We'll be right there traducir turco
465 traducción paralela
We'll be there right on the minute.
Tam zamanında orada olacağız.
Get good wages out there and put it all together, and we'll be all right. Good wages?
İyi maaş alıp, biriktirirsek kendimizi kurtarırız.
So, we'll be a-building the house right over there by that tree.
Şuradaki ağacın oraya evi yapacağız...
We're to pick up our driver there at 5 : 00... and we'll be at the plant right after the day shift has checked off.
Şoförümüzü 5'te oradan alacağız. Ve gündüz vardiyası bitince fabrikada olacağız.
We'll be right there!
Hemen geliyoruz.
We'll be right there.
- Biz de hemen geliyoruz.
We'll be right there.
Geliyoruz.
We'll be there right after dark.
Hava karardıktan sonra orada oluruz.
We'll be right there with you.
Biz sana yardım edeceğiz.
We'll be right there.
Orada olacağız.
We'll be there right away.
Hemen geliyoruz.
- We'll be right there.
- Geliyoruz.
When we get back, they'll be right there, right in the palm of my hand.
Döndüğümüzde burada olacaklar, tam avucumun içinde.
When we make our move there, you'll be my right-hand man.
Oraya gidince, benim sağ kolum olacaksın.
We'll be right there.
Tamam geliyoruz. Stop!
We'll be right there.
Tamam geliyoruz.
Listen, don't you call anybody, you stay right there, we'll be right up!
Bak, kimseyi arama, orada kal, hemen geliyoruz!
I mean, think of it this way : We've been in space for twenty years now, right? And we've only aged three years... so there'll be plenty of time later on for staring around.
Bir de şöyle düşün, biz uzaya çıkalı 20 yıl oldu, neticede sadece 3 yıl yaşlandık, üstelik etrafa bakman için bol bol vaktin var.
We'll be there half an hour earlier on the direct train from Innsbruck. All right?
Innsbruck'tan aktarmasız trenle eve yarım saat erken varacağız.
There's no need to go further, we'll be all right here.
Başka yer aramaya gerek yok, burası iyi.
We've been assured that he's all right, but there'll be no payment or transportation until we have seen the mayor.
İyi olduğuna bizi temin ettiler. Ama belediye başkanını görmeden para vermemiz ya da uçak yollamamız mümkün değil.
Now, if you'd hop down from there and go into that room round to the right, Mrs. Maier, we'll be right in for the interview.
Al bakalım dostum. Zıpla bakalım. Sağdaki şu odaya geçerseniz Bayan Maier,... röportaja hemen başlayacağız.
We'll be right there!
Şimdi geliyoruz.
Call the hospital and tell them what happened, all right? Tell them we'll be there in 5 minutes.
Hastaneyi ara, ne olduğunu anlat ve 5 dakika içinde orada olacağımızı söyle.
We'll be right there.
Orada olacağımızı söyle.
We'll be right there!
Hemen geliyoruz!
Hang on, admiral, we'll be right there.
Dayanın Amiral, orada olacağız.
We'll be right there to pull his plug.
Tam zamanında onu durduracağız.
- We'll be right there.
- Hemen geliyoruz.
We'll be right there.
- Hemen geliyoruz.
We'll be right there every minute.
Biz her an orada olacağız.
We'll be right there.
Tamam. Geliyoruz.
there's nothing wrong with a magazine. we'll be the judge of what's right and wrong for our son.
Beş seneden sonra, biraz geç olduğunu düşünmüyor musun?
We'll be right out there all night so nothing can hurt you, OK?
Kimse sana zarar vermesin diye dışarıda olacağız. Tamam mı?
We cut across this field right here, we'll be there in an hour.
Şu çayırın ortasından geçersek, bir saat içinde orada oluruz.
That's right. And if we have a problem, you'll be there for us too, right?
Doğru, bizim bir problemimiz olunca sizde bizim yanımızda olacaksınız, değil mi?
Right, we'll be there in about fifteen minutes.
Tamam, on beş dakika sonra orada oluruz.
Just stay there, we'll be right there.
Olduğun yerde kal, biz oraya geliyoruz.
We'll be right there.
Hemen geliyoruz.
Tell her we'll be right there.
Hemen geliyoruz.
- Sure, we'll be right there.
- Tamam hemen geliyoruz.
We'll be right there, Pop, in one minute.
Geliyoruz baba. Bir dakika.
There's something I have to say to this man, sweetheart, so we'll be right back, okay?
Bu adamla konuşmam gereken bir şey var, tatlım. Hemen geri döneriz, tamam mı?
We'll be right there.
Hemen geliyoruz!
There's going to be a big call for this unit. And we'll make him right here in Detroit.
Bunun için büyük bir talep olacak ve biz bunu Detroit'te üreteceğiz.
Yo, Dylan, we'll be right there!
Hey, Dylan, Hemen geliyoruz!
You look for us, and we'll be right there with you.
Orada, yanında olacağız.
We'll be right there.
Biz buradayız.
Before 9 : 00. All right then, we'll pick up your shit, go over there, we'll set you up. And you'll be straight, man.
Senin arkandayız, oraya git ve yumruğunu masaya vur... işte o zaman gerçek bir erkek olacaksın.
.. even for our customers in Waukegan, Elgin and Aurora, we'll be there right on time.
.. Waukegan, Elgin ve Aurora müşterilerimiz için de - zamanında orada olacağız.
Yeah, we'll be right there.
Tamam, hemen geliyoruz.
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be okay 108
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56
we'll be there 212
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll be together again 17
we'll be okay 108
we'll be together 58
we'll be waiting for you 19
we'll be there soon 56
we'll be there 212