English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We'll talk soon

We'll talk soon traducir turco

171 traducción paralela
We'll talk together soon.
Yakında konuşacağız.
I hope we'll see each other soon and have a nice talk together.
Umit ederim birbirimizi tekrar görürüz ve beraber güzel bir sohbet ederiz.
Jeanne, darling, you'll be under surveillance very soon, so we won't be able to talk.
Jeanne, sevgilim, çok yakında gözetim altında olacaksın, ve konuşamayacağız.
And as soon as we're finished, we'll talk about it, okay?
Bu konu hakkında, yakında konuşuruz.
- We'll talk about it soon.
- Kendine iyi bak.
We'll talk again soon, Commander.
Yakında tekrar konuşuruz Komutan.
We'll talk again soon.
Yakında yine konuşuruz.
- Clark, we'll talk soon?
- Clark, yakında konuşur muyuz?
We'll talk soon.
Yakında konuşuruz.
And we'll talk again real soon.
Yakında yine konuşuruz.
We'll talk again soon.
Görüşmek üzere.
We'll be leaving as soon as we talk to the oncologist.
Onkolojistle konuşur konuşmaz gideceğiz.
We'll talk soon?
Yakında konuşur muyuz?
We'll have our talk soon.
- Konuşmamızı yakında yapacağız.
- Mrs. Reilly we'll talk again soon in a few minutes.
- Bayan Reilly birkaç dakika sonra konuşacağız.
Now take the shoes, we'll talk soon.
Şimdi, al bakalım ayakkabıları. Yakında görüşürüz.
They're waiting "'talk to her, we'll be back soon
Onlar bekliyor Onunla konuş, hemen döneceğiz
So we'll talk soon.
Yakında konuşuruz.
- We'll talk soon, I hope.
- Sonra konuşuruz, umarım.
Well, we'll talk soon.
Tamam. Sonra konuşuruz.
We'll talk to you soon.
Sizinle yakında görüşürüz.
Maybe we'll have a chance to talk about it soon.
Belki sonra konuşuruz.
We'll talk soon.
Sonra konuşuruz.
Sure, sure. Ok, I'll let you sleep, and we'll talk again soon, sure...
Elbette, bırakayım da uyu.
Soon as we kill these creatures, I'll talk to Angel.
Yakında bu yaratıkları öldürdüğümüzde, Angel ile konuşacağım.
I'm sure we'll talk again soon, Clark.
Eminim tekrar konuşacağız, Clark.
We'll talk soon, then.
Yakında konuşuruz.
We are going to talk to the family. As soon as we know something we'll let you know. Purdy :
Aileyle konuşacağız ve bir şeyler öğrendiğimizde size bildiklerimizi anlatacağız.
- We'll talk soon, Or.
- Sonra konuşuruz, Or.
This is a big one, so as soon as I get back we'll stay up as late as you want, talk as late as you want, all right?
Bu büyük bir olay, bu yüzden döner dönmez istediğin kadar oturup, istediğin kadar konuşacağız tamam mı?
- We'll talk soon, okay? - Countin'on it.
- En kısa zamanda yine konuşuruz, tamam mı?
- We'll talk soon, okay? - Countin'on it.
- Dört gözle bekliyorum.
We'll talk more as soon as you...
- Konuşacağız, biter bitmez...
We'll go out for dinner soon, so let's talk then.
Birazdan yemeğe çıkacağız, o zaman konuşalım.
As soon as i get gary squared away here We'll talk about it
Gary'i buradan gönderir göndermez bunun hakkında konuşuruz.
We'll talk again. - Soon.
Yakında tekrar konuşacağız.
I'll start preparations to talk to Lazlo Drake myself as soon as we have his location.
Yerini bulur bulmaz Lazlo Drake'le bizzat konuşacağım.
- He said that too, Dad. We'll talk soon, folks.
Bunu da söyledi baba.
We'll talk soon.
Çok geçmeden haber veririm..
I'll try and have everything returned as soon as possible, but we really need to talk to your mother.
Her şeyi en kısa zamanda iade etmeye çalışacağız. Fakat şimdi annenizle konuşmak zorundayız.
Okay, we'll talk to you soon. All right, bye-bye.
Görüşürüz.
We'll talk to you soon.
Sizinle tekrar konuşacağız.
I'll talk to you as soon as we finish.
İşimiz biter bitmez sizinle konuşmaya geleceğim.
We'll talk soon. Yours, etc. Angus.
Yakında görüşürüz, sevgilerimle, Angus.
We'll talk to you soon.
En kısa zamanda görüşeceğiz seninle.
- We'll talk soon.
Daha sonra konuşuruz.
All right, we'll talk soon.
Tamam, yakında görüşürüz.
I'll be checking in on Zoe, and we'll talk again soon.
Gözüm Zoe'nin üzerinde olacak ve yakında tekrar konuşacağız.
- We'll talk soon.
- Yine görüşürüz.
Kate and I will go talk to the mayor and we'll meet back here as soon as possible.
Kate'le ben valiyle konuşacağız. En kısa zamanda burada buluşuruz.
We'll talk soon.
Tekrar konuşuruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]