English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ W ] / We're just leaving

We're just leaving traducir turco

132 traducción paralela
We only just met, and you're already leaving.
Daha yeni tanıştık ama hemen gidiyorsun.
Yes, we're leaving just as soon as we're packed.
Evet, eţyalarýmýzý toplar toplamaz ayrýlýyoruz.
And we're leaving in just a few minutes.
Birkaç dakika içinde yola çıkıyoruz. Ne?
And maybe it'll show up tonight just when we're leaving.
Ve belki sadece bu gece dışarı çıkacağımız zaman ortaya çıkacaktır.
We're just leaving...
Birazdan çıkıyoruz...
- Just put it on, we're leaving.
- Hemen giy üstüne, gidiyoruz.
- We're just leaving now, sir.
- Şimdi gidiyoruz, efendim.
Oh, fine, fine We're just leaving
Güzel. Birazdan ayrılıyoruz.
Meanwhile, you just rest your toes because we're leaving before dark.
Bu arada, dinlenmeye bakın, çünkü hava kararmadan tekrar yola çıkacağız.
We're just leaving with the candidate and his wife, to vote.
Aday ve karısıyla birlikte oy kullanmak için ayrılıyoruz.
Look, just because we're leaving our pregnant wives alone to fend for themselves without a cent in the world that doesn't make us bad, does it?
Hamile karılarımızı beş parasız bırakıp gidiyor olmamız kötü insanlar olduğumuz anlamına gelmez değil mi?
We're just leaving.
Gidiyoruz.
We're just leaving.
Şimdi gidiyorduk.
Actually we're just leaving.
Aslında ayrılıyorduk.
But you got just one hour, then we're leaving.
Ama sadece bir saatiniz var, sonra biz gideceğiz.
We're just leaving.
Çıkıyorduk.
Just because we're leaving doesn't mean you are.
Biz yokuz diye senin bırakman gerekmez.
We're leaving Robby's room just the way it is for when he comes back.
Robbie'nin odasını aynen bırakacağız ki döndüğünde hazır olsun.
We're just leaving.
Biz gidiyorduk.
- actually, we're just leaving.
- Aslında, biz de tam çıkıyorduk. - Evet.
It's just buying us the right to keep living here, and we're leaving anyway.
Sadece burada yaşayabilme hakkımızı satın alıyoruz, ve nasıl olsa gideceğiz.
We're leaving in just a few seconds.
Tanrım! Hey, asker!
- Sorry, we're just leaving.
- Afedersiniz, gidiyoruz.
We were just leaving... but now you're here, I guess we can eat.
Biz de kalkıyorduk... ve sen yeni geldin. Sanırım yemek yiyebiliriz.
Okay, I'm parking the ship right here and we're not leaving until somebody tells me what the hell just happened here.
Tamam, gemiyi buraya park ediyorum. Ve hiçbir yere gitmiyorum biri neler olduğunu anlatıncaya kadar.
Now a tie with that would be just great. We're leaving.
Bir de kravat takarsan harika olacak.
I'm just cleaning this fucking pigstly we're leaving in that's all
Sadece içinde yaşadığımız bu domuz ahırını temizliyorum, hepsi bu.
- I'm sorry, we're just leaving.
- Üzgünüm, biz de tam gidiyorduk.
BLEND-RIGHT-IN-BROWN AND MAKE-NO-WAVES-GREY. I JUST FIGURED THAT SINCE WE'RE LEAVING LIBERTY AVENUE, MAYBE IT WAS TIME WE LEFT CERTAIN OTHER THINGS BEHIND TOO.
Liberty Avenue'den taşındığımıza göre, belki başka şeyleri de arkamızda bırakabileceğimizi fark ettim.
We're just leaving.
Biz de gidiyorduk.
He was just saying that we'll be leaving in a couple of seconds, so put your seatbelt on, make sure they're tight.
Birkaç saniye içinde kalkacağız, o yüzden kemerlerinizi takın ve sıkı tutunun.
We just wanted to talk to him before he leaves. Leaves? You're leaving?
Yani, benim için beyin ve entelektüel merak..
I can't believe we're just leaving.
Şimdi, ayrıldığımıza inanamıyorum.
We're just leaving a message.
Mesaj bırakıyoruz.
- We're just leaving.
- Tam da gidiyorduk.
We'Re just leaving for your house.
Ev için ayrılıyoruz.
We're just leaving now.
Şimdi çıkıyoruz.
- We're leaving. - You just shut... shut...
Kapa çeneni sen.
We're just not leaving any possibility unexplored.
Ama biz her olasılığı değerlendiriyoruz.
We're leaving for the cemetery soon. - It's just going to be family.
Az sonra mezarlığa gideceğiz.
We're just leaving.
Tam da gidiyorduk.
But you you're leaving, so I... Just do not know... - I think we should just be friends.
Sanırım sadece arkadaş kalmamız daha iyi olacak Mookie.
I mean, we're here to talk about you leaving school, so I figured, "let's just start there." What happened?
- Okulu bırakmanı konuşmak için buradayız ve oradan başlamayı uygun gördüm.
I just wanted to remind you we're going to be leaving in approximately 30 minutes.
Yaklaşık yarım saat sonra yola çıkacağımızı hatırlatmak istedim.
And just because we're leaving Harbor, does not mean that our learning is done.
ve sadece harbor'dan ayrılıyoruz diye, öğreneceklerimiz sona ermedi.
Jez, it's Mummy. We're not just leaving her!
Jez, Annecik'i öyle terk edemeyiz.
It's just we're leaving Sunday morning.
Hayır... Hayır, ne diyecektin?
What, do you mean we're leaving'em, just like that?
Ne, atları öylece bırakacak mıyız?
We're leaving in two minutes, we just gotta get Grandma.
İki dakika içinde gidiyoruz. Gidip büyük anneni alalım.
We're just leaving.
Biz de çıkıyorduk.
We're just leaving one island, and we're going to another.That's it.
Bir adayı bırakıp, diğerine gidiyoruz. Tüm yaptığımız bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]