We'll do our best traducir turco
283 traducción paralela
However, we'll do our best to get some food up here by evening.
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best, Mrs. Lord.
Elimizden geleni yapacağız, Bn Lord.
Carry on. We'll do our best, sir.
- Elimizden geleni yapacağız, efendim.
"You can be sure... that we'll do our best to get you jobs..."
"Kesin emin olabilirsiniz ki sizlere iş bulmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız..."
We'll do our best.
Elimizden geleni yaparız, Miss Singleton.
We'll do our best, of course I can't do my juggling yet but I'll figure out something else to do and Julie's singing here will liven things up plenty.
Elimizden geleni yapacağız, tabii ki henüz hokkabazlık yapamayacağım. Ama bazı şeyleri göstermeyi düşünüyorum Ve Julie de bol bol neşeli şarkılar söyleyecek.
# We'll do our best the uncivilised west # To conquer and tame
Medenileşmemiş batıyı fethedip ehilleştirmek için elimizden geleni yapacağız
We'll do our best to fill your order, Mr. Grainger.
Verdiğiniz listeyi en iyi şekilde tamamlayacağız, Bay Grainger.
We'll do our best to oblige.
Elimizden geleni yapacağız.
- We'll do our best.
Biz beceririz öyle değil mi?
We'll do our best.
Elimizden geleni yapacağız.
- Oh, we'll do our best, sir.
- Oh, elimizden geleni yapacağız, efendim.
We promise to the Soviet government... to our country,... and all the Soviet nation... that we'll do our best to justify your trust.
Sovyet hükümeti için söz veriyoruz, .. ülkemize, .. tüm Sovyet halkına,
We'll just have to do our best.
Elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız.
We'll do our best to be as accurate as possible, Miss Marple.
Mümkün olan en doğru tahmini yapmaya çalışırız.
We'll do our best.
Elimizden ne geliyorsa yapacağız.
- We'll do our best.
- Elimizden geleni yapacağız.
- We'll do our best.
Teşekkür ederim.
- We'll do our best.
- Çalışacağız.
We'll do our best, dear comrade DzhabraiI.
- Büyük emek verecez, kıymetli Djabrail yoldaş.
We'll do our best to make you feel comfortable.
Rahat hissetmeniz için elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best, Mr Wilson.
Elimizden geleni yaparız, Bay Wilson.
We'll do our best. Let's go.
Gidelim.
We'll do our best.
- Elimizden geleni yapacağız.
Well, we'll do our best, general. That's the ticket.
Elimizden gelenin en iyisini, yapacağız General.
I know we'll all do our best.
Elimizden geleni yapacağımızdan eminim.
You must help me find him! We'll do our best, I assure you.
- Onu bulmama yardımcı olmalısınız.
Grandmother is also going to live in this house and we'll both do our best to give you all you need.
Büyükanne de bu evde yaşayacak ve beraber sizin ihtiyaçlarınızı karşılamaya çalışacağız.
Well, we'll do our best not to make a nuisance of ourselves, colonel.
Başınıza dert olmamaya çalışırız yarbay.
All we can do is our best. But we'll give it a 100 % try, son.
Sadece elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz ama % 100 deneyeceğiz evlat.
But if you still wanna hire us, we'll do our best to find your friend.
Ama hâlâ bizi kiralamak istiyorsanız, onu bulmak için elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best, sir.
Elimizden geleni yaparız efendim.
We'll do our best.
Elimizden geleni yaparız.
We'll do our very best to help you.
Senin için elimizden geleni yapacağız.
- We`ll do our best
- En iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Anyway, we'll do our best.
Yine de elimizden geleni yapacağız.
WIGGINS : We'll do our best won't we lads?
Elimizden gelenin en iyisini yapacağız, di mi?
- We'll do our best without you.
Sensiz elimizden geleni yaparız.
We'll put our heads together. I'm sure we'll be able to help you decide what's best for you to do.
Eminim, kendin için en doğru kararı alman için sana yardımcı olabiliriz.
We'll do our best to get it out of here as quickly as possible. Thank you, Commander.
Gemiyi buradan derhal uzaklaştırmak için elimizden geleni yapacağız.
I want you to know that we'll do our best to help you.
Size yardım etmek için elimizden geleni yaptığımızı bilmeni istiyorum.
Yes, we'll do our best.
Evet, elimizden geleni yapacağız.
We'll do our best.
Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
- We'll do our best.
- Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
- Okay, we'll do our best.
Biz deneyeceğiz.
- You keep your chin up, and we'll do our best.
Tamam. - Sabırlı olursanız elimizden geleni yapacağız.
They're getting kind of cranky about where we get our core-op funds but, as it's you I'll certainly do the best I can.
Kaynaklarımız hakkında bilgi edinmek için sabırsızlanıyorlar. Fakat sen söz konuşu olunca elimden gelenin en iyisini yaparım.
We'll do our best to help.
Yardım için her şeyi yapacağız.
Well, Frank. We'll do our best.
Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.
Well, we'll do our best.
Peki, elimizden geleni yaparız.
Well, we'll do our best to find your ship and return you to your people.
Peki ala, gemini bulman için elimizden geleni yapıp, seni insanlarına götüreceğiz.
we'll do 19
we'll do it tomorrow 27
we'll do it 183
we'll do it again 37
we'll do it your way 52
we'll do it together 68
we'll do this together 17
we'll do whatever you want 18
we'll do the rest 20
we'll do everything we can 31
we'll do it tomorrow 27
we'll do it 183
we'll do it again 37
we'll do it your way 52
we'll do it together 68
we'll do this together 17
we'll do whatever you want 18
we'll do the rest 20
we'll do everything we can 31
we'll do anything 16
we'll do that 74
we'll do what we can 28
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll see 1739
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll do that 74
we'll do what we can 28
we'll be back soon 49
we'll be right back 266
we'll be in touch 367
we'll be back 167
we'll see 1739
we'll 584
we'll talk soon 56
we'll go together 86
we'll see each other soon 16
we'll be together again 17
we'll meet again 87
we'll see you tomorrow 58
we'll talk later 372
we'll meet you there 68
we'll be okay 108
we'll see you later 106
we'll talk tomorrow 85
we'll see each other soon 16
we'll be together again 17
we'll meet again 87
we'll see you tomorrow 58
we'll talk later 372
we'll meet you there 68
we'll be okay 108
we'll see you later 106
we'll talk tomorrow 85