English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We're in agreement

We're in agreement traducir turco

148 traducción paralela
Mrs. Hamilton, since we're now in agreement... would you mind if we postpone the discussion of the details?
Bayan Hamilton, artık anlaştığımıza göre... ayrıntılarla ilgili tartışmayı başka bir zamana erteleyebilir miyiz?
We're in complete agreement.
Tümüyle aynı fikirdeyiz.
We've been living apart for ages and we're in agreement, but feelings of guilt linger on.
Yıllardır ayrı yaşıyorduk. Birlikte karar verdik. Yine de insanın vicdanı rahatsız oluyor.
Well, I'm delighted we're in agreement.
Aynı fikirde olduğumuza sevindim.
We're in agreement then
Anlaştık o halde.
We're all in agreement.
Bizim bir anlaşmamız var.
So we're in agreement, Miss Talmadge?
O zaman anlaştık, Bayan Talmadge?
Good, I'm glad we're all in agreement.
İyi hepimiz bir anlaşmaya vardık.
Well, then we're in agreement.
O halde anlaştık.
- we're all in agreement.
- Anlaştık.
I'm glad we're all in agreement.
Hepimizin aynı fikirde olmasından memnun oldum.
So finally, we're all in agreement about what's going on with the adults.
Sonunda yetişkinlere ne olduğu konusunda hem fikiriz.
So we're in agreement.
Anlaştık o zaman.
I'm glad we're in agreement.
Anlaştığımıza memnunum.
Major, these visions may be important but I think we're all in agreement here that they are not as important as Captain Sisko's life.
Binbaşı, bu öngörüler önemli olabilir, ama sanırım hepimiz hiçbirinin Kaptan Sisko'nun hayatından değerli olmadığında hemfikiriz.
So maybe one celebration is okay if we're in agreement that from here on out you do exactly as I say.
Bir kez kutlama yapabiliriz. Eğer anlaştıysak bundan böyle ne dersem onu yapacaksınız.
- Then we're all in agreement.
- O zaman hepimiz aynı fikirdeyiz.
Oh, I'm glad to see we're all in agreement here.
Hepimizin anlaşmış olmasına sevindim.
Then we're in agreement.
O halde aynı fikirdeyiz.
We're always in perfect agreement on every plan that is proposed.
Daima her planımızda çok yerinde kararlar alıyoruz.
Then I'll assume we're in agreement.
Öyleyse anlaştığımızı varsayıyorum.
We're both in agreement that you were the hit of the party.
İkimizde partinin yıldızı olduğun konusunda hemfikiriz.
And on that, I think we're all in agreement.
Sanırım hepimiz bu konuda hemfikiriz.
"And on that, I think we're all in agreement."
"Sanırım hepimiz bu konuda hemfikiriz."
- We're just all in agreement. The kid can't wear headphones while he pitches.
Çocuk atış yaparken kulaklık takamaz.
So we're in complete agreement here?
Öyleyse anlaştık demektir.
I would want it to be from- - - Joey, I think we're in agreement here.
- Joey, sana tamamen katılıyorum.
So I guess we're in agreement that since last night words have lost all meaning.
Öyleyse ikimiz de dün akşamdan sonra sözcüklerin anlamını yitirdiğini düşünüyoruz.
ACTUALLY, WE'RE IN TOTAL AGREEMENT.
Aslında tamamen aynı fikirdeyiz.
- We're all in agreement.
- Hepimiz hemfikiriz.
You know, I am really happy that you two are in agreement... but we're not getting rid of Barry.
Kız kardeşinle çok iyi anlaşmana seviniyorum ama Barry'yi kovmayacağız.
For once we're in full agreement.
Bu kez tümüyle aynı fikirdeyiz.
- As long as we're all in agreement about this.
Hepimiz aynı fikirde olduğumuz sürece mesele yok.
Then we're in perfect agreement.
O zaman tamamen hem fikiriz.
WELL PUT! WE'RE IN AGREEMENT, SIR!
İyi söyledin, Katılıyorum, bayım.
- Then we're in full agreement.
- O zaman hemfikiriz.
So, we're all in agreement?
Yani anlaştık mı?
Says in this agreement that if you're in arrears we have the right to foreclose and purchase this property for one peso.
Bu sözleşmede şöyle yazıyor : Eğer borcunuzu ödeyemezseniz bir peso karşılığında araziye el koyma ve satın alma hakkımız var.
On that subject I think we're both in agreement.
Bence bu konuda ikimiz de aynı şeyi düşünüyoruz.
Well, then we're all in agreement.
Bu konuda anlaşıyoruz demek ki.
We're in total agreement.
Ne kadar harika, değil mi? Çok iyi anlaşıyoruz.
Oh, good. We're in agreement. The fountain stays.
İyi, demek anlaştık.
We're in agreement.
- İyi demek ki anlaştık.
Then we're in agreement.
O zaman bir anlaşmaya vardık.
Great. We're all in agreement. We're getting out of here.
Hepimiz anlaştık, buradan gidiryoruz.
We're in agreement.
Anlaştık.
Okay, we're all in agreement.
" Harika bir gündü hayatım.
Everybody wants to go to their own funeral. We're all in agreement.
İntihar etmiş numarası mı yaptın?
We're in agreement then.
O halde anlaştık.
- Well, we're all in agreement there.
- Evet, bu konuda hepimiz hemfikiriz.
- So we're in agreement.
- Yani anlaştık mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]