We're going down traducir turco
1,108 traducción paralela
Jumping up and down, and waving your arms in the air, and knowing that in a minute we're all going to be free! Free!
Havalara zıplar, kollarını sallar, bir dakikalığına, özgür kalacağımızı düşünürsün!
We're going to take a little nap, sit your ass down.
Şimdi biraz kestirelim, koy kıçını yatağa.
We're going down the tube in two minutes.
Boruya iniyoruz iki dakika içinde.
If he dies, man, we're going down.
Eğer ölürse hepimiz ayvayı yeriz.
We're going to have to go down to find it.
- Aşağı inmeliyiz.
So, we're done. Are you going off to the moon or going down in the sewer?
Şimdi kanalizasyona mı yoksa aya mı gidiyorsun?
We're going down to the dock later to buy some lobsters.
Bugün ıstakoz almaya limana ineceğiz.
Now, now! And this is where we're going, down here.
Ve burası da gideceğimiz yer.
We're going down!
Düşüyoruz.
Jesus, we're going down the wrong way street.
Yanlış şeritteyiz!
We're going down!
Düşüyoruz!
We're going down!
Batıyoruz!
We're going to try to get that garage-door down real soon.
Garaj kapısını en kısa zamanda kapatmaya çalışacağız.
We're going down.
Düşüyoruz.
Just a few minutes and then we're going to have to shut down again.
Birkaç dakika daha, sonra motorları bir kez daha kapatmalıyız.
Now, I know what some of you must be thinking the day has come we're all going down, etc, etc.
Şimdi bazılarınızın ne düşündüğünü biliyorum... Kıyamet geldi, hepimiz batacağız, vesaire, vesaire.
We're going back down our tracks, Tony.
İzlerimizin üstünden dönüyoruz, Tony.
We're going down.
Aşağı iniyoruz.
Oh, my God, we're going down.
Oh, aman Tanrım! Düşüyoruz.
Well... somehow I think we're going to catch the Romulans with their pants down on Nelvana lll, just like he says.
Bence Romulanları, Nelvana III'te... aynı onun söylediği gibi, pantolonları aşağıda yakalayacağız.
We're going to dust it down.
Parmak izlerine bakacağız.
Now you know what we came down here for. And we're going to do it.
Buraya neden geldiğimizi biliyorsun ve bu işi bitireceğiz.
We have to metabolize this shit out of our system, or we're going to be down for the rest of the night.
bu seyi metabolizmamizdan cikarmaliyiz, yada butun gece burada uyuyacagiz.
I'm sorry. We're going down to 31-1-9.
Affedersiniz. 31-1-9'a gidelim.
Looks like we're either going down right directly over the desert or near Tampico.
Ya çölün üzerinden ya da Tampico'nun yakınından geçiyoruz gibi görünüyor.
We're going down.
Sonuna geldik.
Guess we're going down.
Aşağı doğru ilerliyoruz sanırım.
We're just going to have to cut down on luxuries.
Lüks harcamaları kesmek zorundayız.
We're all going to sit down as a family... and listen to an inspiring story of wilderness survival.
Şimdi hepimiz bir aile gibi oturacağız ve "Vahşi Doğada Yaşamak" konulu kitabı okuyacağız.
- We're just going through a down phase.
Sadece geçici bir durgunluk süreci yaşıyoruz.
Hey, we're going down.
Alçalıyoruz.
One way or another, we're going down.
Öyle ya da böyle aşağıya iniyoruz.
We're going down now.
Şimdi iniyoruz.
OK, we're going to track down any possible cause of that brain pattern.
Tamam, şimdi bu görüntüye yol açabilecek... olası nedeni araştıracağız.
We're going to charge swinging down the hill.
- Evet, ama ne yaptığımız ortada. Saldıracağız
- We're going down.
- Korkuyorum.
We're going down to the market in Middleton.
Middleton'a alışverişe gidiyoruz. Fazla uzun sürmez.
We're going right down the scale.
Notaları söylüyoruz. Hadi.
Roll down your sleeves, Miller. We're going in the bush.
Miller, giysinin kollarını aşağıya doğru indir, çalılardan geçeceğiz.
And ready the troops. We're going down.
Ve askerleri hazırlayın.
OTC, we're going to bring you down.
OTC, sizi indireceğiz.
Slow down! We're going to hit the edge!
Kıyıya çarpacağız!
We're not going down on this thing, Bess!
Aşağı düşmeyeceğiz Bess!
Calm down. We're not going to die.
Sakin ol Ölmeyeceğiz.
- We're going straight down.
- Aşağı iniyoruz.
- We're going down the street.
Sokakta yürüyoruz.
We're going straight down the linea alba.
Doğruca linea alba'ya giriyoruz.
So this Sunday we're going down to the park, play football and settle this thing once and for all. Isn't that great, Peg?
Yani bu pazar parka gidip futbol oynayacağız ve yenilmezliğimizi kanıtlayacağız.
We're going to move down bit by bit.
Yavaş yavaş aşağı doğru ilerleyeceğiz.
We're going down...
Düşüyoruz...
We're going in to sit down and finish that game.
Şimdi oturup oyunu bitireceğiz.
we're going shopping 19
we're going out tonight 29
we're going to be late 92
we're going 715
we're going to paris 19
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358
we're going there 17
we're going out tonight 29
we're going to be late 92
we're going 715
we're going to paris 19
we're going home now 17
we're going to dinner 19
we're going for a ride 34
we're going home 358
we're going there 17