but other than that, it was delightful.
Eski kocam kendini beğenmişin teki ve kız arkadaşı daha ergenlikten çıkmamış ama onun dışında güzeldi.
A rivalry would explain why Zane was working with both brothers, but how... how do we prove it?
Aralarındaki rekabet bu durumu açıklayabilir neden Zane her iki kardeşle birden çalışıyordu, fakat nasıl... nasıl kanıtlayacağız?
Actually, I was gonna tell her to do it.
Aslında ben de aldır diyecektim.
So, it was her idea to go undercover at the psychiatric ward?
Akıl hastanesinde gizlenmek onun fikri miydi peki?
I thought that my love for Caroline was so strong that I would do anything to protect it.
Düşündüm ki Caroline'a olan aşkım o kadar büyüktü ki onu korumak için her şeyi yaparım sanıyordum.
It was because you were afraid if you didn't, you would do something terrible, and you would lose her forever.
Eğer bunu yapmasaydın korkunç bir şey yapacağından ve onu sonsuza dek kaybedeceğinden korktuğun için yaptın.
When Wilcox's family lost their house, when his family fell apart, when his life was turned upside down forever, it was all over a very specific number- - $ 117,586, the exact amount his home was foreclosed for.
Wilcox'un ailesi evlerini kaybettiğinde, ailesi dağıldığında hayatı sonsuza kadar alt üst olduğunda her yerde çok özel bir sayı vardı... 115.586 Dolar tamı tamına evinin satıldığı rakam.
Or ghost or whatever it was.
Ya da hayalet, ya da her neyse.
It was her washer, man.
Çamaşır makinesiydi yahu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]