We get that traducir turco
16,292 traducción paralela
Shall we get that down on tape, Your Honor?
Bu söylediklerinizi kayda almalı mıyız sayın yargıç?
We get that a lot.
Bunu çok duyuyoruz.
Yeah, we get that.
Evet, bunu anladık.
I am writing this letter hoping that... you will never get to read this. that means we have parted once again.
Bu mektubu asla okumamanı ümit ederek yazıyorum. Bu mektubu okursan yine ayrılmışız demektir.
Until we get an accurate diagnosis the operating room will be off limits and I will take measures to make that happen.
Tam bir tanı koyuncaya dek ameliyathane karantinaya alınacak.
Oh, and since we got stuck here, I couldn't go out and get that birthday present for my roommate.
Evde tıkılı kaldığımız için dışarı çıkıp oda arkadaşıma doğum günü hediyesi alamadım.
I'm not sure that would have been enough to convince him, but now, staring down the barrel of life in prison, we might be able to get him to see the light.
Bunun onu ikna etmeye yeterli geleceğinden emin değildim ama şimdi bütün hayatını hapiste geçireceğini düşünürken ışığı görmesini sağlayabiliriz.
So, if we could get on with finding her, that would be just brilliant!
Yani onu aramaya devam edersek harika olur!
You get us past summary judgment, and you convince the judge that we have a case.
Ön duruşmayı geçmemizi sağlayıp hakimi dava oluşturmaya ikna ettin.
Okay, then ask yourself, if we tell Liv the truth, do you think this new version of Liv is liable to do something that'll get herself killed?
Pekala, o zaman kendine şunu sor Liv'e doğruyu söylersek yeni versiyon Liv kendini öldürtecek bir şey yapmaz mı?
We can get your body covered in reminder tattoos, like that dude from Memento.
Memento'daki gibi hatırlaman için vücuduna dövme yaptırabiliriz.
That's very sweet of you. We have to get back to our ship.
Çok tatlısın ama gemimize dönmeliyiz.
I'm very hopeful that we'll actually get a team of robots which are competent enough and smart and intelligent enough to actually beat the world champions in 2050.
2050 yılında, dünya şampiyonlarını yenebilecek kadar becerikli, akıllı ve zeki robotlardan oluşan bir futbol takımı göreceğimiz konusunda çok umutluyum.
So the idea that our standard appliances couldn't work without connectivity, that we wouldn't be able to get... to a restaurant that in turn would be able to get to food and to organize staff...
Standart araçlarımızın bağlantı olmadan çalışamayacağı, bir restorana gidemeyeceğimiz ve sonuç olarak beslenemeyip personelleri organize edemeyeceğimiz fikirleri...
I was arrested and I was in court and I thought I was going home that day and then this federal prosecutor tells the judge that we not only have to hold Mr. Mitnick without bail but we have to make sure he can't get to a telephone.
Tutuklandım ve mahkemeye çıktım. O gün eve döneceğimi sanıyordum. Sonra bir federal savcı, yargıca Bay Mitnick'i kefaletsiz olarak tutmakla kalmayıp bir telefona erişemeyeceğinden emin olmalıyız dedi.
Um, I believe that we can find a way to contact them again to get the kind of help they used to give.
Ama tekrar onlara ulaşmanın bir yolunu bulabileceğimize inanıyorum verecekleri türden bir yardımı almanın daha önce verdikleri gibi.
I hate Ivy League girls. Then tell us what we want to hear, and I'll get that one out of your hair.
Ivy League tipindeki kızlardan nefret ediyorum o zaman bize duymak istediğimizi söyle ve saçından bir kıl alayım
The sigil that appeared on your hand, brought you to Alice- - that was Jane trying to get the ball rolling, trying to get you all together, working fast, and we all know how well that particular great idea worked out, don't we?
Elinde beliren mühür, seni Alice'e götürdü- - topun dönmesini için çabalayan Jane'di hepinizin beraber daha hızlı ilerlemeniz için uğraşıyordu ve hepimiz bu çok özel fikrin ne kadar da işe yaradığını gördük, değil mi?
I mean, we can't get any farther than that.
Daha uzağa gitmemiz mümkün değil.
I know that this is scary, but that's why we need to get our stories and our experiences out there for other moms and other high school survivors, so they know that they're not alone and that this happens a lot.
Korktuğunuzu biliyorum ama tam da bu nedenden diğer mağdurlar ve anneleri için hikâyelerimizi paylaşmalıyız. Paylaşalım ki yalnız olmadıklarını ve bunun ne kadar sık yaşandığını bilsinler.
We pretty much knew that, as juveniles, they were gonna get a slap on the wrist.
Reşit olmadıkları için hafif bir ceza alacaklarını biliyorduk.
The amazing thing about this is, had we have gone to a trial, we would never have been able to get the result that we got.
Bunun en inanılmaz yanı şu ki, yargı sürecine girmiş olsaydık bu sonucu asla elde edemezdik.
We brought the wrongful death suit because we knew that we weren't gonna get justice in the juvenile court.
Ölüme sebebiyet davası açtık çünkü adaleti çocuk mahkemesinde alamayacağımızı biliyorduk.
David : But that night we get a frustrating phone call.
Ama o gece moral bozucu bir telefon aldık.
Look, we know that having a deep pocket means that sometimes you get subjected to extortion.
Büyük bir şirket olmanın anlamı bazen zorlayıcı yönleri olabilir.
We can get you out of that. You are part of the defense team.
Bundan kurtulabiliriz, davalı tarafında sayılırsın.
Look, all that we need to do is get Stefan here, and Rayna will have no choice but to follow.
Bakın tek yapmamız gereken Stefan'ı buraya getirmek, Rayna da onu takip etmek zorunda kalacak. Fare kapanı.
We'll get that radio working.
Telsizi biz çalıştırırız.
And if we do that, then what, we get chipped, anyway?
Eğer yaparsak ne olacak.... Her halükarda çiplenmeyecek miyiz?
We have to get that drone before they do.
Onlar bulmadan, bizim o dronu bulmamız gerek.
Correct. If Dunning's right, and we can get that, then we get the supply chain, foot soldiers, bank accounts, we can make convictions up and down the ladder.
Eğer Dunning haklıysa, onu ele geçirdiğimizde tedarik zincirini, neferlerini, banka hesaplarını da ele geçirmiş olacağız.
And when that happens, we'll get Graff.
İşte o zaman Graff'ı da ele geçireceğiz.
All I know is that Gabi and I have been trying to make this work for so long, but... doesn't look like we're gonna get the happily-ever-after we wanted.
Tek bildiğim Gabi ve ben bunu yürütmek için çok uzun zamandır uğraşıyoruz ama hiç de şu mutlu sonumuza ulaşacakmışız gibi görünmüyor.
Maybe we'll finally get that happy ending after all.
Belki de şu mutlu sona sonunda ulaşabiliriz.
We say nice things about you to the D.A., maybe get you a suspended sentence if you give up that cop you've been dealing to at the Academy.
Biz senin hakkında narkotiğe iyi şeyler söyleyelim sen de bize Akademi'de anlaşma yaptığın polisi söyle. Böylece belki cezan ertelenir.
So now we're working on a plan to get one of our agents to infiltrate that foundation, which should give us the foothold that we have not had up until now.
Şu anda bir ajanımızın derneğe sızabileceği bir plan üzerinde çalışıyoruz ki bu da bize şimdiye dek bulamadığımız sağlam zemini sağlayacak.
Angela said that the cell phone was literal toast, so I figured I'd go ahead and issue a warrant to get his phone records. Yeah, that's a good idea. At least then we can see who he was talking to.
Angela telefonun kızarmış tosta döndüğünü söyledi bu yüzden ben de telefon kayıtları için izin çıkarttım evet güzel fikir en azından böylelikle kimle konuştuğumuzu biliriz evet nerdeyse unutuyordum senin için ufak bir şeyim var suna bak donutlar burda bir düzineden fazla var benim ne olduğumu sandın sen mi?
Speaking of letters, we should get to that hate mail.
Mektuplardan bahsetmişken, nefret mektuplarını araştırmalıyız.
And we all know how helpful that is when you're trying to get your life back on track.
Hayatınızı düzene sokmaya çalışmanın ne kadar umut verici olduğunu hepimiz biliriz.
Then that is something we will both have to get used to, Contessina.
O zaman alışmamız gereken bir şey çıktı, Kontes.
Speaking of, how do we get past that gun undetected?
Sözü açılmışken, o silahtan görünmeden nasıl geçeceğiz?
We've got to get that holocron out of here.
O holocron buradan götürmeliyiz.
We need to get to that Aviary.
O kuşhaneye ulaşmamız gerek.
If those animals get out of the zoo, we may be forced to do just that.
Eğer hayvanlar, hayvanat bahçesinin dışına çıkarsa bunu yapmak zorunda da kalabiliriz.
Allow us to answer a few quick ones that we get all the time.
Sık sorulan sorulardan birkaçını çabucacık cevaplayalım.
Lena thinks that, uh, he'll just get defensive and dig in deeper if we say anything.
Lena, eğer biz birşey söylersek, onun hemen savunmaya geçeceğini ve daha fazla direneceğini düşünüyor.
Convoy gets hit by a... IED ambush, and the one vehicle that has all the munitions and supplies that we need goes all Evel Knievel and escapes, but breaks down before it can get to us.
Konvoy EYP'ye denk geliyor ihtiyacımız olan tüm erzak ve mühimmatın olduğu araç kurtuluyor ama bize gelirken yolda kalıyor.
I have a hunch that you just might thank me once we get there.
Oraya vardığımızda bana teşekkür edeceksin.
Now that the worst is behind you, it's time we get you back.
En kötüsü geçmişte kaldığına göre şimdi seni ayağa dikme zamanı.
We figured once we were actually there, we could get to the present and back to my friends somehow,'cause that's Fillory.
Oraya ulaştığımız takdirde, şu anki zamana ve arkadaşlarıma ulaşabileceğimizi düşündük, çünkü orası Fillory ve her şey mümkün.
Can we get a copy of that, of that transaction, please?
Faturanın bir kopyasını alabilir miyiz?
we get 63
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get in 29
we get out 29
we get out of here 18
get that out of my face 23
we get it 501
we get married 18
we get along 19
we get caught 17
we get there 19
we get in 29
we get out 29
we get out of here 18
get that out of my face 23
get that 143
get that thing out of here 19
get that out of here 17
get that away from me 22
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
get that thing out of here 19
get that out of here 17
get that away from me 22
that 10639
that's nice 2129
that's enough 4716
that's gross 203
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334